12 Ağustos 2020 Çarşamba

TBMM TOPLANSIN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA EK BÜTÇE VERİLSİN/TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP’A AÇIK MEKTUP

TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a Açık Mektup: TBMM Toplansın Milli Eğitim Bakanlığına Ek Bütçe Verilsin

TBMM Başkanı Sayın Mustafa Şentop;

Tüm dünyada ve Türkiye’de pandemi koşullarının en fazla etkilediği alanlardan biri de eğitim sistemi oldu. Yüz yüze yapılan eğitim, bir anda uzaktan eğitim koşullarına göre yapılmaya başlandı. Uyum sürecine, ekonomik koşulların yeterli olmaması da eklenenince büyük sorunlar yaşandı.

Türkiye'de örgün eğitim alan okul öncesi eğitim, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde toplam 18 milyon 108 bin 860 öğrenci bulunuyor. Bu öğrencilerin büyük bir bölümüne ekonomik nedenlerle uzaktan eğitim verilememiştir.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, öğrencilerin yaklaşık yüzde 20’sinin evinde internet bağlantısı bulunmadığı açıklanmıştır. Yani öğrencilerin 3 milyon 621 bini uzaktan eğitime internet üzerinden ulaşamamıştır. Evinde bilgisayarı ve televizyon olmayan öğrencilerin sayısı ise bilinmemektedir.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, EBA TV üzerinden uzaktan eğitime erişen öğrenci sayısını 6 milyon 90 bin 383 kişi olduğunu açıklayarak, öğrencilerin yüzde 66’sının uzaktan eğitime erişemediklerini de kamuoyuyla paylaşmıştır.

Covid-19 salgınının daha da yaygınlaştığı şu günlerde eğitimin nasıl yapılacağı tartışılıyor. Şu bir gerçek ki eğitim uzaktan da olsa, yüz yüze de olsa Milli Eğitim Bakanlığının ek bütçeye ihtiyacı var!

Eğitimin uzaktan yapılması halinde, internet bağlantısı bulunmayan 3 milyon 621 bin öğrencinin evine internet bağlantısı sağlanmalıdır. Uzaktan eğitime bilgisayar ve televizyonu olmadığı için erişemeyen 12 milyon öğrencinin bilgisayar ve televizyon ihtiyacı karşılanmalıdır.

Uzaktan eğitimin sağlıklı yapılabilmesi için her okula en az bir teknoloji öğretmeni,  alınması büyük bir ihtiyaç olarak ortada durmaktadır. Bu durumda 54 bin teknoloji öğretmeninin ivedilikle göreve başlatılması gerekir. Ücretli öğretmenlerin de bu olağanüstü koşullarda mağdur olmaları için kadroya alınmaları sağlanmalıdır.

Diğer yandan tüm tedbirler alınır ve yüz yüze eğitim başlarsa maliyetler katlanarak artacaktır. Bu durumda en az 250 bin derslik ve en az 250 bin öğretmen atamasının acilen yapılması gerekir. Çocukların temiz ortamlarda eğitim görmeleri için 130 bin bir temizlik personeli alınmalıdır. Her okulda bulunması koşuluyla en az 54 bin sağlık görevlisi ve 54 bin de pandemi sürecini yönetecek öğretmen alınmalıdır. 17 bin köy okulu açılarak en az 20 bin öğretmen ataması daha yapılmalıdır. Güvenlik tedbirleri için dezenfektan, maske…vd malzemelerin de karşılanması gerekir.

Tüm bu ihtiyaçları alt alta koyup topladığımızda Milli Eğitim Bakanlığına en az 15 milyar liralık bir ek bütçenin verilmesi gerekir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Şentop;

TBMM’yi acilen toplantıya çağırarak, Milli Eğitim Bakanlığı için ek bütçe hazırlamasını sağlamalısınız.  Eğitim için hepimizin elini taşın altına koyma zamanı çoktan geçti…  

Yıldırım KAYA

Ankara Milletvekili

12 Ağustos 2020

 

 

7 Ağustos 2020 Cuma

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A AÇIK MEKTUP

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan;

Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik iki genç, iki evlat, iki avukat, iki can… Adil yargılanma hakları için Ebru Timtik 218, Aytaç Ünsal ise 187 gündür ölüm orucunda! Onları hep birlikte yaşatabileceğimiz umuduyla size bu mektubu yazıyorum.

Genç avukatlar Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik adil yargılanma hakları için başlattıkları ölüm orucunda artık en riskli döneme girdiler. Onları her an kaybedebiliriz.  

İstanbul Adlı Tıp Kurumu da yaptığı muayene sonucunda, sağlık durumlarının cezaevi koşullarına uygun olmadığına karar verdi. Ancak Adli Tip Kurumu raporuna göre acil tahliye edilmeleri beklenirken, birinci derecede riskli pandemi hastanelerinden, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinin mahkum tecrit koğuşlarında ölüme yatırıldılar.

Hastane mahkum tecrit koşulları, hapishane koşullarından daha ağır! Dışarıya penceresi açılmayan, tepedeki havalandırma ile aynı havayı döndüren, oksijeni olmayan adeta bir ölüm hücresi. Hijyen koşullarına da uyulmuyor. Doktorlar, hemşireler temizlik görevlileri galoş ve koruyucu önlük kullanmıyor. Gardiyan ve jandarmalar da hastane içinde dolaştıkları ayakkabılarla hücreye girebiliyor.

Ölümün eşiğindeki insanları uyutmamak için beyaz ışık sürekli açık tutuluyor; gürültü yapılarak, yemek kokularının koğuşa girmesi sağlanarak işkence yapılıyor. Bağışıklık sistemlerinin tamamen çökmesi için koşullar hazırlanıyor. İnsanlık suçu işleniyor!   

Bu koşullarda tedaviyi kabul etmeyen iki genç insan tecrit hücresinde can çekişiyor.

Son olarak hastanelerin bilim kurulu da Aytaç Ünsal ve Ebru Timtik’in tedavi ve tıbbi takıp istemediklerini ve hastaneden taburcu edilmelerinin gerektiği yönünde rapor vermiştir.

Çünkü zorla müdahale bir yaşatma yöntemi değildir. Bilimsel raporlara göre de zorla müdahalelerde hiç kimse sağlıklı bir şekilde yaşama dönememiştir.  Zorla müdahaleler ya kalıcı sakatlık bırakmış ya da ölümle sonuçlanmıştır.

Cezaevinde 12 saat olan avukat görüşü de 15 dakikaya indirilmiştir. Yargıtay’ın 1 Haziranda ön incelemeye aldığı dosyalarına ilişkin kararı da adli yargının tatile girmesiyle eylül ayına kalmıştır. Yargıtay üyelerinin tatillerini yapıp dosyayı eylül ayında incelemeye bolca vakitleri var! Ancak Avukat Aytaç Ünsal ve Avukat Ebru Timtik’in artık zamanları kalmadı! Günleri, saatleri, dakikaları sayılı!

10 Ağustos Pazartesi günü avukatları ve aileleri İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine hastane raporu ile yeniden tahliye talebinde bulunacaklar. 

Onlar ayrıcalık istemiyor, adil yargılanmak istiyorlar. Adli Tıp Kurumu ve Hastane Bilim Kurulu raporunun dikkate alınarak tahliye kararının verilmesini ve istedikleri koşullarda tedavilerinin sağlanmasını talep ediyorlar.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Zamanımız kalmadı! Yargıtay üyeleri karar almadan tatile çıksa da siz yetkinizi kullanın; adil yargılama hakları için ölümü göze alan, bu iki genç avukatı yaşatmak için bir kapı açın. İnsanlık ölmesin, vicdanlar kanamasın…

Yıldırım KAYA
CHP Ankara Milletvekili 

7 Ağustos 2020

2 Ağustos 2020 Pazar

OKULLAR ÖZEL OKUL ÜCRETLERİ ÖDENSİN DİYE Mİ AÇILIYOR

Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2020-2021 eğitim öğretim yılının 31 Ağustos tarihinde başlayacağı duyurusundan sonra; özel okulların ücretlerini tahsil edebilmeleri için kısa süreliğine yüz yüze eğitime başlanacağı, daha sonra da EBA TV üzerinden online eğitime geçileceği iddialarını, TBMM’ye verdiğim soru önergesi ile Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sordum.


TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, T.C. Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 02.08.2020

  Yıldırım KAYA
Ankara Milletvekili

Bakanlığınızın, 2020-2021 eğitim öğretim yılının 31 Ağustos tarihinde başlayacağı duyurusundan sonra; özel okulların ücretlerini tahsil edebilmeleri için kısa süreliğine yüz yüze eğitim yapılacağı, daha sonra da EBA TV üzerinden online eğitime geçileceği iddiaları gündeme gelmiştir.

Çocuklarımızın ve toplum sağlığının özel okulların para tahsilatına alet edileceği iddiaları herkesi tedirgin etmiştir.

Bu bilgiler kapsamında;

1. Okulların 31 Ağustos’ta yüz yüze eğitime başlayacağı, özel okulların para tahsilinden sonra yeniden online eğitme geçileceği iddiaları doğru mudur?
2. 2020-2021 eğitim öğretim yılında, pandemi nedeniyle eğitimin aksamaması için gerekli önlemler alınmış mıdır?