18 Haziran 2022 Cumartesi

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN YİRMİNCİSİ SİVAS YILDIZELİ PAMUKPINAR KÖY ENSTİTÜSÜ (1941-1954)

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başlattığımız 21 Köy Enstitüsü ziyaretimizin yirmincisini Sivas Yıldızeli Pamukpınar Köy Enstitüsü’ne yaptık. Ziyaretimizi TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu üyemiz ve Muğla Milletvekilimiz Suat Özcan, Sivas İl Başkanımız Yılmaz Coşkun, Yıldızeli İlçe Başkanımız Veli Ayer, İYİ Parti Yıldızeli İlçe Başkanımız Durmuş Altay, Saadet Partisi Yıldızeli İlçe Başkanımız Ömer Alma, CHP İl ve İlçe Kadın ve Gençlik Kolları Başkanlarımız, Eğitim Sen Sivas Şube Başkanımız İbrahim Kılıç, Eğitim İş Sivas Şube Başkanımız Zafer Göksu, eğitimcilerimiz ve partililerimizden oluşan bir heyetle birlikte gerçekleştirdik.

Konuya ilişkin yaptığım açıklama metni ve videoları ekte bilgilerinize sunar sağlıklı günler dilerim.

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN YİRMİNCİSİ

SİVAS YILDIZELİ PAMUKPINAR KÖY ENSTİTÜSÜ

(1941-1954)

Bugün Köy Enstitülerinin yirminci durağındayız. Yirminci durağımız Sivas Yıldızeli Pamukpınar Köy Enstitüsü. Yıldızeli Köy Enstitüsü’nün son durumun yerinde inceledik. Yıldızeli İlçe Milli Eğitim Müdürümüze, okul müdürümüze sonsuz teşekkür ediyorum. Çünkü onlar Cumhuriyet’in değerlerine ellerinden geldiğince sahip çıkmışlar; sahip çıkmaya da çalışıyorlar. Koruma Kurul kararı olan binaların onarılması gerek.  Bunu Milli Eğitim Bakanlığı, ilgili kurumlar tarafından yapılması gerek. Yapılmıyorsa bizim belediyelerimiz tarafından gerekli restorasyon işlemleri yapılarak Milli Eğitim Bakanlığına teslim edilecek. Çünkü burası Tokat’ın, Yozgat’ın, Kırşehir’in, Sivas’ın aydınlanma ışığı olmuş. 

Pamukpınar Köy Enstitüsü 1941 yılında açıldı.

Sivas-Tokat karayolu üzerinde Yıldızeli’nin 5 km kuzeyinde 700 dönümlük arazi üzerinde kuruldu. Köy Enstitüleri, tren istasyonunun olmadığı yerlerde karayollarının üzerine kurulmuştur. 

Pamukpınar adı okulun kurulduğu yerdeki hoş içimli kaynak suyundan ya da yerleşkede yüzeyden akan kireçli pınar suyunun aktığı yerleri beyaza dönüştürdüğünden aldığı söylenir.  

İlk Müdürü Ethem Salmangil, daha sonra da sonra da Şinasi Tamer oldu.

Erzincan, Yozgat,  Kırşehir ve Tokat illerinden öğrenci aldı…

Pamukpınar Köy enstitüsü binaları da Köy Enstitüleri öğrencileri tarafından yapıldı. Sivas’taki ağır kış koşulları düşünülerek camları çift cam yapılmıştır.

Pamukpınar Köy Enstitüsünden 4 bin öğretmen mezun oldu. 

1941 yılında sinema salonu da yapılmış. Öğrenciler tiyatro yapmış, piyano çalmış… Yıldızeli halkı 5 km yürüyerek burada sinemaya gelmiş.

ÖĞRETMEN ÖRGÜTLENMESİNİN ÖNDERLERİNDEN ALİ BOZKURT PAMUKPINAR KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU

Burası sadece bir okul değil, toplumun değiştiği dönüştüğü, hayvancılığın, tarımın yeniden inşa edildiği bir mekandır.

Aynı zamanda öğretmen örgütlenmesinin tohumları da burada atılmış. Neden bunu söylüyorum? Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın (TÖS) ilk Genel Başkanı Fakir Baykurt’tur. Fakir Baykurt Isparta Gönen Köy Enstitüsü’nden mezundur. Daha sonraki Genel Başkanı kim? Ali Bozkurt… Ali Bozkurt nereden mezun? O da Pamukpınar Köy Enstitüsü’nden mezun.

Pamukpınar Köy Enstitüsü mezunu Ali Bozkurt, Türkiye öğretmen hareketinin önderlerindendir…

En büyük öğretmen örgütlenmeleri TÖS, TÖB-DER ve Eğit-Der’in kurucularındandır.  

TÖB-DER ve Eğit-Der‘in Genel Başkanıdır.

Ali Bozkurt,  öğretmen olan akrabası Hüseyin Erdoğan’ın yardımıyla 1947 yılında Sivas Yıldızeli Pamukpınar Köy Enstitüsü’ne kaydedilir. 1951 yılında mezun olur. O mezun olup memleketi Erzincan’a oradan da Ankara’ya atanır. Ancak Pamukpınar Köy Enstitüsü’nde onun önderliğinde kurulan “Öğrenci Birliği” mücadeleye devam eder. 

Ali Bozkurt önce TÖS Ankara Şube Başkanlığı, daha sonra da TÖB-DER ve Eğit-Der Genel Başkanlığı yapar. Örgütlü mücadeleden hiç vazgeçmez. Öğretmen örgütlerinin siyasi partilerin güdümüne girmesine asla izin vermez.

1972 yılında Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gördüğü işkenceden sonra ayağa kalkamaz hale gelir. 1977 yılında bir ameliyatla yeniden ayağa kalkar. 1 Mayıs 1981 yılında, çok sevdiği öğretmenlik mesleğinden emekli olur. 

12 Eylül’de öğretmen örgütlenmesi de sekteye uğradı; TÖB-DER 1981 yılında kapatıldı. Öğretmenlerin sendika kurması yasaklandı. Ancak 1990 yılında benim de içinde olduğum 333 öğretmen ile birlikte Eğit-Der’i kurar.

Öğretmen örgütlenmesinin yolunu açan, en sağlam temellerini döşeyen benim de Genel Başkanım olan 29 Ağustos 2017 yılında da aramızdan ayrılan Ali Bozkurt’u ve buradan mezun olan, aramızda ayrılan tüm öğretmenlerimizi bir kez daha saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.  Yaşayanlara uzun ve sağlıklı ömürler diliyoruz.

1941 yılından, 1954 yılına kadar burada eğitim öğretim görenler; hem bir öğretmen, hem bir bahçıvan, hem bir müzisyen, hem bir tarihçi, hem bir romancı, hem bir tiyatrocu aynı zamanda da her biri bir örgütçü… Toplumun değişmesi ve dönüşmesi için bunları yapmışlar. Onlara sözümüz olsun, Cumhuriyet’i ve devrimlerini sonuna kadar yaşatacağız. Bu binaların öğrencilerimizin hizmetine açılabilmesi için katkılar sunmaya çalışacağız. 

İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, okul müdürlüğü ve Yıldızeli İlçe Kaymakamlığı sinema ve yemek salonunu hala kullanıyorlar. Diğer mekanların da kullanılabilmesi için TBMM’de üzerimize düşen ne görev varsa biz bu görevleri yapacağız. İl Başkanımız, ilçe başkanlarımız ve sendikacılarımız önünde bir kez daha söz veriyoruz.  

Pamukpınar Köy Enstitüsü;

1952 Yatılı Erkek Öğretmen Okulu

1976 Öğretmen Lisesi

1988 Bünyesinde güreş okulu açılmış 

1990 Anadolu Öğretmen Lisesi 

1997 Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO)

2011 Anadolu Lisesi

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü

18 Haziran 2022/Sivas Yıldızeli-Pamukpınar




 


11 Haziran 2022 Cumartesi

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN ON SEKİZİNCİSİ ERZURUM PULUR KÖY ENSTİTÜSÜ (1942-1954)

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başlattığımız 21 Köy Enstitüsü ziyaretimizin on sekizincisini Erzurum Pulur Köy Enstitüsü’ne yaptık. Ziyaretimizi TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu üyelerimiz Muğla Milletvekilimiz Suat Özcan ve Ordu Milletvekilimiz Mustafa Adıgüzel; Erzurum İl Başkanımız Suat Dülger, İlçe Başkanlarımız, Pulur Mezunlar Derneği üyeleri, eğitimciler ve partililerimizden oluşan bir heyetle birlikte gerçekleştirdik.

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN ON SEKİZİNCİSİ

ERZURUM PULUR KÖY ENSTİTÜSÜ

(1942-1954)

21 Köy Enstitüsü gezimizin on sekizinci durağındayız… Daha önceki Köy Enstitülerinde yıkık binaları gördük, yıkılmak üzere olan binaları gördük, inatla ayakta duran binaları gördük; yüreğimiz yandı, üzüldük. Ama buraya geldiğimizde, yüreğimizde başka bir yangın oldu. Burada yıkık binalara bile, eskiyen binalara bile tahammül edilmemiş; burası yerle yeksan edilmiş.

Kimin için biliyor musunuz? Fethullah Gülen için… Fethullah Gülen’e burayı peşkeş çekmek istemişler. Ama bu Cumhuriyetin yetiştirdiği, Pulur Köy Enstitüsü’nün yetiştirdiği, Pulur’daki Öğretmen Okulu’nun yetiştirdiği o cumhuriyetçi öğretmenler, milli eğitim müdürleri sayesinde direnilmiş… Ama ne olmuş, o Milli Eğitim Müdürü görevden alınmış, yetinmemişler o Milli Eğitim Müdürünü cezaevine atmışlar. Niye biliyor musunuz? Fethullah Gülen’e yol vermediği için! Soruyorum size, o Fethullah Gülen’e yol vermeyeni cezaevlerine atanlar, Fethullah Gülen’e yol vermeyenleri, direnenleri siz ne hale getirdiniz…

Erzurum Pulur Köy Enstitüsü hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum: 

Erzurum Pulur Köy Enstitüsü 1942 yılında kuruldu 

Pulur Köy Enstitüsü on yedinci sırada kurulan enstitüdür.

Pulur Köy Enstitüsü de diğer Köy Enstitüleri gibi istasyon yakınında kurulmuştur.

Pulur Köy Enstitüsü İki bin dönümlük araziye inşa edilmiştir. 

Toprakları verimli ve tarım yapmaya elverişlidir.

Enstitü 51 öğrenci ve 6 öğretmenle eğitim öğretime başlamıştır

  Erzurum, Ağrı, Bayburt ve Gümüşhane gibi çevre illerden öğrenci almıştır.

Pulur Köy Enstitüsü de diğer Köy Enstitülerinden gelen ekipler ve Pulur Köy Enstitüsü öğrencileri tarafından yapılmıştır.   

. 1943’te yurt gezisine çıkan Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de Erzurum gezisinde Pulur Köy Enstitüsü’nü de ziyaret etmiştir.

Pulur Köy Enstitüsü’nün Kurucu Müdürü Ahmet Korkut’tur.

15 Ağustos 1942’de Ilıca'ya gelen Kurucu Müdür Ahmet Korkut Pulur Köy Enstitüsü’nün yapım aşamasını şöyle anlatmaktadır: 

“Yanında Lise Fizik öğretmeni Hüseyin'in (Karagöl) delaletiyle beş belediye meclis azası bulduk. Tapu sicil muhafızını da alarak üç faytonla araziye geldik. Takriri kıymet mazbatasını yaparak hepsine imza ettirdim. Bunun üzerine derhal, 14.582 liraya 4 kuruş istimlak tahsisatı istedim. Acele gönderdiler. Gazetede ilan ettik. Böylece, Pulur Köy Enstitüsü 2000 dönüm toprağa kavuştu. Tüm hazırlık işleri sona erince yüz talebe davet edildi. Birçok didinmeler neticesinde Toprak Mahsulleri Ofisinden 20 ton buğday alınmıştı. Buğday öğütülüp öğrencilerin ekmeği Ilıca'da yapılacaktı. Odun ve Et müteahhidimizle ekinleri su değirmeninde öğütme pazarlığı da yapılmıştı. Müteahhit bir gün geldi dedi ki: ‘Değirmenlerin suyu donmuş, un öğütmeye imkan yoktur’. O an tarihi bir buhran geçirdim. Müteahhide de: Ne söylüyorsun, biz öğrencileri davet ettik. Nerede ise akşama, sabaha öğrenciler gelecek. Onları açlıktan mı öldüreceğiz? Sizin yapacağınız iş bu kadar mı idi? diye çıkıştım. Erzurum boğazında bir değirmen döndüğünü haber aldık. Müteahhit buğdayları Erzurum'a kadar arabayla, oradan değirmene kızaklarla nakletmek suretiyle acil ihtiyacımızı karşılayacak kadar un öğüttü. Bizi Müthiş bir heyecan ve sıkıntıdan kurtarmıştı. 13 Ocak 1943'te öğrenciler gelmeye başlamıştı”

KÖY ENSTİTÜSÜ BİNALARININ YIKILMASI KANUNA AYKIRIDIR

Kültür Bakanlığı 4 Ocak 2000 tarihinde, 21 il valiliğine gönderdiği yazıda, “Yurt düzeyine yayılmış bulunan Köy Enstitüsü binaları, önemli tarihsel ve kültürel süreçlere tanıklık eden ve Cumhuriyet döneminin Atatürk ilkelerini yaşama geçirmek üzere eğitim ve çağdaş uygarlık hedefini simgeleyen kimlikleriyle 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 6. Maddesi gereği korunması gerekli taşınmaz kültür varlıklarıdır” denilerek, Köy Enstitüsü binaları koruma altına alınmıştır.

Ancak 2003 yılında ise Pulur Köy Enstitüsü’nün tescil kararı kaldırılmış, yerleşkedeki özgün yapılar okul yönetimi tarafından yıkılmış ve farklı mimari karakterde yapılar inşa edilmiştir.

Pulur Köy Enstitüsü binalarının yıkılması kanuna aykırıdır, Koruma Kurulu Kararlarına aykırıdır. Dönemin Erzurum İl Milli Eğitim Müdürü’nün direnmesine, hukuki direncine, “Burası asla yıkılmamalıdır.” diyen resmi yazısına ve kararlarına rağmen, üç gün Ankara’ya gittiğinde, Pulur Köy Enstitüsü binalarını kurt kapmış! Onun Ankara’ya gidişini fırsat bilen dönemin Valisi, burayı üç gün içinde yıkmış. 

Şimdi soruyorum o Valiye, parlamentoda birlikte görev yapıyoruz…  “Vicdanın rahat mı?” Rahat mısın? Ama rahat değilsindir. Fethullah Gülen’e veremediğin için, hala için kan ağlıyordur! Ama biz senin de, Cumhuriyetin çocuklarının tamamının da, 84 milyonun ruhunun rahat edeceği çalışmayı yapacağız. 

Burası yeniden bu okulun arazisi olacak, burada yeniden çocuklarımız koşacak, burada erkek ve kız öğrencilerimiz köylerde yeniden aydınlanmanın ışığı olacak, yollarına devam edecekler.

Pulur Köy Enstitüsü;

1954 yılında Pulur İlköğretmen Okulu

1958 yılında Yavuz Selim İlköğretmen Okulu

1978 yılında Erzurum Aziziye Yavuz Selim Yatılı İlköğretim Bölge Okulu olarak eğitim vermektedir.

Hiç kimse unutmasın! Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Biz intikam duygusuyla adım atmıyoruz. Ama geçmişimizi asla inkar etmedik, geçmişimizi tekrar da etmedik. Fatih Sultan Mehmet’in büstünü yapmış bu öğrenciler, Mustafa Kemal Atatürk’ün büstünü yapmış, Mimar Sinan’ın büstlerini yapmış, nerede bu büstler? Siz Cumhuriyet dönemine sahip çıkmadınız, siz Osmanlı dönemine sahip çıkmadınız, siz Selçuklu dönemine de sahip çıkmadınız, siz geçmişinizi inkar ettiniz! Bizim atalarımız geçmişini inkar edene “haramzade” der… Biz haramzadelere Cumhuriyeti, Cumhuriyet devrimlerini ve eğitim devrimlerini yem ettirmeyeceğiz.

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü

11 Haziran 2022/Erzurum-Pulur


8 Haziran 2022 Çarşamba

DEVLETİN VALİSİ KAYMAKAMI İKTİDAR PARTİSİNİN PROPAGANDASINI YAPAMAZ

DEVLETİN VALİSİ KAYMAKAMI İKTİDAR PARTİSİNİN PROPAGANDASINI YAPAMAZ

İKTİDAR DEĞİŞİR HESAP SORULUR

Ankara Yenimahalle Kaymakamlığı muhtarlara gönderdiği mesajda, “muhtar-bürokrat” toplantısı yapılacağını duyurmuş; toplantıda süren projeler, muhtarların talepleri ve beklentilerinin değerlendirileceği kaydedilmiştir. Toplantıya ilçe sağlık müdürlüğünden, ilçe milli eğitim müdürlüğünden, ilçe müftülüğünden, ilçe nüfus müdürlüğünden ve Başkentgaz’dan kurum temsilcilerinin de katılacağı bilgisi verilmiştir. Mesajda ayrıca toplantıya bölge milletvekillerinin de davet edildiği aktarılmıştır.

Ancak toplantıya sadece Cumhur İttifakı’nın temsilcileri; AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, AKP Yenimahalle İlçe Başkanı Abdulkadir Aydoğan, MHP Yenimahalle İlçe Başkanı Dursun Dinçer ve iki partinin ilçe yöneticileri davet edilirken, muhtarlar, AKP ve MHP Yenimahalle İlçe Başkanları tarafından karşılanmıştır. Kurum temsilcilerinin ise toplantıda olmadığı görülmüştür.

Toplantıya katılan AKP ve MHP milletvekilleri, Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Yenimahalle Belediyesi’nin çalışmadığını iddia eden açıklamalarda bulunmuş, Cumhur İttifakı’nın propagandası yapılmıştır.

Valiler, kaymakamlar, bürokratlar AKP’nin il ve ilçe başkanları değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin valisi, kaymakamı ve bürokratlarıdır. Devletin bürokratları, iktidar partilerinin propagandasını yapmak, toplantılar düzenlemek için o koltukları işgal edemezler. İktidarlar değişir hesap sorulur!

TBMM’ye verdiğim soru önergesiyle konuyu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya sorarak Meclis gündemine taşıdım.

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 06.06.2022

Yıldırım KAYA

Ankara Milletvekili 

Ankara Yenimahalle Kaymakamlığı muhtarlara gönderdiği mesajda, 21 Mayıs 2022 Cumartesi günü “muhtar-bürokrat” toplantısı yapılacağını duyurmuş; süren projeler, muhtarların talepleri ve beklentilerinin değerlendirileceği kaydedilmiştir. Toplantıya ilçe sağlık müdürlüğünden, ilçe milli eğitim müdürlüğünden, ilçe müftülüğünden, ilçe nüfus müdürlüğünden ve Başkentgaz’dan kurum temsilcilerinin de katılacağı bilgisi verilmiştir. Mesajda ayrıca toplantıya bölge milletvekillerinin de katılacağı aktarılmıştır.

Toplantıya katılan muhtarların tarafımıza aktardığı bilgiye göre, Yenimahalle Kaymakamlığı’nın mesajda duyurduğu kurum temsilcilerinin toplantıya katılmadığı; toplantıya AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, AKP Yenimahalle İlçe Başkanı Abdulkadir Aydoğan, MHP Yenimahalle İlçe Başkanı Dursun Dinçer ve iki partinin ilçe yöneticilerinin katıldığı bildirilmiştir.

Toplantıya katılan muhtarların AKP Yenimahalle İlçe Başkanı Abdulkadir Aydoğan ve MHP Yenimahalle İlçe Başkanı Dursun Dinçer tarafından kapıda karşılandığı da iddia edilmektedir. 

Toplantı divanı ise Yenimahalle Kaymakamı Türker Çağatay Halim, AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, AKP Yenimahalle İlçe Başkanı Abdulkadir Aydoğan, MHP Yenimahalle İlçe Başkanı Dursun Dinçer’den oluşmuştur. 

Kürsüde söz alarak konuşan, AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan ve MHP Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Yenimahalle Belediyesi’ni hedef alan açıklamalarda bulunmuştur. AKP Ankara Milletvekili Asuman Erdoğan Yenimahalle Belediyesinin çalışmadığını iddia ederek, Yenimahalle’nin bunları hak etmediği açıklamalarında bulunmuştur. Toplantının Cumhur İttifakının siyasi propagandasına dönüştüğünü söylen bazı muhtarların da toplantıyı terk ettiği bildirilmiştir.

Bu bilgiler kapsamında;

1. Yenimahalle Kaymakamlığı tarafından düzenlenen toplantıya AKP ve MHP milletvekilleri ve ilçe başkanları davet edilirken, neden diğer siyasi partilerin milletvekilleri ve ilçe başkanları davet edilmemiştir?

2. Toplantıya kamu kurumlarının temsilcilerinin de katılacağı duyurulmasına rağmen, neden hiçbir kamu kurumu temsilcisi katılmamıştır?

3. Yenimahalle Kaymakamlığının düzenlediği bir toplantıya sadece Cumhur İttifakını oluşturan AKP ve MHP’nin milletvekilleri ve ilçe başkanlarının davet edilmesi ne anlama gelmektedir?

4. Toplantıda AKP ve MHP’nin Ankara milletvekillerinin muhalefeti eleştiren, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Yenimahalle Belediyesi’nin çalışmadığını iddia eden açıklamalarda bulunması etik midir?

5. Ankara Valiliğinin konuya ilişkin bilgisi var mıdır?

6. Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden Yenimahalle Kaymakamı Türker Çağatay Halim’in, AKP ve MHP’nin siyasi propaganda yapması için toplantı düzenlemesi hakkında bir işlem yapılacak mıdır?


4 Haziran 2022 Cumartesi

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN ON BEŞİNCİSİ İZMİR KIZILÇULLU KÖY ENSTİTÜSÜ

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başlattığımız 21 Köy Enstitüsü ziyaretimizin on beşincisini İzmir Kızılçullu Köy Enstitüsü’ne yaptık. Ziyaretimizi TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu üyesi, Muğla Milletvekilimiz Suat Özcan, İzmir İl Eğitim Sekreterimiz Yasemin Menokan, Buca İlçe Başkanımız Hacer Taş Gültepe, Yeni Kuşak Köy Enstitülüleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ethem Duygulu Doç. Dr. Ahmet Yıldız, eğitimciler ve partililerimizden oluşan bir heyetle birlikte gerçekleştirdik.

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN ON BEŞİNCİSİ

İZMİR KIZILÇULLU KÖY ENSTİTÜSÜ

(1937-1952)

1914 yılında Amerikan Koleji olarak açılır. Türkiye Cumhuriyeti başbakanlarından Adnan Menderes de bu okuldan mezun olur. 

1937 yılında, Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle, İzmir Valisi Kazım Dirik tarafından Kızılçullu köy statüsüne sokulur. Köyde yabancı okul olamayacağı için Amerikan Koleji kamulaştırılır.

1937 yılında Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel burayı “Kızılçullu Köy Öğretmen Okulu” yapar. Köy Öğretmen Okulu’nun  fakır halk çocuklarının parasız, karma, laik ve bilimsel eğitim alma dönemin bir adımı olur. 

17 Nisan 1940 yılında da okul Kızılçullu Köy Enstitüsüne dönüşür. 

Okula Aydın, Muğla, Manisa, İzmir ve Denizli ve Balıkesir’den öğrenci alınır. 

1943 yılında ise enstitü bünyesinde Akçadağ, Pulur, Hasanoğlan ile birlikte Kızılçullu’da da “Köy Enstitüsü Sağlık Kolu” açılır.

1950 yılında karma eğitime son verilerek okul, “Kızılçullu Kız Köy Enstitüsüne” dönüştürülür.

Türkiye’nin NATO’ya girmesiyle, bina 1952 yılında NATO’ya verilir.

Okulda okuyan kız öğrenciler Bolu’ya gönderilir.  

Okulun ilk müdürü Emin Soysal’dır.

Emin Soysal Gazi Eğitim Enstitüsü mezunu bir eğitimcidir. Köy öğretmeni yetiştirmesi konusunda İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’tan farklı düşünmektedir. Tonguç’un “İş Okulu” planına karşı çıkarak, klasik öğretmen okulu yapılmasından yana tavrını koyar. Bu anlaşmazlık nedeniyle 1942 yılında Bursa Kız İlköğretmen Okuluna tayin edilir. Emin Soysal daha sonra siyasete atılır, 1950-1960 yılları arasında Maraş Bağımsız Milletvekili olur. TBMM’de de Köy Enstitüleri’ne karşıtı bir politika yürütür.

1942 yılında ise Hamdi Akman, Kızılçullu Köy Enstitüsü Müdürlü olur. Hamdi Akman’ın Müdür olmasıyla birlikte okul gerçek bir iş okuluna dönüşür. Amerikan Koleji’nden hazır alınan binalar dışında öğrenci yatakhaneleri öğrenciler tarafından yapılır.

Kızılçullu Köy Enstitüsü öğrencileri 1937-1952 yılları arasında İzmir’deki tüm ulusal bayramlarda, özellikle 9 Eylül kutlamalarında gösteriler yaparlar. Tarzlarıyla, giysileriyle, duruşlarıyla en dikkati çeken, beğenilen okul olurlar. 

Kızılçullu Köy enstitüsü öğrencileri de diğer enstitülerdeki öğrencilerle birlikte “Köy Enstitüleri”nin yapımına büyük katkı sunarlar… Pulur, İvriz ve Dicle Köy Enstitülerinin kurulmasında büyük emek sarf ederler. Ortaklar Köy Enstitüsü ise Kızılçullu Köy Enstitüsü öğrencileri tarafından kurulur. 

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü

 4 Haziran 2022/İzmir Kızılçullu


 


3 Haziran 2022 Cuma

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN ON DÖRDÜNCÜSÜ BALIKESİR SAVAŞTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başlattığımız 21 Köy Enstitüsü ziyaretimizin on dördüncüsünü Balıkesir Savaştepe Köy Enstitüsü’ne yaptık. Ziyaretimizi Balıkesir İl Başkanımız Serkan Sarı, Savaştepe İlçe Başkanımız Ahmet Ali Atalay, Bandırma İlçe Başkanımız Selim Panç, Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği (YKKED) Balıkesir Şube Başkanı Mualla Orman, Doç. Dr. Ahmet Yıldız, çeşitli eğitim kurumları, eğitimciler ve partililerimizden oluşan bir heyetle birlikte gerçekleştirdik.

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN ON DÖRDÜNCÜSÜ

BALIKESİR SAVAŞTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ

(1940-1954)

Bugün on dördüncü duraktayız, her bir durakta yeniden heyecanlanıyoruz. On dördüncü durağa gelince yaşamın yeniden filizlendiğini gördük. Huzurlarınızda okul müdürümüze çok teşekkür ediyorum. Çünkü Müdürümüz buranın “Tarım Lisesi” olması için büyük çaba sarf etmiş. Tarım Lisesi uygulamalarına da başlamış. Karakılçık buğday tarlasını gördük, mısır tarlasını gördük, pancar tarlasını gördük… Savaştepe Köy Enstitüsü’nün ruhunun yaşatıldığını görmek bizleri mutlu etti. Binaların tamamının korunamamış olması da bizi üzen yanı oldu… O dönemden kalan traktörün günümüze kadar korunması, geçmiş tarihimize sahip çıkmanın önemli bir örneğidir. Bunun için minnettarız. 

Biraz önce müzeyi gezdik; önceki dönem Öğretmen Okulu Dernek Başkanı piyano kendi bildiği şarkıyı da çalabildi. Piyano çalışıyor… Oradaki kitapları gördük, okul idaresi tarımla ilgili kitapları ayırarak öğrencilerimizle birlikte uygulamaya dönüştürmüş.

1940 yılında temeli atılmış, 1171 öğrencinin mezun olduğu okul yaşamına devam ediyor. 528 yıllık çınar ağacını gördük. O çınar ağacının altında boykot yapan öğrencileri dinledik. O çınar ağacına yaslanınca kendisini huzurlu hisseden 90 yaşına gelmiş mezunlarımızı gördük. Bunların tümü geçmişten günümüze taşınan mirastır. 

Bizim Müdürümüze sözümüz olsun, sizin yapacağınız her çalışmaya, TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü olarak şunu söylüyorum elimizden ne gelirse, tuğla üstüne tuğla, taş üstüne taş koymada biz de emeğimizi esirgemeyeceğiz. Yeteri ki 528 yıllık çınarı, bin yıllık çınar olarak gelecek kuşaklara taşıyın.  Sizin üretiminize elimizden gelen katkıyı sunacağız. 

Köy Enstitüleri sadece öğretmen yetiştirmedi, sağlık memuru da yetiştirdi. Buradan mezun olan öğretmen Hail ve sağlık memuru Halil’inde huzurlarınızda ellerinden öpüyorum. 

Savaştepe Köy Enstitüsü de Manisa Horozköy Eğitmen Kursu’nun Savaştepe’ye taşınarak Köy Enstitüsüne dönüştürülmesiyle kuruldu.

Eğitmen Kursu, 1940 yılında, Savaştepe Köy enstitüsü oldu.

141 kadın, 1030 erkek olmak üzere 1171 öğretmen mezun oldu.

Yaklaşık 298 dönümlük arazi üzerine kuruldu.

Tüm Köy Enstitülerinde olduğu gibi Savaştepe Köy Enstitüsü binaları da öğrencileri tarafından yapıldı. 

Savaştepe Köy Enstitüsü ilk mezunlarını 1944’te verdi.

Savaştepe Köy Enstitüsü’nün Kurucu Müdürü Sıtkı Akkay’dır. Köy Enstitüsünün kurulduğu yere öğrencileri tarafından Sıtkı Akkay’ın büstü dikilmiştir.

Kurucu Müdür Sıtkı Akkay hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum;

Sıtkı Akay; Çanakkale Savaşı'na katılan, savaş bittikten sonra Suriye cephesine gönderilen ve üç yıl İngilizler tarafından tutsak edilen bir eğitimcidir.

Savaş yıllarından sonra Sivas Öğretmen Okulu'nu bitirip ilk görev yeri olan Bünyan Merkez Okuluna Başöğretmen, 1926 yılında ilköğretim müfettişi, 1939 yılında ise İzmir Teftiş Şefliği'ne atanır.

İsmail Hakkı Tonguç'la da yakın ilişki içinde olan Akkay; çalışkanlığı, dürüstlüğü ve vatanseverliğiyle Tonguç'un büyük güvenini kazanır. Eğitim seferberliğinde de omuz omuza mücadele ederler.

Savaştepe Köy Enstitüsü’nün Kuruluşu

Sıtkı Akkay, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’tan, Köy Enstitüsü açma görevini alınca okul yeri arayışına başlar. Önce Manisa’ya gider. Manisa Horozköy Eğitmen Kursu’nun Savaştepe’ye taşınmasının uygun olacağına karar verilir. 16 Nisan 1940’ta İzmir’den kalkan tren Horozköy Eğitmen Kursu’nun araç gereçleri ile 18 küçükbaş ve 7 büyükbaş hayvanı Savaştepe’ye bırakır. Savaştepe'de de koşullar çok zordur; ne okul, ne öğrenci var, ne de okul kuracak uygun arazi vardır…

Kurucu Müdür Sıtkı Akkay anılarında o günleri şöyle anlatır:

"1 Eylül 1940'da inşa işlerine başlamak üzere tahsisat geldi. 4 Eylül 1940'da köyün eski mezarlığında tek katlı, tek odadan ibaret, çok amaçlı kullanımı olan bina yapmayı kararlaştırdık. 7 Eylül 1940'da Umum müdürümüz İsmail Hakkı Tonguç köyümüzü ve enstitümüzü görmeye geldi. Yapmayı düşündüğümüz binaların yerini, projeleri ve inşaat malzemelerimizi inceledi. Yapı işlerimizin süratlendirilmesi için gerekli tedbirler aldılar. Bu arada 250 öğrenci daha almak için emir almıştık. İtiraf etmeye mecburum ki inşaat hususundaki bilgilerimiz zayıf, tecrübelerimiz yok denecek kadar azdı. Buna rağmen yalnız irade kuvvetimize güvenerek bütün hızımızla inşaata başladık. Eskişehir- Çifteler Köy Enstitüsü'nden 22 kişilik bir öğrenci grubu yardımımıza geldiler. Büyük gayret ve fedakarlıkla çalıştılar. Onların yol gösterici hizmetlerini, yardımlarını Enstitümüz her zaman şükranla anar. Dört ay içinde 300 öğrencinin her türlü ihtiyacını karşılayacak bir okul binası ile, bir yemekhane, bir mutfak, hamam, çamaşırhane ve bir idare binası yaparak içerisine girdik.”  

