31 Aralık 2020 Perşembe

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ŞUBE MÜDÜRÜ ATAMALARINDA HUKUKSUZLUK

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, T.C Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 24.12.2020


Yıldırım KAYA

Ankara Milletvekili

Milli Eğitim Bakanlığının 15 Aralık 2020 tarihinde yayınladığı “Görevde Yükselme Yoluyla Atama Duyurusu”nda taban puan 76,33 olarak belirlemiştir. Yeni uygulamada, taban puanı 76.33’ün altında olanlar başvuru yapamayacaktır.

Aday öğretmenlerin yoğun olarak 70 ve üzeri puan alanlara tercih hakkı verilmesi talebinin dikkate alınmayarak, tercih puanının “76.33” olarak belirlenmesi tepkiyle karşılanmıştır.

Ayrıca tercih hakkı puanının 76.33 gibi küsuratlı bir rakam olması, bazı kişilerin puanları dikkate alınarak alt limitin belirlendiği kuşkusu yaratmıştır.

Bu bilgiler kapsamında;

1.     Görevde yükselme tercih puanı neden 76.33 olarak belirlenmiştir?

2.     Öğretmenlerimizin yoğun olarak tercih hakkının alt limitinin 70 puan olması talebi neden dikkate alınmamıştır?

3.     Daha önceki yıllarda da 76.33 vb. küsuratlı taban puan limitleri belirlenmiş midir?

4.     76.33 tercih puanı bazı kişilerin puanları dikkate alınarak mı belirlenmiştir?

 

 

 

 

30 Aralık 2020 Çarşamba

HAMZA YERLİKAYA’NIN ADI OKULLARDAN SİLİNECEK Mİ?

Mahkeme 'unutulma hakkı’nı gerekçe göstererek Hamza Yerlikay'nın sahte diploma haberlerine erişim engeli getirdi. Sahte diploma haberlerine erişim engeli getirildiğinde sahte diploma gerçek mi olacak? Mahkeme kararı yok hükmünde mi sayılacak? İnsanların hafızları mı silinecek? Sen unutturmaya çalışsan da Google unutmaz?

Sahte lise diploması kullanarak üniversiteye kayıt yaptırdığına ilişkin mahkeme kararı yıllar sonra ortaya çıkan güreşçi Hamza Yerlikaya’nın adının verildiği okullardan ve sosyal tesislerden silinmesi için TBMM Başkanlığına bir soru önergesi verdim.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, T.C. Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 25.12.2020


Yıldırım KAYA 
Ankara Milletvekili

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Üyesi, AKP 23. Dönem Milletvekili ve eski güreşçi Hamza Yerlikaya’nın lise diplomasının sahte olduğu;  üniversiteye de sahte lise diplomasi ile kayıt yaptırdığı, gerçekte ise ortaokul mezunu olduğu; 19 yıldır gizlenen mahkeme kararına Cumhuriyet Gazetesi’nin ulaşmasıyla 18.12.2020 tarihinde ortaya çıkmıştır.

Hamza Yerlikaya’nın diplomasının sahte olduğuna, Ankara 7. Ceza Mahkemesi tarafından 22.02.2001 tarihinde karar verilmiştir. Kendisi de mahkemede, ‘Tanımadığı bir şahsın İmrahor Meslek Lisesi’nden alınmış diplomayı kendisine verdiğini, bu diploma ile Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’na kaydını yaptırdığını’ söylemiştir.

Eğitim camiasından, eğitim sendikalarımızdan ve eğitime gönül veren vatandaşlarımızdan sahte diplama kullanan Hamza Yerlikaya’nın adının okullarımızdan ve sosyal tesislerden kaldırılması yönünde yoğun talep gelmektedir.

Bu bilgiler kapsamında;

1. Sahte diploma kullanan Hamza Yerlikaya’nın adı okullarımızdan ve sosyal tesislerden silinecek midir?

2. Sahte diploma alıp üniversiteye kayıt yaptıran bir kişinin adının okullarımızda kalması eğitimin ruhuna aykırı değil midir?

 

29 Aralık 2020 Salı

ÇİN AŞISI UYGUR TÜRKLERİNİN İADESİ İÇİN Mİ BEKLETİLİYOR

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 29.12.2020


Yıldırım KAYA

Ankara Milletvekili

Türkiye günlerdir Çin’den alınan 50 milyon doz Covid-19 aşının gelmesini bekliyor. Ancak Çin aşısının Türkiye’ye getirilmesi sürekli erteleniyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ilk olarak aşılamanın 11 Aralık 2020 tarihinde başlayacağını duyurdu. Ancak, açıklanan tarihte aşı sevkiyatı dahi yapılamadı. Sağlık Bakanı Koca, 10 Aralık’ta aşıların 3-4 gün içerisinde ülkemize gelebileceğini, 23 Aralık’ta ise bir gün sonra ülkeye geleceği bilgisini kamuoyuyla paylaştı.

Bilim Kurulu üyeleri de benzer açıklamalar yaparak, 23-25-26 Aralık 2020 tarihlerinde aşılamanın başlayacağı açıklamalarını yaptılar.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca son olarak, 27 Aralık 2020 Pazar gecesi Türkiye'ye gelmesi planlanan Çin aşısının Pekin’deki COVID-19 alarmı ve Pekin gümrüğünde görülen COVID-19 vakası nedeniyle 2 gün ertelendiği açıklamasını yaptı.

Diğer yandan, 27 Aralık 2020 tarihinde Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, Çin ile Türkiye arasında 2017’de imzalanan, TBMM’nin henüz onaylamadığı "Suçluların İadesi Antlaşması"nı oylayarak kabul ettiğini duyurdu.

Çin’in "Suçluların İadesi Antlaşması"nı onaylaması Çin’den kaçıp Türkiye’ye sığınan, henüz Türk vatandaşı olmayan Uygur Türkleri arasında büyük panik yarattı. Çin’in Türkiye üzerinde ekonomik baskı uygulayabileceği, antlaşmayı imzalamamasından rahatsız olduğu ve aşıları bu nedenle beklettiği iddiaları ortaya atıldı.

Ayrıca Covid-19 aşı temininde yaşadığımız zorluklarla birlikle,  Dr. R. Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünün kapatılma gerekçeleri de kamuoyunda yeniden tartışılmaya ve sorgulanmaya başlandı.

Bu bilgiler kapsamında;

1. Çin aşısının geliş tarihleri neden sürekli etlenmektedir?

2. Çin dışında aşı üreten diğer ülkelerden neden aşı talep edilmemiştir?

3. Çin’in aşı sevkiyatını erteleyerek, Türkiye’nin de "Suçluların İadesi Antlaşması"nı onaylaması için baskı yaptığı iddiaları doğru mudur?

4. Türkiye’nin "Suçluların İadesi Antlaşması’nı onaylayarak Uygur Türklerini Çin’e iade edeceği iddiaları doğru mudur?

5. AKP hükümeti Dr. R. Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsünü neden kapatmıştır?

28 Aralık 2020 Pazartesi

ÖĞRENCİLER DE ÖĞRETMENLERLE BİRLİKTE AŞILANMALI

Öğrencilerin de öğretmenlerle birlikte ikinci aşamada aşı yapılması için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yanıtlanması için TBMM’ye iki ayrı soru önergesi verdim.

Birçok ülkenin vatandaşını aşılamaya başladığı bir dönemde Türkiye’ye Çin aşısının getirilmesi bir muammaya dönüştü. Ülkeler virüsü yayma konusunda en riskli gruplardan biri olan öğrencileri aşılamaya başlamışken, Türkiye’nin öğrencileri aşılanacak en son gruba koyması doğru bir karar değildir. Yüz yüze eğitim-öğretimin ve yüz yüze sınavların yapılması için bu kararın yeniden değerlendirilmesi gerekir.


TBMM’ye Verdiğim Soru Önergeleri:

 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 25.12.2020

   Yıldırım KAYA 

Ankara Milletvekili

Bakanlığınız Türkiye’de Covid-19 aşısının 4 aşamada yapılacağını duyurdu. İlk iki aşamada aşılanması gerekenler, sağlık çalışanları, güvenlik güçleri, öğretmenler, arama kurtarma ekipleri, kuryeler, toplu taşıma hizmeti yapanlar, cenaze ve defin işlemi sorumluları, uçuş personelleri, bakıcılar, taksi şoförleri, otel ve konaklama sektörü çalışanları, kuaförler ve cezaevi memurları olarak açıklandı.

Öğretmenler aşılanması gereken ikinci grup içinde yer alırken, öğrenciler ise en son aşılanacak grup içinde yer aldı.

Oysaki eğitim-öğretimin yüz yüze yapılması durumunda öğrencilerin aşılanmaması büyük risk oluşturacaktır. Çünkü hastalığı genel olarak semptomsun geçiren çocuklar ve gençler virüsü yayma konusunda en riskli gruplardan birini oluşturmaktadır.

Öğrencilerin de öğretmenlerle birlikte aşılanması toplum sağlığı bakımından çok önemlidir.

Bu bilgiler kapsamında;

3. Öğrencilerin de öğretmenlerle birlikte aşılanması için bir çalışma yapılacak mıdır?

4. Öğretmenler aşılanırken, virüs yayma konusunda en riskli grubu oluşturan öğrencilerin açılanmaması toplum sağlığı için büyük risk değil midir?

  

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, T.C. Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 25.12.2020

              Yıldırım KAYA

            Ankara Milletvekili

Sağlık Bakanlığı Türkiye’de Covid-19 aşısının 4 aşamada yapılacağını duyurdu. İlk iki aşamada aşılanması gerekenler, sağlık çalışanları, güvenlik güçleri, öğretmenler, arama kurtarma ekipleri, kuryeler, toplu taşıma hizmeti yapanlar, cenaze ve defin işlemi sorumluları, uçuş personelleri, bakıcılar, taksi şoförleri, otel ve konaklama sektörü çalışanları, kuaförler ve cezaevi memurları olarak açıklandı.

Öğretmenler aşılanması gereken ikinci grup içinde yer alırken, öğrenciler ise en son aşılanacak grup içinde yer aldı.

Oysaki eğitim-öğretimin yüz yüze yapılması durumunda öğrencilerin aşılanmaması büyük risk oluşturacaktır. Çünkü hastalığı genel olarak semptomsun geçiren çocuklar ve gençler virüsü yayma konusunda en riskli gruplardan birini oluşturmaktadır.

Öğrencilerin de öğretmenlerle birlikte aşılanması toplum sağlığı bakımından çok önemlidir.

Bu bilgiler kapsamında;

1. Bakanlığınız öğrencilerin de öğretmenlerle birlikte aşılanması için bir girişimde bulunacak mıdır?

2. Öğretmenler aşılanırken, virüs yayma konusunda en riskli grubu oluşturan öğrencilerin aşılanmaması, toplum sağlığı için büyük risk değil midir?

24 Aralık 2020 Perşembe

OHAL Komisyonu Lağvedilmelidir

Haksız ve hukuksuz işinden ihraç edilen ve dosyaları OHAL Komisyonunda bekletilen kamu emekçilerinin sorunlarını gündeme taşımak için Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonunun (KESK) düzenlediği basın toplantısına; HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, KESK Eş Genel Başkanları Aysun Gezen ve Mehmet Bozgeyik; KESK MYK üyesi İlhan Yiğit ile birlikte katılarak görüşlerimizi paylaştık.

Basın toplantısında yaptığım açıklamama:

OHAL Komisyonu Lağvedilmelidir

15 Temmuz 2016’da FETÖ’nün darbe girişimini fırsata çevirenler demokrasiyi askıya alıp OHAL ilan ettiler. Bağımsız yargıyı askıya almak için kurdukları Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu (OHAL Komisyonu) hala iş başında. Görev süresi birer yıl uzatılarak yargıyı askıya almaya devam ediliyor.

OHAL Komisyonunun adalet dağıtmak ya da adaletin en kısa zamanda tecelli etmesi için kurulmadı. Tam aksine adaleti geciktirmek, uluslararası mahkemelere başvurunun önünü kesmek, insanları yıldırmak, buradan çıkan olumsuz karardan sonra sil baştan mahkemelere başvuru yapmak zorunda bırakmak ya da çıkan olumlu kararlar uygulanmadığı için yeniden mahkemelere başvuruyu sağlamamak için kuruldu.

Çünkü adı üstünde mahkeme değil, bir komisyon! Bağımsız değil direk AKP ve onun Genel Başkanına saraya bağlı bir kurum…

Biz OHAL Komisyonunun süresinin uzatılmaması gerektiği defalarca dile getirdik, TBMM’de defalarca soru önergeleri verdik. Ancak taleplerimiz bugüne kadar dikkate alınmadı.

Çünkü saray bağımsız yargıyı askıya aldı. FETÖ’nün darbe girişimini fırsata çevirerek tüm muhalefetle birlikte kamu çalışanlarına da gözdağı vermek, ihraç etmek görevden uzaklaştırmak için kendine uygun bir yapı kurdu.

Özellikle de KESK ve KESK’e bağlı sendika üyelerini hedef alan Saray hükümeti, OHAL Komisyonunda da dosyalarını bekleterek yargı yolunu kapattı.

OHAL Komisyonu Başkanı ile çeşitli zamanlarda görüşerek işlemlerin hızlandırılması gerektiği, geciken adaletin adalet olmayacağını söyledim. Ancak OHAL Komisyonu son dönemde Covid-19 pandemisini de bahane göstererek çalışmalarını daha da yavaşlattı. Teknolojinin kullanıldığı bir dönemde bu gerekçelerin gerçekliği yoktur.

OHAL Komisyonunun verdiği olumlu kararlar dahi yürütme tarafından uygulanmıyor. Göreve iade edilenler göreve başlatılmıyor.

OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu 2019 raporunda, “Komisyonca, yargı mercileri tarafından verilen kararlar UYAP sistemi üzerinden takip edilmekte, haklarında takipsizlik ve beraat kararı verilen başvurular öncelikli olarak incelenmektedir.” denilmektedir. Ancak, haklarında takipsizlik ve beraat kararı verilen kişilerin dosyaları hala bekletilmektedir.

KESK’e bağlı sendikaların üyesi olan çalışanların ve kamuoyunda “Barış Akademisyenleri” olarak bilinen, Anayasa Mahkemesinin de barış talebini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiği Akademisyenlerin dosyaları hala bekletiliyor.

Mahkeme niteliği taşımayan, hukuku ayaklar altına alınarak kurulan OHAL Komisyonunun görev süresi uzatılmamalıdır. KESK’i susturmak için ihraç edilen üyeleri derhal göreve iade edilmelidir. Göreve iade kararı verilen kamu çalışanları derhal göreve başlatılmalıdır.

Buradan OHAL Komisyonuna ve saray hükümetine bir kez daha sesleniyorum, askıya aldığınız adalet bir gün size de lazım olur. Hukuku askıya alıp, kişilere özel çıkardığınız kanunlarla yönettiğiniz bu adalet sistemi bir gün sizi de tartar.

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

24 Aralık 2020

 

23 Aralık 2020 Çarşamba

İyilik Bulaşıcıdır Pandemide Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İlçe Belediyelerimizin İyilik Hizmetleri

Değerli Basın Emekçileri

Covid -19 pandemisinde sosyal devletin eksikliğini hiç olmadığı kadar derinden hissettik. Ancak bu eksikliği tüm engellemelere rağmen halkın belediyeleri büyük özveriyle kapatmaya çalışıyor. 

Ankara Büyükşehir Belediyemiz ile Çankaya, Yenimahalle ve Elmadağ ilçe belediyelerimizin yaptığı hizmetler Ankara halkının takdirlerini topluyor.

2020 yılı maalesef pandemiyle mücadele yılı oldu; 2021 yılının pandemiden kurtuluş yılı olmasını diliyorum.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN 08.04.2019-31.10.2020 TARİHLERİ ARASINDAKİ HİZMETLERİ

·        438 milyon 16 bin 410 TL sosyal yardım ve sosyal hizmetlere harcandı.

·        5 milyar 70 milyon 489 bin 823 TL’lik mal ve hizmet alımı gerçekleştirildi.

·        3 milyar 230 milyon 811 bin 731 TL’lik yatırım harcamalarına ayrıldı.

·        14 milyon 616 bin 663 TL Çubuk 1 Barajı açılışı yapıldı.

·        1 milyon 354 bin TL Şule Çet Parkı yapıldı.

·        1 milyon 264 bin TL Elmadağ İsmet Paşa Parkı yapıldı.

·        1 milyon 527 bin TL Turkuaz Vadisi çevre yenileme projesi gerçekleştirildi.

·        648 milyon 243 bin 907 TL borç ödemesi yapıldı, 2 milyar 400 milyon 347 bin 781 borç daha ödenecek.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN 6 MİLYON TEK YÜREK KAMPANYASI

Covid-19 pandemisi kapsamında 13 Mart/30 Kasım 2020 tarihleri arasında yapılan yardımlar:

·        335 bin 52 kişiye, gıda desteği sağlandı.

·        26 bin kişiye, günlük sıcak yemek ve kahvaltı desteği verildi.

·        51 bin 842 kişiye, 26 milyon 140 bin 900 TL maddi destek sağlandı.

