1 Haziran 2021 Salı

ATATÜRK’E HAKARET EDEN AYASOFYA İMAMI HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Ayasofya İmamı Mustafa Demirkan isimli şahsın 28 Mayıs 2021 günü Ayasofya Camii'nde düzenlenen programda Cumhuriyetimizin kurucusu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret dolu sözleri, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden açıklamaları nedeniyle hakkında soruşturma yapılarak cezalandırılması istemi ile kamu davası açılması için Ankara Adliyesi’nde, CHP Ankara İl Örgütümüzün Yöneticileri, Ankara İlçe Başkanlarımız ve Gençlik Kolları üyelerimizle  birlikte ayrı ayrı suç duyurusunda bulunduk.

Konuya ilişkin Ankara Adliyesi önünde yaptığımız basın açıklaması videosu ve suç duyurusu dilekçesini ekte bilgilerinize sunar, sağlıklı günler dilerim.

Yıldırım KAYA

CHP Ankara Milletvekili

1 Haziran 2021



İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA GÖNDERİLMEK ÜZERE

ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA

MÜŞTEKİ             : YILDIRIM KAYA – T.C. No:  …………………….

                                 Devlet Atatürk Bulvarı No:153, Türkiye Büyük Millet Meclisi F Blok No:114 

                                 Çankaya/ANKARA                    

ŞÜPHELİ              : MUSTAFA DEMİRKAN

                               (Adresi bilinmemektedir.)

KONU                   : Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret (5816 S.k. md.1,2), 

                                 Halkı kin ve düşmanlığa tahrik aşağılama (5237 S.k. md. 216)

SUÇ TARİHİ        : 28.05.2021

ŞİKAYET KONUSU : Mustafa Demirkan isimli şahsın 28 Mayıs 2021 günü Ayasofya Camii'nde  düzenlenen programda Cumhuriyetimizin kurucusu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret dolu sözleri, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden açıklamaları nedeniyle hakkında soruşturma yapılarak cezalandırılması istemi ile kamu davası açılması talebimizdir.

AÇIKLAMALAR :

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve önderidir. Yalnızca milletimizin değil tüm dünyanın saygı gösterdiği bir liderdir. 

Mustafa Demirkan isimli imam, 28 Mayıs günü Ayasofya Camii’nde gerçekleşen programda törene katılan çocuklara 430 Sayılı Öğretim Birliği Yasası çiğnenmek suretiyle uygulamaya konulan Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi kapsamında hafızlık icazeti verilmiş, yine 2596 Sayılı Kanuna aykırı olarak, ruhani kıyafetler giydirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırı olarak gerçekleştirilen bu törende şüpheli Mustafa Demirkan yaptığı konuşmasında doğrudan Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret etmiş ve bu hakaretler kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendilerine emanet edilen koltukları işgal eden şahıslar tarafından sessizce dinlenilmiştir. Mustafa Demirkan “Bu ve bu gibi mabedlerin mabet olarak kalması için inşa edilmiştir. Öyle bir zaman geldi ki bir asır gibi bir zaman içinde ezan ve namaz yasaklandı ve müze haline çevrildi. Bunlardan daha zalim ve kafir kim olabilir… Yarabbi bir daha bu zihniyetin bu milletin başına gelmesini mukadder buyurma…” ifadesini kullanmıştır. Mustafa Demirkan'ın sözleri salt düşünce açıklamasının ötesinde Atamızın şahsına ve hatırasına yönelik hakaret içeren ifadelerden oluştuğu ortadadır. 

Şüphelinin eylemi 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunu'nun 1. ve 2. maddesini ihlal etmektedir. 

5816 sayılı Atatürk Aleyhine işlenen Suçlar Hakkında Kanunu'nu; 

“Madde 1 – Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.

 Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır. Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.” hükümlerini içermektedir. 

Şüpheli şikayete konu ifadesi ile düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırları dışına çıkarak, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'e iftira ederek, onu “zalim” ve “kafir” gibi yakıştırmalara maruz bırakmış, manevi hatırasına hakaret etmiştir. 

Anayasamızın 26. maddesinde düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile bu hürriyetin sınırları hakkında düzenleme yapılmıştır. 

“MADDE 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, milli güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.” hükmü de dikkate alınarak, Anayasanın 2,13,14 ve 26/2 maddeleri AİHS'nin 10/2. ve 17. maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde, hürriyetlerin demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenlik, toprak bütünlüğü, kamu güvenliği ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın, ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli kalması gereken haberlerin yayılmasına engel olunması veya yargı gücünün otorite veya tarafsızlığın korunması için kanunla öngörülen bazı biçim koşullarına, sınırlamalara ve yaptırımlara tabii tutulacağı açıktır.

İftira, küfür, onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici söz ve beyanlar, nefret, ayrımcılık, düşmanlık yaratmaya yönelik bulunan ifadeler, düşünce özgürlüğü ve ifade hürriyeti bağlamında hukuki koruma görmemekte, suç sayılmak suretiyle cezai yaptırımlara bağlanmaktadır.

Ayrıca şüpheli Mustafa Demirkan tarafından Türkiye Cumhuriyeti'nin ortak paydası olan Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik sarf edilmiş sözler tamamen toplumu kışkırtmaya, ayrıştırmaya yöneliktir. Şüpheli, müsnet eylemiyle TCK 216. Madde bağlamında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçundan da yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır.

Şikâyet olunan şahsın bu eylemi, devletimizin kurucusu, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün temsil ettikleri ve toplum gözünde yer etmiş yüce makamlarına hakaret ve saygısızlık olarak kalmamış; Atatürk’ün kurduğu laik ve demokratik cumhuriyetin bir temsilcisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Ankara milletvekili olan şahsımı ve yaşananlara kamuoyuna yansıyan haberler ile şahit olan birçok yurttaşı da infial haline getirecek bir menfi etki yaratmıştır.

İSTEM VE SONUÇ : Yukarıda arz ve izah edilen ve re'sen tespit olunacak nedenlerle; şüphelinin eyleminin 5816 sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu ve TCK’nın 216. maddesini ihlal etmesi nedeniyle şüpheli hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ederim. 01.06.2021 

Müşteki YILDIRIM KAYA




Hiç yorum yok: