AKP iktidarıyla birlikte üniversitelerimizde yeni bir dönem başladı. Artık üniversite rektörleri ve dekanları kendi aileleri için özel karo açabiliyor. Gün geçmiyor ki bir rektör ya da dekan kendi eşi, kızı, oğlu, yeğeni ya da yakın akrabasına uygun kadro açmasın.
Üniversitelerimizin, fakültelerimizin başına rektör, dekan
diye artık liyakatsız eş, dost, akraba, yandaş atanıyor. Liyakatsiz insanlar
bir günde profesör, doçent oluyor. AKP eski Milletvekilleri, seçilemeyen
Milletvekili adayları, eski belediye başkanları ya da adayları rektör
yapılıyor. Onlar da kendi akrabalarını torpille üniversitelerde işe alıyor.
Harran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Burhan Akpınar da
kızı için özel öğretim görevlisi ilanı açtı. Kriterler arasına 'mobbing'
konusunda çalışma yapmış olma şartını da koydu. Niye? Çünkü dekanın kızı Esra
Nur Akpınar’ın bu konuda yazdığı bir makalesi vardı. Üstelik de makale
babasının editörlüğünü yaptığı dergide yayımlanmıştı. İlanda yer alan çok özel kriterle
örtüşen bir başka aday olmadığı, daha doğrusu olamayacağı için dekan da babalık
görevini yapmanın huzuru içinde kızını üniversitede işe başlattı!
Üniversitelerimiz dünya sıralamasında neden ilk 500 içinde
yer alamıyor diye soranların dönüp aynaya bakması gerek. Üniversiteler artık
bilim yuvası olmaktan çıktı, AKP’nin il, ilçe teşkilatları gibi çalışmaya
başladı.
Rektörleri hangi kritere göre atıyorsunuz? Üniversite
rektörleri neden demokratik seçimle değil de saray tarafından atanıyor? Bilimsel
tek bir makalesi olmayan bir insan, nasıl oluyor da koskoca üniversitenin
başına rektör olabiliyor? 12 Eylül ürünü YÖK’ün fonksiyonu ne? Bilen var mı?
Yok hükmünde bir kurum! Eğitimde akıl
tutulması yaşıyoruz!
Yıldırım KAYA
CHP Ankara Milletvekili
7 Eylül 2020
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder