5 Ekim 2016 Çarşamba

Darbelerin Değişmez Mağduru Öğretmenlerimiz “Gününüz Kutlu Olsun”


Darbelerin Değişmez Mağduru Öğretmenlerimiz “Gününüz Kutlu Olsun”
Türkiye öğretmenlerinin tarihi, darbelerle mücadele tarihi gibidir. Öğretmenlerimiz, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü, mücadele, eylem, gözaltı, açığa alınma ve ihraçlarla karşılıyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra silindir gibi ezilen öğretmenler yine de mücadeleyi bırakmıyor.

Öğretmenlerimiz her darbe döneminde en fazla mağdur olan meslek grubunda yer aldı. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da kural değişmedi. Kamuda çalışan binlerce öğretmen açığa alınıp ihraç edilirken, kapatılan okullarda çalışan öğretmenlerin de çalışma lisansları iptal edildi.

Darbe girişiminden sonra 28 bin öğretmen ihraç edilirken, 45 bin öğretmen de açığa alındı. Özel sektörde çalışan öğretmenleri de eklediğimizde 50 binin üzerinde öğretmen işsiz kaldı. Açığa alınan öğretmenler de işsiz kalma endişesi içinde bekliyor.

OHAL’den faydalanan hükümet kamuda güvencesiz çalışmayı yerleştirmeye çalışıyor. Diğer yandan da kadrolaşmayı hedefliyor. İhraç edilen öğretmenlerin yerine sözleşmeli öğretmenler alınıyor. Yapılan sözlü mülakatlarla yandaşlar kamuya yerleştiriliyor.

KPSS’den yüksek puan alan muhalifler mülakatta düşük puan verilerek elenirken, düşük puan alan yandaşlara yüksek puan verilerek atamaları yapılıyor.

OHAL kapsamında darbeyle uzaktan yakından ilişkisi olmayan darbe karşıtı, laik, bilimsel eğitim diyen, barışın savunucusu binlerce öğretmen de açığa alındı.

Mağduriyetlerin giderilmesi için görüştüğümüz Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz; darbe karşıtı, barışın savunucusu öğretmenlerin mağdur edilmeyeceği sözünü verdi. Açığa alınan binlerce öğretmen verilen bu sözün yerine getirilmesini umutla bekliyor.

12 Eylül 1980 darbesi çağdaş eğitime büyük bir darbe vurdu. Bilimsel eğitimin içini boşaltarak geleceğimizi kararttı. Öğretmenleri tutuklayarak ağır işkencelerden geçirdi. TÖB-DER’i kapatarak örgütlenmeyi yasakladı.

Ama devrimci, demokrat, laik, bilimsel eğitimi savunan öğretmenlerimiz mücadeleden asla vazgeçmedi. Kenan Evrenin faşist cuntasına hiçbir zaman boyun eğmedi.

Şimdi de eğmeyecek!

Ne FETÖ Terör Örgütü’ne, ne de Saray darbesine!

12 Eylül kalıntılarına asla geçit vermeyeceğiz!

Tüm mücadele duygularımla, darbelerin değişmez mağduru tüm öğretmenlerimizin “Dünya Öğretmenler Günü”nü kutluyorum.

                                                                                                    05.10.2016
                                                                                                   Yıldırım Kaya
                                                                                          CHP Parti Meclisi Üyesi

2 Ekim 2016 Pazar

Mülakatla Öğretmen Atamak Emek Hırsızlığıdır

Mülakatla Öğretmen Atamak Emek Hırsızlığıdır
OHAL’den de destek alan AKP hükümeti öğretmenleri mülakatla atamaya başladı. Adı her ne kadar mülakat olsa da özünde sınavdan düşük puan alan yandaşlara yapılan bir torpildir.

Bir başkasının kazandığı hakkı iktidar gücünü kullanarak elinden alıp, hak etmeyene veren karanlık bir dönemden geçiyoruz. Haktan, adaletten bahsedenlerin mülakat aldatmacasıyla yaptığı emek hırsızlığına hep birlikte tanıklık ediyoruz.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz konuya ilişkin yaptığı açıklamada, mülakatın ehliyet ve liyakati sağlamak için yapıldığını söylüyor. Yılmaz, “Bu kimse anlayabiliyor mu, anladığını öğrencilere anlatabiliyor mu, hitabet gücü var mı? İkna kabiliyeti var mı? Liderlik yeteneği var mı?” diye soruyor.

Biz de Sayın Milli Eğitim Bakanımıza soruyoruz;
Mülakatı yapanların yeterliliği var mı?
KPSS’den 85-90 puan alanları eleyip, 60 puan alanları atayanların vicdanları var mı?
Adayların siyası düşüncelerini sorgulayan komisyon üyelerinin adalet anlayışları var mı?
Öğretmenlerin inançlarını sorgulayan komisyon üyelerinin hakkaniyet duyguları gelişmiş mi?
“Ne yemek yapıyorsun” diye soru hazırlayanların psikolojik durumları normal mi?

Sayın Bakan siz önce, KPSS’den 85-90 alan bir öğretmenin puanının mülakat sonucu 40’a 45’e nasıl düşürüldüğünü açıklayın.

Milli Eğitim Bakanlığı sözleşmeli öğretmen alımı için yaptığı mülakat sınavında öğretmenlere akıl almaz sorular soruyor. Yıllardır atamadığı aç bıraktığı öğretmenlere, “Ne yemek yapıyorsun” diye anlamsız sorular yöneltiyor.

14 yıllık iktidarı döneminde çözemediği, kangren haline getirdiği sorunların çözümünü öğretmenlerden istiyor. “Doğuya gitsen barışı nasıl sağlarsın” sorusuyla karşılaşan öğretmenler, siyasi bir tartışmanın içine çekilmek isteniyor.

En akıl almaz sorulardan biri de, “Reis deyince aklınıza kim geliyor” sorusu. Bu soruya öğretmenlerimizin nasıl cevap verdiğini bilmiyoruz ama “Reis” denince bizim aklımıza tekne kaptanı geliyor. Hem de küçük bir tekne kaptanı. Büyük ve devasa gemileri diplomasız küçük tekne kapatanlarına teslim ederseniz er ya da geç batırır. Bu nedenle Büyük gemileri küçük tekne kaptanlarına teslim etmemek gerek.

Gezi travmasından kurtulamayanlar, “Gezi’de ne hissettin?” diye sormayı da ihmal etmemişler.

Gezi'nin asi çocuklarından korkmayın!
Çünkü aydınlık geleceği onlar kuracak!

Unutmayın!
Bileziğini satarak çocuğunu okutan annenin iki eli yakanızda olacaktır.
Bugün değil ama yarın vicdanlarınız sizi rahat bırakmayacak!

Milli Eğitim Bakanı Sayın İsmet Yılmaz’a sesleniyoruz; insanların vicdanlarında kabul görmeyen mülakat sınavını iptal edin. Herkese aldığı puanlarla tercih yapma hakkı verin adalet yerini bulsun.

Biz halkımıza söz veriyoruz!
CHP iktidarında hiçbir öğretmen işsiz, hiçbir çocuk öğretmensiz ve eğitimsiz kalmayacak.

                                                                                                            02.10.2016
                                                                                                          Yıldırım Kaya
                                                                                                  CHP Parti Meclisi Üyesi