·        77 bin 206 kişinin, 7 milyon 780 bin 283 TL ‘lik su faturası ödendi.

·        3 bin 58 araca yakıt desteği sağlandı.

·        12 bin 775 kişiye, 731 bin 510 TL Ankarakart yüklemesi yapıldı.

·        13 bin 665 esnafa, esnaf odaları aracılığı ile destek verildi.

·        270 öğrenciye bilgisayar/laptop dağıtıldı.

·        Ailesi sosyal yardım alan 15 bin öğrenciye, her ay 10 GB internet desteği sağlandı.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN KAMPANYALARI

·        Pandemi nedeniyle kapanan 663 lokanta/kafe ve işini kaybeden 10 bin 289 kişiye destek veriliyor.

·        Covid-19 testi pozitif çıkan engelli ve 65 yaş üstü kişilere kahvaltı ve akşam yemeği (Günlük 26 bin adet) verilmeye devam ediyor.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÜRETİME GEÇTİ

·        Sağlık Bakanlığından resmi yazı ile aylık 10 milyon maske talep eden Ankara Büyükşehir Belediyesi olumlu yanıt alamayınca;  maske ihtiyacını karşılamak için iş yeri kapalı olan 200 terziye maske başı ödeme yaparak maske üretimine başlandı.

·        El dezenfektanı ve sıvı sabun üretimi yapılmaya başlandı.

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNDEN TİYATROLARA VE ÇİFTÇİYE DESTEK

·        Pandemi sürecinde kapalı olan tiyatrolara destek olmak ve evde kalan vatandaşlara kültür etkinliği sunmak için Ankara Büyükşehir Belediyesi TV’de yayınlanmak üzere 37 tiyatrodan oyun satın alınmıştır.

·        2 bin 453 çiftçiye, 27 bin 748 domates ve biber fidesi verilmiştir.

Ankara Büyükşehir Belediyesine Mansur Yavaş döneminde Belediye Meclisi tarafından borçlanma izni verilmediği için tüm bu hizmetler ve daha sayamadığımız binlercesi “0” krediyle gerçekleştirmiştir. Oysaki Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi önceki dönem yönetimlerine 100 defa borçlanma yetkisi vermiştir!

SAYIŞTAY RAPORLARI TEMİZ

Sayıştay’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi 2019 raporlarında yolsuzluk iddiası yer almıyor. Denetimleri tamamlanan Metropol ve Belko şirketlerinin kamu zararı bulunmuyor.  

ANKARA BELEDİYESİNİ YÖNETEN AKP’NİN HEZEYANLARI

·        Bugün çöp olan, Melih Gökçek’in çocukluk hayali Ankapark’a 750 milyon dolar harcandı. Bugünkü değeriyle 5 milyar 850 milyon TL’ye denk gelmektedir. 22 Kasım 2020’de Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi bilirkişi zarar tespit raporuna göre Ankapark’ta 111 milyon 210 bin 795 TL zarar tespit edildi.

Ankapark’a yapılan harcamalar aklın, mantığın, vicdanın kabul edemeyeceği harcamalardır... Peki Ankapark’a yapılan bugünkü değeriyle 5 milyar 850 milyon TL ile neler yapabilirdik?

 

Melih Gökçek’in dinazorlara yatırdığı parayı bugün çocuklarımıza harcasaydık, uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilerin tablet ve internet sorununu çözmüş olurduk. 9 milyon 750 bin öğrenciye tablet alıp, bedava internet bağlantısı sağlayabilirdik.

·        Kent kapılarına 24 milyon 214 bin 461 TL harcandı; bugünkü değeri ile 95 milyon 332 bin 590 TL.

AKP, 95 milyon 332 bin 590 TL’yi kent kapılarına harcamamış olsaydı, Ankara Minibüsçüler Odasının kayıtlı 2 bin 966 üyesi ile 6 bin çalışanına dört ay boyunca asgari ücretin üzerinde destek yapılabilirdi.

 

·        Bugün hayalet kasaba olarak anılan Gökkuşağı Projesine 2 milyon 600 bin dolar harcandı. Bugünkü değeri 20 milyon 903 bin TL.

 

Eğer AKP,  hayalet kasaba Gökkuşağı Projesine halkın paralarını yatırmasaydı, bugün Ankara’da 3 bin servis aracı çalışanına üç ay boyunca asgari ücret seviyesinde destek verilebilirdi.

·        Samanyolu projesi dedikleri şimdi boş bekleyen evlere 5 milyon 489 bin TL harcandı. Bugünkü değeri ise 19 milyon 585 bin TL.

Eğer AKP, Samanyolu gibi boş projelere belediyenin gelirlerini yatırmamış olsaydı, şimdi o parayla Ankara Kantinciler Odasının bin 100 kayıtlı üyesine, asgari ücretin üzerinde yedi ay boyunca yardım yapılabilirdi.

 

·        Melih Gökçek 197 milyon 403 bin TL’ye; bugünkü değeriyle 909 bin 959 TL harcayarak Ankara’nın çeşitli yerlerine “anlamsız” bir şekilde kedi heykelleri dikmiştir.

 

Eğer Melih Gökçek kedi heykellerine merak salıp, yandaşlara rant aktarmasaydı, şimdi Ankara Siteler esnafının derdine derman olabilecek paramız kasada olacaktı.

 

·        Robot heykellerine, saatlere, plastik kent mobilyalarına ve kapılara toplam 325 milyon 200 bin TL; güncel değeriyle 1 milyar 323 milyon TL harcanmıştır.

 

Melih Gökçek robot heykellerine nerden merak saldı bilinmez ama rantın büyüğünü robot ve benzeri heykellerden götürmemiş olsaydı, Ankara’daki işsiz halka pandemi döneminde yeterli destek sağlanabilecekti. 

 

·        İthal ağaçlara 43 milyon 602 bin 231 dolar harcanmış. Bugünkü değeri 337 milyon 900 bin TL.

Eğer AKP birilerine rant aktarmak için ithal ağaç yolunu seçmeseydi, bugün televizyonu olmayan yaklaşık 750 bin öğrenciye televizyon alabilirdik.

·        Tanesi 26 bin 154 TL’den  (6 bin 700 Euro), bugünkü değeriyle 63 bin 315 TL’ye sarkık Himalaya bitkisi satın alınmıştır.

Eğer Melih Gökçek Himalaya bitkisinı keşfedip, halkın parasını yandaşlara akıtmasaydı Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Odası üyelerine asgari ücret seviyesinde destek yapabilecektik.

 ÇANKAYA BELEDİYEMİZİN PANDEMİ DÖNEMİNDE BAZI SOSYAL YARDIMLARI

Mart 2020/22 Kasım 2020 tarihleri arasında;                                   

·        2 milyon 400 adet maske dağıtılmıştır.

·        4 bin adet eldiven dağıtılmıştır.

·        16 bin litre dezenfektan dağıtılmıştır.

·        5 bin 500 adet siperlik verilmiştir.           

·        14 bin adet FFP2 maske dağıtılmıştır.

·        9 bin adet tulum verilmiştir.

·        30 bin adet gıda kolisi verilmiştir.

·        Ramazanda 31 bin gıda kolisi dağıtılmıştır.

·        Beyanda bulunan ve kaydı olan bütün vatandaşlarımıza gıda kolisi yardımında bulunulmuştur.

·        Pandemiden etkilenen esnaf odalarına bağlı çiçekçiler, kahveciler, taksiciler, ayakkabıcılar, berberler, kuaförler ile birlikte gaziler vakfı ve engelli derneklerine de gıda kolileri dağıtılmıştır.

·         Çankaya Kaymakamlığı’na 300 adet gıda kolisi desteğinde bulunulmuştur.

·        0-6 yaş grubunda çocukları olan 2 bin 332 yoksul aileye süt dağıtımı yapılmıştır.

·        İhtiyaç sahibi bin 300 aileye Halk Kart verilmiştir.

·        Okul yönetimleri ile görüşülerek ihtiyaç sahibi çocuklara bin (1000) adet mont ve bot dağıtımı yapılmıştır.

·        Berberler, kuaförler, güzellik salonları, ibadethanelere, taksi duraklarındaki taksicilere toplamda 9 bin kutu maske ve kolonyadan oluşan hijyen malzemesi dağıtılmıştır.

·        Rize’nin Fındıklı ve Adanalı üreticilerden aldığımız kivi, mandalina ve limondan oluşan 40 ton meyve 5 bin 300 haneye dağıtılmıştır.

·        Çiftçiyi desteklemek ve dayanışma kültürünü geliştirmek için 50 ton soğan 7 bin 500 aileye dağıtılmıştır.

