4 Nisan 2017 Salı

Adıyamanlıların Yaman Çelişkisi


Adıyamanlıların Yaman Çelişkisi
Adıyaman halkı AKP’ye desteğini hiç esirgemedi. Ancak hak ettiği desteği de hiç alamadı. Adeta yok sayıldı. Adıyaman’a AKP döneminde yatırım anlamında tek bir çivi çakılmadı.

Adıyaman hem resmi, hem de gayri resmi rakamlara göre en fazla Suriyeli mültecinin yaşadığı illerimiz arasında yer alıyor. Kimin mülteci, kimin İŞİD terör örgütünün saflarında yer aldığını bilmek de mümkün değil.

Asıl üzücü olansa Adıyaman’ın son yıllarda İŞİD terörüyle birlikte anılmaya başlanmış olması. İnsanların can ve mal güvenliği yok, gençler işsiz, terörün pençesinde. Adeta kendi kaderine terkedilmiş bir şehir.

Halkın önemli geçim kaynaklarından olan turizm de terörün kurbanı olmuş. Medeniyetler beşiği Adıyaman, dünyanın en yüksek açık hava müzesi olarak bilinen Nemrut’a sahip. Ancak Can ve mal güvenliği olmadığı için diğer turizm bölgelerimizin yaşadığı tükenişi paylaşmaktan kurtulamamış.

Halkın önemli geçim kaynaklarından biri olan tütün üretimi serbest, ancak satışı yasaklanmış. Türkiye pazarı Uluslararası tekellerin tütün ve tütün ürünlerine sonuna kadar açıkken, Adıyaman tütününün yasaklanmasının mantıklı bir açıklaması var mı? Anlaşılan o ki AKP hükümeti tütün satışına karşı değil. Karşı olduğu, Adıyamanlıların, Çelikhanlıların tütün satması…

15 yıllık AKP iktidarı hiçbir sorumluluk kabul etmiyor. Suriye politikasının başarısızlığından sadece eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu sorumlu tutuyor. Yargının içler acısı durumundan da FETÖ’cüler sorumlu diyor. Sanki ülkeyi 15 yıldır uzaylılar yönetti…

Davutoğlu’nu Dışişleri Bakanı yapanda siz, Başbakan yapan da siz, o politikaları sonuna kadar savunan da siz, planlayan da siz. Yargıyı FETÖ’ye teslim eden de siz, stratejik kurumları FETÖ’nün ayağının altına seren de. İstediği her şeyi veren de sizsiniz! Başka sorumlu aramayın, sorumlu AKP hükümetidir.

2010 yılında Anayasa değişikliği için #Evet kampanyası yürütenler bağımsız yargıyı FETÖ’ye teslim etti. Sonra da “FETÖ bizi aldattı Allah bizi affetsin” dedi.

Şimdi de aynı anlayış Anayasa değişikliği için #Evet kampanyası yürütüyor. 2010 yılında yargıyı FETO’ye teslim edenler, bu defa Türkiye’yi kime teslim edecekler…

Sandığa giderken bunları unutma!

Evet dediğinizde; işsizlik bitecek mi? Tütün üreticisinin yüzü gülecek mi? Terör bitecek mi? Yargı bağımsız olacak mı? Camide, kışlada, adliyede siyaset bitecek mi? Küçük esnaf ve sanatkarın sorunu çözülecek mi? esnaf siftah yapacak mı? Sanayiciye yapılan teşvikten küçük esnafta yararlanacak mı?

Tabi ki #Hayır!

Türkiye’nin geleceğini tek adamlara teslim etmeyelim…



Sonu belli olmayan karanlık yollara girmeyelim #Hayır diyelim.

4 Nisan 2017/Adıyaman
Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi



Hiç yorum yok: