30 Ağustos Zafere Giden Yol
Mustafa Kemal Atatürk hiç kuşkusuz çağının en büyük komutanıydı. Bir savaş stratejisti ve siyasi bir dehaydı… O, İtilaf Devletleri arasında paylaşılan; yakılan, yıkılan topraklarda küllerinden özgür vatanı kuran bir devrimciydi.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk 30 Ağustos zaferinin hazırlıklarını Nutuk’ta şöyle anlatıyor, “…28 Temmuz 1922 günü öğleden sonra yaptırılan bir futbol karşılaşmasını seyretmek bahanesiyle ordu kumandanları ve bazı kolordu komutanları Akşehir’e davet edildi. 28/29 Temmuz gecesi komutanlarla genel olarak saldırı hakkında fikir alışverişinde bulundum. 30 Temmuz 1922 günü Genelkurmay başkanı ve Batı Cephesi komutanıyla tekrar görüşerek saldırının şeklini ve ayrıntılarını belirledik. Ankara’dan davet ettiğimiz Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa da, 1 Ağustos 1922 öğleden sonra Akşehir’e geldi. Ordu hazırlığının tamamlanmasında Milli Savunma Bakanlığına ait olan işler belirlendi.”
30 Ağustos zaferini en ince ayrıntısını bile atlamadan Nutuk’ta ölümsüzleştiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk, saldırı emrini ise şöyle anlatıyor, “Ordunun hazırlıklarının tamamlanmasıyla saldırının çabuklaştırılmasını emrettikten sonra tekrar Ankara’ya döndüm. Batı Cephesi komutanı 6 Ağustos 1922’de ordularına gizli olarak saldırıya hazırlık emri verdi. 20 Ağustos 1922 günü öğleden sonra saat 16.00’da Batı Cephesi Karargahı’nda, yani Akşehir’de bulunuyordum. Kısa bir görüşmenin ardından 26 Ağustos 1922 sabahı düşmana saldırı için Cephe Komutanına emir verdim.”
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk, zafere giden süreci ise Nutuk’ta şöyle kaleme almış; “20/21 Ağustos 1922 gecesi 1. ve 2. Ordu Komutanlarını da Cephe Karargahı’na davet ettim. Genelkurmay başkanı ve Cephe Komutanının hazır bulunduğu toplantıda saldırının nasıl yapılacağını harita üzerinde kısa bir savaş oyunu tarzında açıkladıktan sonra, Cephe Komutanına o gün vermiş olduğum emri tekrar ettim. Komutanlar harekete geçtiler. 24 Ağustos 1922’de karargahlarımızı Akşehir’den saldırı cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına taşıttırdık. 25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut’tan savaşı yönettiğimiz Kocatepe’nin güneybatısında çadırlı ordugaha naklettik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe’de hazır bulunuyorduk. Sabah saat 05.30’da topçu ateşimizle saldırı başladı.”
26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesini başlatan Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri!” emrini de vermiştir. Tarihler 30 Ağustos’u gösterdiğinde, Başkomutanlık Meydan Muharebesi kazanılmıştı. Ordularımız 9 Eylül’de İzmir’e girdiğinde İzmir’in dağlarında çiçekler yeniden açmıştı.
Mustafa Kemal Atatürk bizlere özgür bir vatan bırakmakla kalmamış; savaş hakkında, günümüze ışık tutacak eşsiz tecrübelerini de bırakmıştır. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk "Mutlaka şu ve bu sebepler için, milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Gerçek kanaatim şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım, öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir".
Cumhuriyetimizin kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Yurtta barış, cihanda barış.” diyerek bizlere ve dünya halklarına “barış” yolunu göstermiştir.
Bizler de büyük zaferlerden barışa yol açanların yoldaşı ve barış yolcularıyız…
Yıldırım KAYA
CHP Ankara Milletvekili
29 Ağustos 2022
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder