28 Ekim 2020 Çarşamba

CUMHURİYETİN 97. YILINDA BAŞKENT ANKARA’DA OKULLARIN DERSLİK İHTİYACI ÇÖZÜLEMEMİŞ


Covid-19 pandemisi sürerken okulların yüz yüze eğitim-öğretime başlaması, derslik yetersizliğini yeniden gündeme getirdi. Ankara ilimizde de teslim tarihi gecikmiş, inşaatı durmuş okullarla ilgili velilerden çok sayıda şikayetler gelmeye başladı.

Ankara Mamak ilçemizdeki 29 Ekim Ortaokulu da süresi içinde Milli Eğitim Bakanlığına teslim edilmeyen okullardan sadece birisidir. Yerinde yaptığımız inceleme sonucu 15.09.2019 tarihinde teslim edilmesi gereken okulun ödenek yetersizliğinden inşaatının durduğu, ödenek verilmezse 2020-2021 eğitim-öğretim yılı sonunda da teslim edilmesinin söz konusu olmadığını öğrendik. Okulun açılmasını bekleyen velilerle de görüştük.
Veliler çocuklarını zor şartlar altında uzak mahallelerdeki okullara götürüp getirmek zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Mahallelerindeki 40 derslikli okulun teslim tarihi üzerinden bir yıl geçmesine rağmen açılmamasının hayal kırıklığını yaşıyorlar. Okulun açılış tarihinin belirsizliği de veli ve öğrencileri tedirgin ediyor.

Ankara’da ödenek yetersizliğinden tamamlanamayan çok sayıda okul var… Ankara Valiliğinden ödenek yetersizliğinden teslim edilemeyen okulların bilgilerini istememize rağmen maalesef yanıt alamdık. Ancak kendi imkanlarımızla Ankara’daki okullar için yaptığımız araştırma sonucu, ihalesi 2018 yılında yapılmış, ihale süreci yaklaşık 350 gün olan ve Milli Eğitim Bakanlığına henüz teslim edilmeyen 129 temel eğitim, 25 de ortaöğretim okulu bulunmaktadır.

Bu okulların bir kısmının ödenek yetersizliğinden tamamlanmadığı, bir kısmının da ruhsat sorunundan kaynaklı sorunlar yaşandığı bilgisine ulaştık. Ankara Keçiören İlçemizde 2018-2019 öğretim yılı sonunda yenilenmek üzere yıkılan yaklaşık 20 okul hala tamamlanmadı.

Yine Keçiören İlçemizde 2020-2021 eğitim-öğretim yılında tamamlanması planlanan Paşa Necati, Çizmeci, İbrahim Akoğlu, Uygular ve Hüseyin Güllüoğlu ( Ek Binası) okulları ödeneksizlikten teslim alınamadı. 

Ankara Çankaya Eşref Bitlis Ortaokulu
İhale Tarihi: 07.09.2018 
İşin Süresi: 300 gün 
İş Bitim Tarihi: Ağustos 2019 

Mehmet Memişoğlu İlkokulu ve Mamak Ege Mahallesi Merkez Ortaokulu… 
İhale Tarihi: 10.09.218 
İş Bitim Tarihi: 13.08.2019 
 Ankara Çankaya İlçesi 4 Adet İlk ve Ortaokul 
(Fatma Yaşar Ören İ.O.- Abdurrahman Şengül İ.O. –Ahmet Vefik Paşa İ.O. – Rauf Orbay Y.O.O.)
İhale Tarihi: 12.03.2018
İşin Süresi: 430 gün
İş Bitim Tarihi: Mayıs 2019

Bu durum sadece Ankara’yla sınırlı değil. Ülkenin dört bir yanında teslim tarihini dolmuş ancak bitirilememiş, inşaatı da durdurulmuş okullarımız var. Okul inşaatlarını tamamlamayıp ek süre alan firmalar, gecikmenin nedeni olarak ödenek yetersizliği gösteriyorlar. 