·        Çankaya’da ikamet eden tüm 4-6 yaş arası çocuğa 17 bin 500 adet ve 8-12 yaş arası çocuğa 37 bin 500 adet hikaye ve masal kitapları dağıtılmıştır

·        Pandemi döneminde 6 bin 102 kişiye giysi, temizlik malzemesi, tekerlekli sandalye, bebek bezi, kırtasiye vb yardımları yapılmıştır.

·         Doğum yapan 814 anneye hoş geldin bebek seti dağıtılmıştır.

·        550 üniversite öğrencisine Çankaya’nın Filizleri projesi kapsamında gönüllüler aracılığıyla burs verilmiştir.  

Çankaya Belediyemizin pandemi sürecinde yapmış olduğu yardımlarda 3 milyon 656 bin 809 TL ödemiştir.

YENİMAHALLE BELEDİYEMİZİN PANDEMİ SÜRESİNCE YAPTIĞI YARDIMLAR

·        158 bin 363 aileye, 1 milyon 119 bin 780 TL’lik ayni yardım yapılmıştır.

·        21 bin 150 aileye, 4 milyon 493 bin TL’lik nakdi yardım yapılmıştır.

·        465 bin 70 hijyen malzemesi verilmiştir.

·        1 milyon 889 bin 900 maske dağıtılmıştır.

·        113 kişiye evde bakım hizmeti verilmiştir.

·        2 bin 960 kamu kurumu dezenfekte edilmiştir.

·        798 ibadethane dezenfekte edilmiştir.

·        5 bin 659 park, meydan, alan dezenfekte edilmiştir.

·        2 bin 290 işyeri dezenfekte edilmiştir.

·        2 bin 783 taşıt dezenfekte edilmiştir

·        4 bin 161 virüslü hane dezenfekte edilmiştir.

·        418 işyerinin kirası ertelenmiştir.

·        65 yaş üstü ve kronik hastalığı olan 756 kişiye yardım yapılmıştır.

Bunların yanı sıra;

·        Derman Market aracılığı ile 5 bin kişiye bin (1000) TL’lik yardım yapılmaktadır. ( 2 Ayda bir)

·        Yaz ve kış mevsimlerinde ayrı ayrı bir defaya mahsus bin (1000) TL’lik yardımlar yapılmaktadır.

·        Tüm taksi durakları ve dolmuşlara,  80 bin maske dağıtımı yapılmıştır.

·        Aile Sağlığı Merkezlerine 2bin adet antibakteriyel sabun dağıtımı yapılmıştır.

·        Maddi durumu düşük olan mahallelerdeki bakkallarda, ödeme zorluğu çeken vatandaşlarımızın borçları kapatılmıştır.

·        Semt pazarlarında “Askıda Meyve-Sebze” uygulaması ile satın alma güçlüğü çeken vatandaşlarımızın ücretsiz meyve ve sebze alması sağlanmaktadır.

·        Pandemi sürecinde maske, dezenfektan ve kolonya üretim tesisini faaliyete geçirerek, üretilen ürünleri ücretsiz olarak dağıtmaktadır.

·        Her gün 350 aileye toplam 2 bin porsiyon yemek dağıtımı yapılmaktadır.

·        Belediyemiz bünyesindeki YENİMEK Kursları ve Etüt Merkezlerinde (10 adet) uzaktan eğitim devam etmektedir.

ELMADAĞ BELEDİYEMİZİN PANDEMİ SÜRESİNCE YAPTIĞI YARDIMLAR

Elmadağ Belediyemiz 28 Mart/20 Aralık 2020 tarihleri arasında;

·        172 bin 500 TL’lik gıda, maske, dezenfektan dağıtımı yapmıştır.

·        İşini kaybeden 103 kişiye maddi destek sağlanmıştır.

·        850 kamu kurumu dezenfekte edilmiştir.

·        429 cami ve ibadethane dezenfekte edilmiştir.

·        662 taşıt, bin 264 işyeri, 111 okul, 243 ev, 18 muhtarlık, 55 taksi durağı, 36 banka, 88 hastane/sağlık ocağı, 88 banka, 44 Pazar yeri, 362 durak dezenfekte edilmiştir.

·        30 bin çöp konteynırı ve varil dezenfekte edilmiştir.

·        42 ailenin kirası ödenmiştir.

·        700 kitap dağıtılmıştır.

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

23 Aralık 2020