Gazi Meclisimiz Şehit Oldu
Önce Atatürk’e ve
Kılıçdaroğlu’na hakaret ettiler, sonra İnönü İlkokulu’nu kapattılar, yetmedi
Ulus İlk Meclis İlkokulu’nu kapattılar. Oda yetmedi, Atatürk’e hakaret eden
adamı ödüllendirip Tiran’a eğitim ataşesi yaptılar.
-MEB Personel Genel
Müdürlüğü kimin babasının çiftliğidir? Havuzdaki gerçek eğitim emekçileri zorla
emekli edilmeye çalışılırken bu tip adamlara niye AYDOĞDU? Kimler sözde eğitim
siteleri üzerinden MEB’i tehdit etmekte ve devletin resmi belgelerini çarşaf
çarşaf yayınlamakta?
-MEB üst düzey
bürokratlarından hiç mi paralel üyesi yok? MEB de kimler özel okullarla kirli
ilişkiler kurmakta, ihalelere müdahale etmeye çalışmakta?
Ülkemiz zor zamanlardan geçiyor. 15 Temmuz darbe girişimi,
Elazığ katliamı, Gaziantep katliamı… Gün, tüm ulus olarak tek vücut olup
mücadele etme günü. Ülkemizin hiç olmadığı kadar ‘BİR’ olmaya ve normalleşmeye-demokratikleşmeye ihtiyacı var.
Eğitimde bu anlamda önemli bir paradigmadır. Eğitim sadece AKP’nin-HÜKÜMETİN
meselesi değildir. Bu nedenle CHP hafta sonu Burdur’da yapacağı eğitim çalıştayıyla
da bu konuyu gündemine almıştır, CHP üzerine düşen çağdaşlaşma misyonunu eğitim
konusunda da sürdürmeye devam etmektedir. Amaç 21.yüzyıla yakışan bir eğitim modeli oluşturmaktır. Bu sebeple, AKP
hükümetine elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Yakında yayınlayacağımız ‘Eğitim Yönetiminin Demokratikleştirilmesi’
raporuyla da detayları ortaya koyacağız.
Ancak biz ülkemizin eğitimini böyle sahiplenmeye çalışırken,
MEB’de başka şeyler oluyor. Cemaatin en çok sızdığı bakanlık olan MEB’de 28 bin
isim açığa alındı, 22 bin öğretmenin lisansı iptal edildi. Bütün bunlara rağmen Personel Genel Müdürlüğü’nde daire başkanı
düzeyinde de olsa kimse görevden alınmadı. FETÖ’ye simit-poğaça-çay
satanlar görevden alınırken, Ankara’yı İstanbul’u FETÖ’ye parsel parsel
satanlar yerinde durmaktadır. Binlerce öğretmen görevden alınırken, bir tane
dahi MEB üst düzey bürokratı koltuğundan olmamıştır. Oysaki diğer kurumlarda Personel
Genel Müdürlüğü düzeyinde gereken temizlikler yapılmıştır.
Bu kapsamda; MEB üst düzey bürokratları arasında adı
yolsuzluklara-ihalelere-kirli özel okul ilişkilerine karışmış olanlar varsa
derhal gerekenler yapılmalıdır.
Gördüğümüz yanlış
uygulamalardan bazıları şunlardır; Darbe havası içinde daha önceden Atatürk’e “uşak”
Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu ile ilgili “hain ve zavallı” diye twitt
atan Yahya Irmak, yeniden Ankara İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı’na getirilmiştir.
Bu bürokrat tüm hakaretleri yapmasına rağmen hala görevine devam etmektedir. Bu yetmezmiş gibi bu şahıs 24 Ağustos
tarihli bir kararnameyle Arnavut’un başkenti Tiran’a eğitim ataşesi olarak
atanmıştır. Yani ödüllendirilmiştir. Eğitim ataşesi yapılarak; maaşı artırılmış,
lojman ve makam aracı tahsil edilmiştir. Atatürk’e ve Kılıçdaroğlu’na hakaret
etmiş bu şahıs yabancı dil dahi bilmemektedir. Yıllardır havuzda kızakta
bekletilen gerçek eğitim emekçileri zorla dilekçeler alınarak emekli edilmeye çalışılırken,
bu tip adamların bu makamlara getirilmesi darbeyle gerçek anlamda mücadele
edilmediğini göstermektedir. Personel Genel Müdürlüğü kimin babasının
çiftliğidir ki, istediği adamı istediği zaman istediği yere sürüp, terfi ettirebilmektedir.
Beyler bu hukuk bir gün size de lazım olur.
O makamlardan indiğinizde sokağa çıkamazsınız, hep oralarda kalacağınızı
sanmayın.
Milli Eğitimdeki bürokratların bir kısmı, Ebedi Şef’ten sonra
Milli Şef’e saldırdılar. Ankara Altındağ İlçe Milli Eğitim Müdiresi Şefika
Biçer, İnönü ailesinin yıllardır kapatılmaması ve ayakta kalması için mücadele
ettiği İnönü İlkokulu’nu kapattı.
Bütün bu yapılanların içinde tarihsel olarak kamu vicdanını
sızlatan manevi bünyemize saldırı olan uygulama ise, Ankara Altındağ İlçe Milli
Eğitim Müdürlüğü’nden geldi. İlçe müdiresi Biçer, neyi ispat etmek istiyor? Yine
apar topar, adı defalarca değiştirilmek istenen ama değiştirilemeyen Ulus İlk Meclis İlkokulu’nu kapatıp, imam
hatibe çevirdi. Bu okul 1933 yılında yapılmış tarihi bir okuldur. “Ulus İlk
Meclis İlkokulu” kapatılarak Gazi Meclis şehit edilmiştir.
“Ulus İlk Meclis İlkokulu” kapatılarak
paralelin topla tüfekle yapamadığı masa başında yapılmıştır. TBMM’den sonra
ikinci bomba da ilk meclise atılmıştır. TARİHSEL OLANI KORUMAK BİZİM VARLIK SEBEBİMİZDİR.
Sayın Milli Eğitim Bakanı Yılmaz; MEB’de
gerekenleri yapın ve bürokrasinize müdahale edin!
Bürokratlarınızın bir kısmının sözde eğitim internet siteleri
olduğunu ve bu siteler üzerinden şantaj yaparak MEB’in politikalarına yön
vermeye çalıştığını farkında olun! Devletin resmi belgeleri çarşaf çarşaf bu
sitelerden yayınlanmaktadır.
Bakanlık ve eğitim hepimizin. Bize göre, istediği personeli
babasının çiftliği gibi istediği yere sürende, okul müdürlerini ihalelerden
dolayı tehdit edende, yolsuzluk yapanda, niteliksiz olduğu halde bir yerlere
gelenlerde paraleldir. Sayın Bakan MEB ve eğitim hepimizin. Biz CHP olarak
geçmişimizden ve tarihsel misyonumuzdan aldığımız güçle, eğitimin amacından
saptırılmasına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Olumlu uygulamaların yanında,
olumsuz uygulamaların da karşısında olacağız. Eğitimli ile eğitimsiz, ölü ile diri kadar farklıdır…
25.08.2016
Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder