28 Şubat 2021 Pazar

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya Açık Mektup

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya Açık Mektup

Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca, bu mektubu öğrencilerin, öğretmenlerin, velilerin ve tüm kamuoyunun sesini bir kez daha size ulaştırmak için yazıyorum. 

Son yaptığınız açıklamada “Özellikle yüz yüze eğitimin, uygulamalı eğitimler dışında, bu dönemde başlatılmasının risk teşkil ettiğini söyleyebilirim. Şu an salgının geldiği seyir, vakaların son 2 hafta bir artış içinde olduğu, mutasyonların giderek varlığını artırdığı şeklinde.” dediniz. Öğretmenlerimiz için de aşılama takviminin şubat sonuna doğru başlayacağını açıkladınız. 

Milli Eğitim Bakanlığı da  "Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan  İllere Göre Haftalık Vaka Sayısı Haritası’nın güncellenme takvimi ve Coronavirüs Bilim Kurulunca belirlenen kriterler, 1 Mart Pazartesi günü yapılacak Kabine Toplantısı'nda değerlendirilecek. 1 Mart'ta eğitim öğretime geçişi planlanan okullarda yüz yüze eğitim ve yapılacak sınavlara, 2 Mart'ta illerin salgın koşullarına göre başlanacak.” açıklamasını yaptı. 

Ancak 2 Mart itibariyle yüz yüze sınava girecek olan lise öğrencilerimiz sağlık riski, uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilerin eğitimde fırsat eşitsizliği ve Bilim Kurulunun açıkladığı kriterlerin sağlanamamış olmasından dolayı; yüz yüze sınavların koşullar sağlanana kadar uygun bir tarihe ertelenmesini, uygun koşullar sağlanamıyorsa da iptal edilmesini talep etmektedir. 

Yüz yüze eğitim ve öğretimin, pandemiye uygun koşullar sağlanmadan başlayacak olması ve liselerde yüz yüze sınavların yapılacağının açıklanması öğrenci, öğretmen ve velilerimizde büyük endişe yaratmıştır.

Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca;

Tüm Türkiye sizin kamuoyuna açıkladığınız endişeleri yaşamaktadır!

Öğretmenlerimizin aşılanmadığı,  sınıf mevcutlarının Bilim Kurulu’nun açıkladığı sayıya düşürülemediği, uzaktan eğitimle fırsat eşitsizliğinin derinleştiği, mutasyona uğrayan Coronavirüsün daha bulaşıcı ve öldürücü olduğu bir dönemde lise öğrencileri 2 Mart’tan itibaren yüz yüze sınava sokulacaktır.    

Liseli gençlerimizin telafi eğitimleri tamamlandıktan, pandemiye karşı tüm sağlık ve diğer koşullar sağlandıktan sonra; birinci yüz yüze sınavın nisan ayının ilk haftası,  ikinci yüz yüze sınavın da mayıs ayının ilk haftası içinde yapılmasını öneriyoruz. Bu takvim ve telafi eğitimleri YKS için de daha uygun ve hakkaniyetli olacaktır.

Uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilerin fırsat eşitsizliği telafi eğitimleriyle kapatılmayacaksa, yüz yüze sınav koşulları sağlanamayacaksa sınavlar iptal edilmelidir. Çünkü uygun koşullar sağlanmadan yapılacak yüz yüze sınavlar, telafisi mümkün olmayan mağduriyetler doğuracaktır. 

Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu Üyesi Selçuk Pehlivanoğlu da aynı endişeleri kamuoyuyla paylaşmıştır. 

Sağlık Bakanı ve bir doktor olarak kamuoyuna açıkladığınız endişelerinizi, 1 Mart Pazartesi günü yapılacak Kabine Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı, Milli Eğitim Bakanı ve Kabine üyelerine de aktarmanızı bekliyoruz. 

Liseli gençlerimizin haklı taleplerine ve sizinle ortak endişelerine duyarsız kalmayacağınıza inanıyoruz.

Gençlerimizin geleceğini, sağlığını, psikolojini hep birlikte korumak zorundayız.