 Aylardır Milli Eğitim Bakanlığına ek bütçe verilsin diye çağrı yaptık ancak yetkililerin umurunda olmadı. Eğitim-öğretimin umurlarında olmadığını 18 yıldır eğitim yatırımlarına ayırdıkları bütçeden de rahatlıkla görebiliyoruz. AKP iktidara geldiğinde eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18 iken, 2020 yılında eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 4,65’e kadar düştü. 2021 bütçesinde ise eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 7,69 olarak belirlendi. Bu rakamın da çok yetersiz oldu ortadadır. Biz AKP’den eğitim-öğretime hak ettiği payı ayırmasını zaten beklemiyoruz. Ancak 2021 bütçesinde eğitim yatırımlarına ayrılan payın AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılındaki seviyeye çekilerek, en az 17,18 olmamasını istiyoruz. 

Milli Eğitim Bakanlığı istatistiklerini dikkate aldığımızda Covid-19 pandemisi koşullarında her sınıfta 15 öğrencinin eğitim-öğretim görmesi gerek. İkili eğitim yapılması halinde bile en az 212 bin 329 dersliğe ihtiyaç duyulmaktadır.

Gerçek sayıya ulaşmak için TBMM Başkanlığına bir soru önergesi vererek Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a da konuyu sorduk. Bir kez de burada soruyorum.

1. Türkiye genelinde taahhüt edilen süre içinde tamamlanmamış, inşaatı devam eden kaç okul vardır?
2. Süresi içinde inşaatı tamamlanmayan okulların illere göre dağılımı nasıldır?
3. Okulların yer teslim tarihi ve iş bitim tarihleri nedir?
4. Okulların zamanında teslim edilememesinin nedenleri nelerdir?
5. Firmaların okulları zamanında teslim edememe gerekçesi olarak ödenek yetersizliğini göstermeleri doğru mudur?
6. Kaç okul inşaatı ödenek yetersizliğinden tamamlanamamıştır?

AKP, 18 yıllık iktidarında eğitim devrimlerini yok etmek için var gücüyle çabaladı. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97. yılını kutlarken derslik sorununun hala çözülememiş olması herkesin yüreğini sızlatmalıdır. Cumhuriyeti ve Cumhuriyet devrimlerini içine sindiremeyenler şunu bilsinler ki Cumhuriyeti kuran halk iradesi, onu yaşatacak ve en görkemli şekilde de kutlayacaktır.

Cumhuriyet ve devrimleri ilelebet yaşayacaktır.
Yıldırım KAYA
CHP Ankara Milletvekili
28 Ekim 2020

16 Ekim 2020 Cuma

MUNZUR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. UBEYDE İPEK’E KİM DUR DİYECEK?

Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in usulsüz uygulamalarını TBMM Başkanlığına verdiğim iki ayrı soru önergesi ile Meclis’in gündemine taşıdım. 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 15.10.2020

Yıldırım KAYA 
Ankara Milletvekili

Çeşitli basın organlarında, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in çok sayıda usulsüz atama ve işlem yaptığı iddiaları yer almıştır.

Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in; 2018 yılında kardeşi Seda İpek Gündüzalp için iki ayrı akademik kadro ilanı açtığı ve kazanmasını sağladığı, doktora denkliği olmayan Şehmus Kurtuluş’u öğretim üyesi olarak çalıştırdığı, yeğeni Elif Kılıç Sezer için Mühendislik Fakültesi Elektrik/Elektronik Bölümünde araştırma görevlisi kadrosu açtığı, makam şoförü Yunus Başarır'ı İletişim Fakültesine fakülte sekreteri olarak atadığı, üniversitede doktorasını yapmış yıllardır kadro bekleyen çok sayıda akademisyen olmasına rağmen görevlendirme ile öğretim elemanı getirdiği iddia edilmektedir.

İpek’in eski danışmanı Ahmet Zülfü Türkoğlu ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Cem Tekinoğlu hakkında taciz iddialarının bulunduğu, ilgili kişilerin 2 yıldır üniversiteye gelmedikleri ve maaş almaya devam ettikleri iddiaları da mevcuttur.

YÖK’ün usulsüzlükleri tespit ettiği, ancak usulsüz uygulamaların devam ettiği de iddialar arasındadır.

Bu bilgiler kapsamında;

1. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek’in, kardeşi Seda İpek Gündüzalp için iki ayrı akademik kadro açtığı ve kazanmasını sağladığı iddiaları doğru mudur? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?

2. Doktora denkliği olmayan Şehmus Kurtuluş’un Munzur Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalıştırıldığı iddiası doğru mudur? Doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?

3. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, yeğeni Elif Kılıç Sezer için Mühendislik Fakültesi Elektrik/Elektronik Bölümünde araştırma görevlisi kadrosu açmış mıdır? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?

4. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, makam şoförü Yunus Başarır'ı İletişim Fakültesine fakülte sekreteri olarak atanmış mıdır? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır

5. Usulsüz atamalarla göreve başlatılan kişiler görevlerine devam etmekte midir?

6. Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek'in görevlendirme ile öğretim elemanı getirdiği, doktorasını tamamlayıp yıllardır kadro bekleyen akademisyenleri beklettiği iddiaları doğru mudur?

7. Üniversitedeki tecavüz iddialarına ilişkin nasıl bir işlem yapılmıştır? İlgili kişilerin 2 yıldır üniversiteye gelmedikleri ancak maaş aldıkları iddiaları doğru mudur?

8. Başlatılan soruşturmaların Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek tarafından görevlendirilen, Fırat Üniversitesi’nden M.D. tarafından yürütüldüğü doğru mudur?

9. Tüm bu iddialar için açılan ya da sonuçlanan soruşturma var mıdır? Herhangi bir soruşturma başlatılmadıysa nedenleri nelerdir? Soruşturma başlatılacak mıdır?

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, T.C. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat OKTAY tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.  15.10.2020

 Yıldırım KAYA

Ankara Milletvekili

Çeşitli basın organlarında, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in çok sayıda usulsüz atama ve işlem yaptığı iddiaları yer almıştır.

Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in; 2018 yılında kardeşi Seda İpek Gündüzalp için iki ayrı akademik kadro ilanı açtığı ve kazanmasını sağladığı, doktora denkliği olmayan Şehmus Kurtuluş’u öğretim üyesi olarak çalıştırdığı, yeğeni Elif Kılıç Sezer için Mühendislik Fakültesi Elektrik/Elektronik Bölümünde araştırma görevlisi kadrosu açtığı, makam şoförü Yunus Başarır'ı İletişim Fakültesine fakülte sekreteri olarak atadığı, üniversitede doktorasını yapmış yıllardır kadro bekleyen çok sayıda akademisyen olmasına rağmen görevlendirme ile öğretim elemanı getirdiği iddia edilmektedir.

İpek’in eski danışmanı Ahmet Zülfü Türkoğlu ve Bilgi İşlem Daire Başkanı Cem Tekinoğlu hakkında taciz iddialarının bulunduğu, ilgili kişilerin 2 yıldır üniversiteye gelmedikleri ve maaş almaya devam ettikleri iddiaları da mevcuttur.

YÖK’ün usulsüzlükleri tespit ettiği, ancak usulsüz uygulamaların devam ettiği de iddialar arasındadır.

Bu bilgiler kapsamında;

1. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek’in, kardeşi Seda İpek Gündüzalp için iki ayrı akademik kadro açtığı ve kazanmasını sağladığı iddiaları doğru mudur? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?

2. Doktora denkliği olmayan Şehmus Kurtuluş’un Munzur Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalıştırıldığı iddiası doğru mudur? Doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?

3. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, yeğeni Elif Kılıç Sezer için Mühendislik Fakültesi Elektrik/Elektronik Bölümünde araştırma görevlisi kadrosu açmış mıdır? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?

4. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, makam şoförü Yunus Başarır'ı İletişim Fakültesine fakülte sekreteri olarak atanmış mıdır? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır

5. Usulsüz atamalarla göreve başlatılan kişiler görevlerine devam etmekte midir?

6. Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek'in görevlendirme ile öğretim elemanı getirdiği, doktorasını tamamlayıp yıllardır kadro bekleyen akademisyenleri beklettiği iddiaları doğru mudur? 

7. Üniversitedeki tecavüz iddialarına ilişkin nasıl bir işlem yapılmıştır? İlgili kişilerin 2 yıldır üniversiteye gelmedikleri ancak maaş aldıkları iddiaları doğru mudur?

8. Başlatılan soruşturmaların Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek tarafından görevlendirilen, Fırat Üniversitesi’nden M.D. tarafından yürütüldüğü doğru mudur?

9. Tüm bu iddialar için açılan ya da sonuçlanan soruşturma var mıdır? Herhangi bir soruşturma başlatılmadıysa nedenleri nelerdir? Soruşturma başlatılacak mıdır?

 

15 Ekim 2020 Perşembe

KAPALI KÖY OKULLARI AÇILSIN

AKP, TBMM’yi çalıştırmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. 14 Ekim Çarşamba günü, TBMM Genel Kurulunda toplantı yeter sayısı sağlanamadığı için "Pandemi sürecinde eğitim sorunlarının araştırılması" konulu CHP grubunun araştırma önergesi görüşülemedi. TBMM Genel Kurulunda  “Pandemi sürecinde eğitim sorunlarının araştırılmasına” ilişkin yapamadığım konuşmam. 


TBMM ARAŞTIRMA ÖNERGESİ

 "Pandemi Sürecinde Eğitim Sorunlarının Araştırılması”

14 Ekim 2020 

Sayın Başkan

Değerli Milletvekilleri

Bizleri Televizyonları Başında İzleyen

Sevgili Çocuklar

Sevgili Geçler

Değerli Öğretmenlerim

ve televizyonları başında bizleri izleyen Değeri Vatandaşlarımız

Hepinizi Saygıyla Selamlıyorum.

 

• Pandemi sürecinde eğitimde fırsat eşitsizliği derinleşerek had safhaya ulaştı. Bilgisayarı, internet bağlantısı ve televizyonu olmayan öğrenciler uzaktan eğitimden faydalanamıyor. Özellikle de kırsal kesimlerde, köylerde ve yoksul semtlerde yaşayan öğrenciler uzaktan eğitimden faydalanamıyorlar.

• Bilgisayarı ve internet bağlantısı olan öğrenciler de EBA’nın altyapı yetersizliğinden dolayı uzaktan eğitimden yeterince yararlanamıyor.

• Milli Eğitim Bakanlığı uzaktan eğitim için güçlü bir EBA alt yapısını kuramadığı gibi,  öğrencilerin bilgisayar, internet ve televizyon ihtiyacını da karşılayamadı.

• Örgün eğitimdeki öğrencilerden 15 milyon 88 bin 592 devlet okullarında öğrenci var. Milli Eğitim Bakanlığının kurduğu EBA’nın kapasitesi ise 1 milyon öğrenciye hizmet verebilecek seviyede. Peki 14 milyon öğrenci ne olacak? Eğitimde fırsat eşitliği anlayışınız bu mu?

• 3 milyon 500 bin öğrencinin tableti yok.  AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 500 bin öğrenciye tablet dağıtacağını açıkladı. Peki 3 milyon öğrenci ne olacak? Böyle sosyal devlet olur mu? Böyle devlet yönetilir mi? Anayasaya aykırı bir durum? Anayasayı, yasaları tanımıyorsunuz! Biliyoruz… “Okuma oranı arttıkça sizi afakanlar basıyor”  ama eğitimde fırsat eşitsizliğini görecek vicdanınız da mı yok?

• 12 Ekim’de tüm ilkokullar, 8 ve 12. sınıflar ile özel gereksinimli çocuklar yüz yüze eğitime başladı, ancak okul müdürlerinden, öğretmenlerden, öğrencilerden ve velilerden gelen bilgiler okulların yüz yüze eğitime uygun hale getirilmediği yönünde.

• Açılacak dediğiniz köy okullarının da kapatılan 20 bin köy okulu olmadığı, pandemiden önce açık olan köy okulları olduğu anlaşıldı. Kapalı olan 20 bin köy okulunun öğrencileri pandemi koşullarında taşımalı eğitime devam etmektedir.

Aydınlanmanın ışığı olan eğitim, köylerde yapılmıyor, köylerimizi karanlığa terk ettiniz.

Köy okullarını kimi tarikatların kurduğu derneklere kiraladınız, bu derneklerin neler yaptığını da denetlemiyorsunuz.

· Ankara’da bile öğrenciler taşımalı eğitim görüyor.

-Ankara Çubuk’ta 706 öğrenci, Kahramankazan’da 537 öğrenci, taşımalı eğitim görüyor.

Zaman darlığından tamamını sayamıyorum…

Diğer il ve ilçelerdeki tabloyu ayrıntılı olarak da kamuoyuyla paylaşacağım.

  Türkiye genelinde toplam 727 bin 347 derslik vardır.

-Bu dersliklerin 588 bini devlet okullarına aittir.

-Devlet okullarındaki dersliklerdeki ortalama öğrenci sayısı 26’dır.

-Bu sayı Bilim Kurulunun pandemi sürecinde yüz yüze eğitim için açıkladığı 15 öğrenci ortalamasının çok üstündedir.

-Pandemi koşullarında ikili eğitim yapıldığında bile 200 binin üzerinde dersliğe ihtiyaç var. Ama siz tek bir derslik dahi yapmadınız.

• Derslik ihtiyacının bir bölümünü karşılamak için kapatılan 20 bin köy okulunun yeniden açılması gerekmektedir. Böylece 60 ile 100 bin aralığında derslik ihtiyacı karşılanmış olacaktır. 

• Yüz yüze eğitimin tam olarak başlamasıyla öğretmen açığı da artacaktır.

-Köy okullarının açılmasıyla en az 40 bin öğretmen atanmalıdır

-54 bin 66 okulumuz var her birine bir teknoloji, bir de pandemi koşullarını takip edecek öğretmen ataması yapılmalıdır.

• Sayıştay’ın 2019 raporuna göre sadece 10 şehrimizde 138 bin öğretmen açığı var. Öğretmen açığının nasıl bir boyuta ulaştığını artık siz hesaplayın…

-600 bin öğretmen atama bekliyor…

-Pandemi koşullarında acil olarak 250 bin öğretmen ataması yapılmalıdır…

• Dağ gibi duran öğretmen sorunları ivedilikle çözülmelidir

-360 engelli öğretmenin ataması yapılmalı

-Sözleşmeli ve ücretli öğretmenleri kadroya alarak mağduriyeti kaldırılmalı

-Halk Eğitindeki kursiyerlerin mağduriyetini giderilmeli

-Öğretmenlik meslek kanun teklifimizi Meclis’e getirin, hep birlikte yasalaştıralım.

-Tüm partilerin söz verdiği öğretmenlere 3600 ek göstergeyi verelim.

-2019 KPSS sistem değişikliği mağduru öğretmenlerimizin haklarını verelim.

·       Okulların temizlik personeli ihtiyacını ivedilikle karşılayın.

• Türkiye uzaktan eğitim dramı yaşıyor

-Konya’da bir öğretmen çiftin canlı ders verdiği sırada bebekleri balkondan düşerek hayatını kaybetti.

 -Kahramanmaraş’ta 50 yaşındaki edebiyat öğretmeni Aziz Serin öğrencilerinin internete girmesi için çıktığı tepede kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti

-İstanbul'un Esenyurt’ta 8 yaşındaki Çınar Mert, EBA’ya girmek için çıktığı çatıdan düşerek hayatını kaybetti.

-Hakkari Yüksekova da bir köyde öğrenci, öğretmen ve veliler 3 km yol yürüyüp tepelere tırmanarak ders yapmaya çalışıyor...

Bunlar eğitimde yaşadığımız acı gerçeklerden sadece birkaçı…

 

Gördüğünüz gibi eğitimde sorunlar saymakla bitmiyor.

İvedilikle yapılması gerekenler: 

• Milli Eğitim Bakanlığına en az 15 milyar ek bütçe verilmedikçe uzaktan ve yüz yüze eğitim koşullarının hazırlanamayacağı gerçeği de ortada durmaktadır. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığına ivedilikle ek bütçe verilmelidir.

• 2002 yılında AKP iktidara geldiğinde eğitim yatırımlarına ayrılan pay 17,18 iken, 2020’de yüzde 4,65’e düştü. 2021 yılında eğitim yatırımlarına ayrılan pay AKP’nin iktidara geldiği tarihteki seviyeye çekilerek en az 17,18 olmalıdır.