Tarih 26 Ağustos 1942’yi gösterdiğinde okullar yaz tatiline girmiş, ancak Savaştepe Köy Enstitüsü’nün 100 öğrencisi tatile gitmemiştir. Ellerine kazma kürek alarak okula ait çomaklı mevkiindeki çiftliğe doğru yola koyulmuşlardır. Okulun kuruluşunun üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen Savaştepe Köy Enstitüsü’nün dershaneleri, idari binaları, atölyeleri, yatakhaneleri, fırın, yemekhane ve hizmet binaları öğrenciler tarafından tamamlanmıştır.

Öğrenciler çiftlik arazisini ekip biçmeye başlamış hem kendi ihtiyaçlarını hem de ürettiklerinin bir kısmını Savaştepe halkıyla paylaşarak köylerin kalkınmasında büyük pay sahibi olmuşlardır. 

Şavaştepe Köy Enstitüsü’ne öğrenci bulmak için köyleri jandarma eşliğinde dolaşan görevliler bir gün Biga’nın Çınardere Köyü’ne giderler. Hayvan otlatan çocukların yanına varıp, okumak isteyip istemediklerini sorarlar; 13 çocuk oracıkta okula kayıtlarını yaptırırlar. Çocuklar okula kayıt yaptırdıklarını ailelerine söylediklerinde; hayvanlara kim bakacak, kim çobanlık yapacak endişesiyle aileler karşı çıkarlar. Ancak vakti gelince çocuklar okula giderek eğitimlerine başlarlar.

Bu anıların sahibi Savaştepe Köy Enstitüsü’nden 1947 yılında mezun olup kendi köyünde öğretmenlik yapmak için geri dönen Biga’nın Çınardere Köyü’nden Ramiz Tutkun’dur.

Yöre halkından okulun kurulmasına karşı çıkanlar da bir süre sonra okulu benimser ve çocuklarını bu okula gönderirler 

Savaştepe Köy Enstitüsü de 1954 yılında kapatılmış; 

Savaştepe İlköğretmen Okulu

Savaştepe Öğretmen Okulu

Savaştepe Öğretmen Lisesi

Savaştepe Anadolu Öğretmen Lisesi

Son olarak da Savaştepe Tarım Lisesi olmuştur.

 

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü

 3 Haziran 2022/Balıkesir Savaştepe


 


2 Haziran 2022 Perşembe

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN ON ÜÇÜNCÜSÜNÜ KIRKLARELİ LÜLEBURGAZ KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla başlattığımız 21 Köy Enstitüsü ziyaretimizin on üçüncüsünü Kırklareli Kepirtepe Köy Enstitüsü’ne yaptık. Ziyaretimizi Kırklareli İl Başkanımız Alaaddin Güncer, Kırklareli Milletvekilimiz Türabi Kayan, Edirne Milletvekilimiz Okan Gaytancıoğlu, Lüleburgaz İlçe Başkanımız Devrim Gündüz, Lüleburgaz Belediye Başkanımız Murat Gerenli, Yenikuşak Köy Enstitüleri Lüleburgaz Şube Başkanı Günsel Solak, çeşitli eğitim kurumları, eğitimciler ve partililerimizden oluşan bir heyetle birlikte gerçekleştirdik.

ÇÖZÜM KÖY ENSTİTÜSÜ ÇALIŞMAMIZIN ON ÜÇÜNCÜSÜNÜ

LÜLEBURGAZ KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ

(1937-1954)

Kepirtepe Köy Enstitüsü en fazla yer değiştiren, “göç eden” “Köy Enstitüsü” olma unvanını taşıyor. Okulun Edirne Karaağaç’tan, Kırklareli Alpullu’ya, Alpullu’dan Lüleburgaz Kepirtepe’ye, oradan Ankara Hasanoğlan’a ve yeniden Kepirtepe’ye uzanan bir göç hikayesi var...

Kepirtepe Köy Enstitüsü mezunu şair, yazar Mehmet Başaran'ın dediği gibi; “Trakya halkı gibi, göçmendi Kepirtepe Köy Enstitüsü”

1937 yılında Edirne’nin Karaağaç istasyonunda, “Eğitmen Kursu” açıldı.  

1938 yılında aynı binada bir de “Köy Öğretmen Okulu” kuruldu.  

Okul 1939 yılında Kırklareli Alpullu’ya daha sonra da Lüleburgaz Emrullah Efendi İlkokulu’nun bahçesine taşındı.

1940 yılında Köy Enstitüleri Kanununun çıkmasıyla okulun adı Kepirtepe Köy Enstitüsü oldu. 

1942 yılı Nisan ayında, II. Dünya Savaşı nedeniyle Kepirtepe Köy Enstitüsü öğrencileri Ankara Hasanoğlan Köyü’ne taşındı.

1942 yılının Aralık ayında ise yeniden Kepirtepe’ye dönüldü.

İlk müdürü Nejat İdil, daha sonra da İhsan Kalabay oldu.

Kepirtepe Köy Enstitüsü ilk mezunlarını 1943'te verdi. 

1954 yılına kadar okuldan 7 bine yakın kişi mezun oldu.

Kepirtepe Köy Enstitüsü İlköğretmen Okulu olduktan sonra da çok değerli mezunlar vermeye devam etti. Bu mezunlardan biri de Kepirtepe İlköğretmen Okulu’ndan 1963-1964 eğitim öğretim yılı yaz döneminde mezun olan ünlü sinema sanatçımız Şener Şen’dir. Şener Şen daha sonra Kocaeli’ye öğretmen olarak atanmıştır.  

Kepirtepe Köy Enstitüsü de diğer Köy Enstitüleri gibi öğrenciler tarafından yapılmıştır.