 Saygılarımı sunar, sağlıklı günler dilerim.

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

28 Şubat 2021


24 Şubat 2021 Çarşamba

Yüz Yüze Sınav ve Uzaktan Eğitim Sorunu

Yüz yüze eğitim öğretimin yapılabilmesi için hiçbir koşulu yerine getirmeyen Milli Eğitim Bakanlığı, 1 Mart 2021 tarihinden itibaren lise öğrencilerine yüz yüze sınav yapılacağını açıkladı. Ancak liseli gençlerimiz yüz yüze sınavların iptal edilmesi ya da ileri bir tarihe ertelenmesi için yoğun bir kampanya başlattı.

Milli Eğitim Bakanlığı 2021 yılında da 20 bin öğretmen ataması yapmaya hazırlanıyor. Bizim tespit ettiğimiz 250 bin öğretmen açığı var, Sayıştay’ın tespit ettiği 138 bin öğretmen açığı var… 

1 Mart’ta yüz yüze eğitim öğretime başlayacaksanız, Sayıştay’ın ve bizim tespit ettiğimiz sayıyı atamıyorsanız,  atanmayan öğretmenlerimizin talebi olan 60 bin öğretmen atamasını yapın. 

Uzaktan eğitimin başlamasıyla eksikliği ön plana çıkan bilişim öğretmenlerinin atamasını yapın… 

Pandemi koşullarında yüz yüze eğitim ve öğretimin yapılması için okullarımıza yeterli sayıda sağlık ve temizlik personeli atayın…

Aile birleşmesi için il emri tayini bekleyen sayıları 1180 olan öğretmenleri çocuklarına ve eşlerine kavuşturun.

2 MİLYON TABLET DAĞITIMI YALAN OLDU

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilere 500 bin tablet dağıtılacağını hedeflerine koyduklarını açıklamıştı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk 359 bin 120 tabletin öğrencilere dağıtıldığını, dağıtımın devam ettiğini açıkladı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milli Eğitim Bakanlığı 2 milyon tablet dağıttı.” açıklamasının da yalan olduğu ortaya koydu.

Öğrencilere tablet dağıtmakla da sorunlar çözülmüyor.

Tablet dağıttıkları öğrencilerin internet bağlantısı olmadığından haberdar değiller.

İnternet bağlantısı olmayan öğrencinin tablet ne işine yarayacak.

Bir işi yapıyorsanız doğru düzgün yapın…

Bu ülkenin çocuklarını mağdur etmeyin.

İnterneti olmayan öğrenciye tablet dağıtan anlayış 2009 yılında seçim propagandası yapmak için Tunceli’de elektriği olmayan köylere çamaşır makinası, bulaşık makinası ve buzdolabı dağıtmıştı. Aradan 12 yıl geçti, hala aynı noktadalar… Bu kafaların yönettiği Türkiye çok şey kaybediyor, çocuklarımızın geleceği heba ediliyor!

FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLANMADAN YÜZ YÜZE SINAV HAKKANİYETLİ OLMAZ

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk liseli gençlerimize, yüz yüze sınavların yapılma gerekçesi olarak öğrencilerin çalışma yükünün artacağını, gelecek yıllara sorunların birikeceğini söyleyerek yüz yüze sınavlardan vazgeçilmeyeceğini açıkladı. 

Oysaki liseli gençlerin talepleri çok hayati konuları içeriyor:

İnterneti, bilgisayarı, televizyonu olmayan milyonlarca öğrenci eğitimde fırsat eşitsizliğinin mağduru oldu.

Yüz yüze sınav, yüz yüze eğitime erişemeyen öğrencilerin başarı ortalamasını düşürerek daha da mağdur olmalarına neden olacak.

Özel ders alanla, dağ başında uzaktan eğitime erişmeye çalışan öğrencinin aynı sınava girmesi, aynı konulardan sorumlu tutulması hakkaniyetli değildir.

Mutasyona uğrayan Covid-19 şimdi daha bulaşıcı ve daha öldürücüdür.

Öğretmenler ve diğer okul çalışanları aşılanmadığı için herkes risk altındadır.

Bilim Kurulunun açıkladığı 15 kişilik derslikler oluşturulmadığı için sağlıklı yüz yüze eğitim öğretim ve yüz yüze sınav yapılması risklidir.

Sosyal devlet uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilere anayasal hakları olan eğitim desteğini vermemiştir.

Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz hem ekonomik hem de psikolojik olarak uzaktan eğitimin mağdurudur. Yüz yüze sınav yapmak sorunları çözmeyecek; aksine telafisi imkansız mağduriyetlere sebep olacaktır.

2 milyon 658 bin öğrenci EBA’ya ulaşamazken, yüz yüze sınavı neye göre yapacaksınız? 

Başta Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve TBMM Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu olmak üzere hiç kimse liseli gençlerimizin haklı taleplerine duyarsız kalamaz.

Pandemiye uygun koşullar sağlanmazsa lise öğrencilerine yapılacak yüz yüze sınavlar iptal edilmelidir. Sınavlar yapılacaksa, koşulların sağlandığı uygun bir tarihe ertelenmelidir. 

Tüm bu eksikliklere rağmen yüz yüze sınavlar yapılacaksa, yüz yüze eğitim öğretimin başlayacağı 1 Mart tarihinden itibaren herkesin sınavlarda sorumlu tutulacağı konular yüz yüze eğitim ve öğretimle verilmelidir. Okullar cumartesi ve pazar günleri de açık tutularak telafi eğitimi tamamlanmalıdır.

Yüz yüze sınav, yüz yüze eğitim öğretimde verilen konuları kapsamalıdır. Yüz yüze sınavın birincisi nisan ayı başında, ikincisi ise mayıs ayı başında yapılmalıdır.

Bu uygulama üniversite sınavlarında da dikkate alınmalıdır. Aksi takdirde fırsat eşitsizliği mağduriyeti ömür boyu devam eder… 

Gelecek nesillerimizin için bunu yapmaya mecburuz.

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

24 Şubat 2021




22 Şubat 2021 Pazartesi

MİLLİ EĞİTİM BAKANI ZİYA SELÇUK’A AÇIK MEKTUP

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk, 1 Mart 2021 tarihinden itibaren yapılacağını açıkladığınız yüz yüze sınavların iptal edilmesi ya da ileri bir tarihe ertelenmesi için liseli gençlerimiz günlerdir kampanya yürütmektedir. 

Son olarak lise öğrencilerine, “Sınavlarınızda bugün yapılacak bir erteleme, yakın zamanda çalışma yükünüzü daha fazla artıracaktır. Bizim de durumunuzu tespit edip ihtiyaçlarınıza uygun destekleme programları tasarlamamızı engelleyecektir. Gelecek yıllara sorun biriktirmemek için zamanında çalışmak bu yüzden çok kritik.” açıklamasını yaptınız.

Sayın Ziya Selçuk, yüz yüze sınavları yapma gerekçesi olarak, öğrencilerin çalışma yükünün artacağını ve gelecek yıllara sorunların birikeceğini söylüyorsunuz. Oysaki öğrencilerin sınavları iptal ya da erteletme taleplerinin gerekçeleri çok hayatidir! Pandemiden kaynaklı sağlık sorunları ve uzaktan eğitimle daha da derinleşen eğitimde fırsat eşitsizliği temel gerekçeleridir.

Milli Eğitim Bakanlığımızın sınav yapma gerekçeleri, lise öğrencilerinin sınavları iptal ya da erteletme gerekçelerinin yanında dayanaksız kalmaktadır. 

Lise öğrencilerinin yüz yüze sınavlar iptal edilsin ya da ertelensin talebi, yaşanacak mağduriyetleri de gözler önüne sermektedir. 

İnterneti, bilgisayarı, televizyonu olmayan milyonlarca öğrenci; “Eğitimde fırsat eşitsizliğinin mağduruyuz.” diyorlar.

“Yüz yüze sınav, yüz yüze eğitime erişemeyen öğrencilerin başarı ortalamasını düşürerek daha da mağdur edecek.” diyorlar.