• Eğitim ihmale gelmez herkesin elini taşın altına koyması gerek. Tüm imkanlarımızı eğitim için ortaya koymalıyız.

• Pandemi sürecinde eğitim sorunlarını yakından incelemek için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalıdır.

 

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

14 Ekim 2020

 

5 Ekim 2020 Pazartesi

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Kutlu Olsun

5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Kutlu Olsun Başta Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm öğretmenlerimizin 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

Pandemi sürecinde çocuklarımızın eğitimi için verdikleri insanüstü çaba için tüm öğretmenlerimize teşekkür ediyorum. Öğretmenlerimiz, pandemi sürecinde eğitim verebilmek için evlerinde uzaktan eğitim sitemi kurup, evlerini adeta birer dersliğe dönüştürdüler. Eğitim harcamaları bütçelerini zorlasa da ortalama 7 bin TL tutarındaki bilgisayar, internet, kamera, tahta vd. malzemeleri kısıtlı bütçelerinden karşıladılar. Milli Eğitim Bakanlığından hiçbir destek alamadılar.

Öğretmenlerimiz bu süreçte Vefa Sosyal Destek Gruplarında, Covid-19 hasta takip ekiplerinde, filyasyon ekiplerinde, otogarlarda… vd. alanlarda da görevlendirildiler. Pandemi sürecinde öğretmenlerimiz hakkında olumsuz algı yaratmaya çalışanlara da en güzel yanıtı verdiler.

ÖĞRETMENLERİN HAKKI ÖDENMİYOR
Verilen tüm görevleri özveriyle yürüten öğretmenlerimizin hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. Ancak haklarını ödemek için de bir çabanın olmadığını üzülerek görüyoruz. Yıllardır kangren olmuş sorunlar hala çözüm bekliyor. 
• Tüm partilerin seçim dönemlerinde söz verdiği 3600 ek gösterge hala verilmedi. (Kanun değişiklik teklifi verdik)
• Öğretmenler Kanunu çıkartılmadı. (Kanun teklifi verdik)
• Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlere kadro verilmedi. Ücretli öğretmenler asgari ücretin de altında, açlık sınırında çalıştırılıyor.
• Eş ve çocuklarından ayrı kalan öğretmenlerin sorunlarına pansuman önlemler dışında köklü bir çözüm getirilmedi.
• Öğretmen maaşlarında iyileştirme yapılmadı. 
-Türkiye’de en yüksek öğretmen maaşı 700 doları geçemiyor. 
-ABD’de ortalama öğretmen maaşı 3 bin dolar 
-Almanya’da 2-3 bin dolar 
-Fransa’da 2-3 bin dolar 
-İngiltere’de 4-5 bin dolar 
• 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü'nde bir maaş ikramiye talepleri karşılanmadı.
• Öğretmen atamalarında Danıştay’ın, “Adayın mülakat puanı KPSS puanının üç puan aşağı ya da yukarısında verilebilir. “ kararına uyulmadı. Ayrıca “20 Haziran 2019 tarihinde, “TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda, KPSS puanının aynısının mülakatlarda da verilmesi mutabakatına da uyulmadı.
• Evlerinden uzaktan eğitim yapan öğretmenlere hiçbir ekonomik destek verilmedi.
• 2002 yılında 72 bin olan atanmayan öğretmen sayısı 600 bine ulaşmasına rağmen, öğretmen açığı kapatılmadı. • Atama bekleyen 360 engelli öğretmenin ataması hala yapılmadı.

YÜZ YÜZE EĞİTİM İÇİN ÖĞRETMEN AÇIĞI KAPATILMALI
Milli Eğitim Bakanlığı 2019-2020 istatistiğine göre örgün eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı 1 milyon 117 bin 686, bu öğretmenlerin 942 bin 936'sı devlet (resmi) okullarda, 174 bin 750'si özel okullarda görev yapmaktadır. Pandemi döneminde yüz yüze eğitime geçmek için derslik ve öğretmen açığının kapatılması birinci koşuldur.