Kepirtepe Köy Enstitüsü binaları “Yenibedir Köyü” yakınlarında, Lüleburgaz’a 5 km uzaklıkta kıraç, ağaçsız, susuz, verimsiz, sessiz, kepir bir arazide yapılmaya başlandı. 

Köklerini bu kepir araziye salan okul adını da bu kepir arazisinden alarak  “Kepirtepe Köy Estitüsü” oldu.

En büyük sorun su sorunuydu. Su aramalarından da bir sonuç alınamadı. Okulun suyu Lüleburgaz’dan taşındı. Yemek, çamaşır ve diğer ihtiyaçlar Lüleburgaz’dan kamyonlarla, varillerle, bidonlarla taşınan suyla karşılandı.

Diğer bir deyişle Kepirtepe Köy Enstitüsü öğrencileri taşıma suyuyla değirmeni döndürmeyi başardı.

1942 yılına gelindiğinde yeni bir göç daha başlar…

Kepirtepe Köy Enstitüsü’nün 22’si kız, toplam 226 öğrencisi Ankara Hasanoğlan’a gelir.

Kepirtepe Köy Enstitüsü’ü mezunlarından Nedim Menekşe Ankara Hasanoğlan’a göçü anılarında şöyle anlatır:

“Tam yerleşmeye başlamıştık ki, Kepirtepe’nin kaderi olan göç tekrar gözüktü. Bir gün yazı tahtasına bir ilan asılmış; her öğrenci çatal, kaşık, iki tabak, battaniye hazırlasın. Hasanoğlan’a göç edilecek diye. 2. Dünya Harbi zamanında, Trakya boşaltılırken bizi de oraya götürdüler. Gruplar halinde Ankara’nın Hasanoğlan Köyü’ne gittik. Bütün demirbaş eşyalarımız Hasanoğlan’ a nakledildi… Hasanoğlan’a gittiğimiz zaman, kızları okul binasına, erkekleri camiye yerleştirdiler. Orada bizim için yeni bir kuruluş başladı yani. Kepirtepe’nin kuruluşundan sonra yeni bir kuruluş…” 

Kepirtepe’yi kuran öğrencilerin, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü kurmak için de kolları sıvadığını görüyoruz. 

Kepirtepe Köy Enstitüsü mezunlarından Rüştü Güvenç bir anısında Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nün yapılış anılarını şöyle aktarıyor:

“Hasanoğlan’a her köy enstitüsünden 20’şer öğrenci, onar öğretmen gidiyordu. Öğrencilerin bir kısmı çadırlarda, bir kısmı camide kalıyordu. Biz camide kalıyorduk. Her köy enstitüsü ayrı ayrı binaların yapımına başladı. Bu durum bir süre sonra hangi köy enstitüsü binayı daha çabuk bitirecek yarışına dönüştü. Bel küreği ve kazma ile kazılan temeller yapılırken, Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsü’nden gelen öğrenci arkadaşlarımız, bizi geçmişlerdi. Bu durum karşısında ne yapalım diye düşünürken, bir gece 12 arkadaş camiden kalkıp, 1 kilometre yürüyerek okulun yapıldığı alana gittik. Orada duran bekçi ne yapmaya geldiğimizi sorunca,

“Bize kazma kürek ver, biz temeli kazmak istiyoruz” dedik.

Bekçiden kazma ve kürek alıp akşam saat 21.00’dan sabah ezanı okununcaya kadar çalışıp tekrar camiye döndük. Biraz uyuduktan sonra, kaldırılıp tekrar inşaat alanına gittik. Gittiğimizde inşaata bakan yapıcı öğretmenlerimizden Namık Ergin, oturdu, elini yüzüne kapayarak ağlamaya başladı.

“Öğretmenim ne oldu? Neden ağlıyorsunuz…” dedik

Ama bir şey söyleyemedi. Biz de;

“Temeli galiba köstebekler kazmış, dedik” diye anlatır.

Bugün de bizler bu anıları dinledikçe duygulanıyoruz, gururlanıyoruz… Geçmişimizi öğrendikçe de bugün daha çok mücadele, daha çok emek, daha çok özveri, daha çok duyarlık gerektiğinin farkına varıyoruz.

Kepirtepe Köy Enstitüsü öğrencileri 1942 yılının Nisan ayında geldikleri Hasanoğlan’dan aralık ayında ayrıldılar. Ayrılırken de yanlarına sadece özel eşyalarını aldılar. Getirdikleri demirbaşları Hasanoğlan’da bıraktılar.

Keğirtepe’ye dönen öğrenciler bu defa Kepirtepe Köy Enstitüsü’nün yapımına devam ettiler.  

Kepirtepe Köy Enstitüsü’ne; idare ve dersliklerin olduğu ana bina, kütüphane, hamam, çamaşırhane, lojman, yatakhane, tuvalet, revir, lojmanlar, elektrik, depo, marangozhane, demir atölyesi, fırın, yangın havuzu, Atatürk büstü, futbol sahası ve kömürlük binaları yaptılar.

Kepirtepe Köy Enstitüsü 1954 yılında kapatıldıktan sonra;  

1954 yılında Kepirtepe İlköğretmen Okulu

14 Haziran 1973 Kepirtepe Öğretmen Lisesi

1977-1978 öğretim yılında sınıf öğretmeni yetiştiren 2 yıllık Kepirtepe Eğitim Enstitüsü

1979 yılında Kepirtepe Öğretmen Lisesi  

13 Ocak 1990 tarihinde Kepirtepe Anadolu Öğretmen Lisesi oldu.

Bugün hala varlığını sürdürmektedir.


Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

TBMM Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Komisyonu Grup Sözcüsü

 2 Haziran 2022/Kırklareli Lüleburgaz -Kepirtepe