“Özel ders alanla, dağ başında uzaktan eğitime erişmeye çalışan öğrencinin aynı sınava girmesi hakkaniyetli mi?” diyorlar. 

“Mutasyona uğrayan Covid-19 şimdi daha bulaşıcı ve daha öldürücüdür. Ailelerimize virüs taşımak istemiyoruz.” diyorlar.

“Öğretmenlerimiz ve diğer okul çalışanları aşılanmadı, herkes risk altında olacak.” diyorlar.

“Derslik ihtiyacı giderilmediği için Bilim Kurulu’nun açıkladığı 15 kişilik sınıf mevcutları da sağlanamadı.” diyorlar.

Ortada duran can yakıcı bir gerçek daha var ki o da sosyal devletin, uzaktan eğitime erişemeyen öğrencilere anayasal hakları olan eğitim desteğini vermemiş olmasıdır. 

Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz uzaktan eğitimin yükü altında hem maddi hem de psikolojik olarak ezilmiştir. Yaşanan olumsuzlukların üstüne, yüz yüze sınav yapmak sorunları çözmeyecek; aksine ömür boyu sürecek mağduriyetlerin sebebi olacaktır.

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk siz bir eğitim bilimcisiniz, siz bir öğretmensiniz… Liseli gençlerimizin haklı taleplerine duyarsız kalmamalısınız. Lise sınavları iptal edilmeli ya da uygun bir tarihe ertelenmelidir.

Gençlerimizin gelecek hayallerini hep birlikte diri tutma dileğiyle, saygılarımı sunar, sağlıklı günler dilerim.

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

22 Şubat 2021


10 Şubat 2021 Çarşamba

AKP’nin Rektörleri

 


AKP’nin Rektörleri

AKP Genel Başkanı ve partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan özellikle de son yıllarda;

Üniversitelerimizi üniversite olmaktan çıkartı; rektörler de AKP’nin il ve ilçe başkanları gibi çalışmaya başladı.

Son olarak Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne AKP Sarıyer İlçe Örgütünün kurucusu ve 2015 AKP İstanbul 1. bölge milletvekili aday adayı Prof. Dr. Melih Bulu’yu KAYYUM olarak atamıştır. Antidemokratik rektör atamasını kabul etmeyen rektörlerin seçimle gelmesini isteyen akademisyenler baskı altına alınmaya çalışılmış; üniversite öğrencileri ise polis şiddetine maruz kalmış, yüzlercesi gözaltına alınmış, tutuklanmış ve ev hapsi verilmiştir. 

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri atamayla getirilen KAYYUM rektör Prof. Dr. Melih Bulu’nun yardımcılığını ve danışmanlığını da kabul etmemiştir. Cumhurbaşkanı Kararı ile Boğaziçi Üniversitesine Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi açılarak atanan rektöre yardımcı ve danışman bulma yolu seçilmiş, hem de atamayla üniversiteye akademisyen yerleştirme yolu açılmıştır. 

Bütün yetkileri elinde toplayan partili Cumhurbaşkanı rektör atamalarıyla siyasi kadrolaşmayı hedeflerken; üniversitelerimiz de liyakatsiz kişilerin yönetiminde her geçen gün biraz daha kan kaybetmekte, bilim üretmekten uzaklaşmakta, dünya üniversiteleri başarı sıralamasında daha da aşağı sıralara düşmektedir.  

İstanbul Milletvekilimiz Sibel Özdemir’in TBMM Başkanlığına sunduğu kanun telifi, TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonuna getirilmelidir. 

Rektörlük seçimlerinin tarihsel süreci, AKP’nin demokraside geldiği acınası durumu gözler önüne sermektedir:

18 Haziran 1946 çıkartılan 4936 sayılı Üniversiteler Kanununa göre rektörler seçim ile göreve gelmekteydi. Ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kuruldu ve rektörlük seçimleri kaldırıldı. Rektörlerin en az on beş yıl profesör olarak çalışmış olma şartı getirilerek 5 yıl için atanmaya başlandı. 7 Temmuz 1992’de rektörlük seçimleri geri getirilirken, YÖK’ün ve Cumhurbaşkanının atama yetkisi korundu.

15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi. Rektörlük seçimleri de 29 Ekim 2016’da, 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yeniden kaldırıldı. Rektörlerin profesör olarak hizmet verme şartı da üç yıla indirildi. 

17 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle “Rektörler profesörlük yapanlar arasından atanır.” hükmü getirilerek rektörlerin üç yıl profesör olarak çalışmış olma şartı kaldırılarak rektör atamaları yapıldı.

12 Eylül hukukunu aratacak antidemokratik düzenlemelerinden sonra bakalım neler olmuş:

AKP’LİLER REKTÖR OLDU

Listemizin en başına Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Melih Bulu’yu koyuyoruz. Melih Bulu AKP Sarıyer İlçe Teşkilatı kurucusu, 2009 AKP Ataşehir Belediye Başkan aday adayı, 2015 AKP İstanbul 1. bölge milletvekili aday adayı. 

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP’de aday adaylığından öteye koymadığı birini Türkiye’nin en gözde üniversitelerinden Boğaziçi Üniversitesine rektör atadı…

Niye? Sırf AKP’li olduğu için… 

Niye? Hayalinde Boğaziçi Üniversitesine rektör olmak olan bir AKP’linin hayalini gerçekleştirmek için!

REKTÖR ATANAN AKP MİLLETVEKİLLERİ

-AKP’nin kurucularından, 14 yıl AKP Genel Başkan Yardımcılığı yapmış, eski İzmir Milletvekilli Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. 

-AKP Edirne eski Milletvekili Prof. Necdet Budak, Ege Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. 

-AKP Konya eski Milletvekili Prof. Dr. Cem Zorlu, Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörlüğüne atandı.  

-AKP Ankara eski Milletvekili Prof. Dr. Aşkın Asan, Avrasya Üniversitesi Rektörlüğüne atandı.

-AKP Şanlıurfa eski Milletvekili Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Nevşehir Hacı Bektaş Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. 

-AKP eski Adana Milletvekilli Prof. Dr. Necdet Ünüvar Ankara Üniversitesi’ne Rektörlüğüne atandı. 

-Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl; 2002 ve 2007 yılları arasında AKP Trabzon Milletvekilliği, 2011’de AKP Ankara Milletvekili yapmış. Aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan’ın özel doktoru…

-AKP eski Kütahya Milletvekili Prof. Dr. Vural Kavuncu, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi rektörlüğüne atandı.

MİLLETVEKİLİ VE BELEDİYE BAŞKANI OLAMAYAN AKP ADAYLARI REKTÖR YAPILDI

-AKP Sakarya Milletvekili aday adayı Prof Dr. Suat Cebeci, Yalova Üniversitesi Rektörlüğüne atandı.

-AKP Kars milletvekili aday adayı Prof. Dr. Hüsnü Kapu, Kars Kafkas Üniversitesi Rektörlüğüne atandı.

-AKP Giresun Milletvekili aday adayı ve AKP Giresun belediye başkan adayı, Prof. Dr. Yılmaz Can Giresun Üniversitesi Rektörlüğüne atandı.

- AKP’den Erzurum milletvekili aday adayı Prof. Dr. Ömer Çomaklı Atatürk Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. 

- Ordu’dan AKP milletvekili aday adayı Prof. Dr. Ali Akdoğan Ordu Üniversitesi Rektörlüğüne atanmış.

- AKP’den Diyarbakır milletvekili adayı olan Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç Dicle Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. 

- AKP Yozgat Milletvekilliği aday adayı Prof. Dr. Metin Aksoy Selçuk Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. 

-AKP Terme Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Mustafa Alişarlı; Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğüne atandı. Prof. Dr. Mustafa Alişarlı veteriner olmasına rağmen 2019 yılında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Hukuk Fakültesinde vekaleten dekanlık da yaptı.

-AKP Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Prof. Dr. Hasan Gönen, 2011’de rektörlük seçimini Prof. Dr. Gaye Usluer’e karşı kaybetmesine rağmen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi rektörlüğüne atandı.

Şimdi bu rektörler AKP militanı değil de nedir!

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

10 Şubat 2020