• İvedilikle 20 bin köy okulu açılarak, her okula en az 2 öğrenmen, toplamda ise 40 bin öğretmen ataması yapılmalıdır.
• Her okula pandemi koşullarını takip edecek en az bir öğretmen, toplamda 54 bin 715 öğretmen atanmalıdır.
• Uzaktan eğitimin sağlıklı yapılaması için her okula bir teknoloji öğretmeni, toplamda en az 54 bin 715 öğretmen atanmalıdır.
• Yüz yüze eğitim başladığında artacak derslik sayısını ve 4+4+4 eğitim siteminden kaynaklı ortaöğretime başlayan fazladan 600 bin öğrenciyi de göz önüne aldığımızda en az 100 bin öğretmen daha atanmalıdır. Toplamda ise Milli Eğitim Bakanlığının en az 250 bin öğretmen atamasına daha ihtiyacı vardır.

YÜZ YÜZE EĞİTİM İÇİN DERSLİK İHTİYACI KARŞILANMALI
Milli Eğitim Bakanlığı 2019-2020 verilerine göre devlet okullarındaki dersliklerdeki ortalama öğrenci sayısı 26’dır. Bu sayı Bilim Kurulunun pandemi sürecinde yüz yüze eğitim için açıkladığı 15 öğrenci ortalamasının çok üstündedir. Her derslikte 15 öğrenci olması için 424 bin 659 dersliğe daha ihtiyaç vardır. Pandemi sürecinde ikili eğitim yapılacağını varsaydığımızda ise en az 212 bin 329 dersliğe ihtiyaç duyulmaktadır.

TÜRKİYE PANDEMİ SÜRECİNDE EĞİTİMDE SINIFTA KALDI
Dünya ülkelerinde de eğitim sistemi pandemi sürecinden olumsuz etkilendi. Ancak geçen 8 ay içinde çoğu ülke tedbirlerini alarak, ihtiyaçlarını hızlıca tamamlayarak kısmen ya da tamamen yüz yüze eğitime geçti. Rusya, Çin, İsveç, Norveç, Danimarka, Fransa ve İtalya gibi ülkelerde yüz yüze eğitim başladı. Kanada, Amerika ve Avusturalya gibi ülkelerde ise bölgesel olarak okulların uzaktan ya da yüz yüze eğitimine izin verildi.

Türkiye’de ise “Okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor” diyen anlayışın temsilcileri, pandemi sürecini fırsata çevirerek, “eğitimde fırsat eşitliğini” tamamen ortadan kaldırıp, bilgisayarı, interneti ve televizyonu olmayan milyonlarca çocuğumuzu eğitimin dışına itti.

Öğretmen açığının kapatılması, derslik ihtiyacının giderilmesi, uzaktan ve yüz yüze eğitim sorunlarının çözümü için TBMM’ye bir araştırması önergesi verdik. Milli Eğitim Bakanlığına ek bütçe verilmedikçe ne öğretmenlerimizin ihtiyaçları, ne uzaktan, ne de yüz yüze eğitim koşullarının hazırlanması mümkün değildir.

Tüm zorluklara ve imkansızlıklara rağmen umutlarını hep diri tutan öğretmenlerimizin, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü kutlu olsun… 

Yıldırım KAYA
CHP Ankara Milletvekili
5 Ekim 2020

3 Ekim 2020 Cumartesi

SAVAŞ POLİTİKASINDAN NEMALANANLAR HALKIN İRADESİNİ YOK SAYIYOR



Dün Ayhan Bilgen’in Belediye Başkanı seçilmesine hukuki engel olmadığına karar verenler, bugün altı yıl önce açılan bir davayla ilişkilendirerek tutuklayıp,  yerine kayyum atadılar.

Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen  "Gözaltı sürem bitene kadar kayyum atanmamış olursa istifa edeceğim. Kars'ta kadın belediye başkanı ile yola devam edilirse, sadece siyasal değil, toplumsal bir eşik aşılmış olur." demişti.

Ancak, Ayhan Bilgen tutuklanıp yerine kayyum atandı! Halkın iradesini yok sayanlar, savaş politikasından nemalananlardır.

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

3 Ekim 2020