31 Mart 2020 Salı

KORONAVİRÜS SALGINI EĞİTİMDE YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Koronavirüs Salgını Eğitimde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri
Koronavirüs salgını hayatın tüm alanlarını olduğu gibi eğitim sistemini de etkiledi. Okullara bir hafta ara verildikten sonra eğitime, Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden uzaktan eğitimle devam edilmeye başlandı.

Uzaktan eğitim 30 Nisan tarihine kadar uzatılsa da, koronavirüsün yayılma hızına baktığımızda, uygulamanın daha da uzayacağını söyleyebiliriz.
Bu zor zamanda çocuklarımıza eğitimde fırsat eşitliği sağlamalıyız. Laik, demokratik, bilimsel eğitim vermeliyiz.

“Ücretsiz internet verdik” diyerek ne eğitimde fırsat eşitliğini, ne de adaleti sağlamış olursunuz.
Çünkü evinde internet bağlantısı, bilgisayarı, hatta televizyonu olmayan çocuk için parasız internet bir şey ifade etmez.

Biz eğitim imkanlarının çocuklarımıza adaletli sunulmasını istiyoruz. İhtiyaç sahibi çocuklarımıza devletin kol kanat açmasını bekliyoruz…

• EBA’nın yayına başladığı ilk gün, yoğunluktan kaynaklı milyonlarca öğrenci dersleri takip edemedi.
Gerekli teknik desteğin ivedilikle kurularak herkesin yayınlara rahatlıkla erişimi sağlanmalıdır.

• Evlerinde interneti, bilgisayarı, televizyonu, teknik donanımı olmayan öğrenciler uzaktan eğitimden faydalanamadı.

Uzaktan eğitim başlamadan önce evinde internet bağlantısı, bilgisayarı ve televizyonu olmayan öğrencilerin tespit edilerek ihtiyaçlarının karşılanması gerektiği söyledik.
Bu konuda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yanıtlanması için TBMM’ye bir soru önergesi vererek sorduk. Basın açıklaması yaparak kamuoyu ile de paylaştık.

Ancak uyarılarımız dikkate alınmadı. İnterneti bağlantısı ve bilgisayarı olmayan milyonlarca öğrenci uzaktan eğitimden hiç faydalanamadı. İhtiyaçları karşılanmadığı sürece de faydalanamayacak.
Milli Eğitim Bakanı da çocuklarımızın yaklaşık yüzde 20’sinin evinde internet bağlantısı olmadığını açıkladı.

Örgün eğitim kapsamında 18 milyon 108 bin 860 öğrenci bulunuyor. Yani 3 milyon 621 bin 772 öğrenci uzaktan eğitime internet üzerinden ulaşamıyor. Evinde televizyon olmayan öğrenciler bu sayıya dahil değil…

Böyle devam ederse eğitimdeki fırsat ve imkan eşitsizliği nedeniyle oluşan makas daha çok açılacak. Tüm öğrencilerin evinde ücretsiz internet bağlantısı olmalıdır. Tüm teknik donanım sağlanmalıdır. Bilgisayarı ve televizyonu olmayan çocuklarımızın ihtiyaçları ivedilikle karşılanmalıdır.

FATİH Projesine ayrılan bütçe ile öğrencilerin uzaktan eğitime erişmeleri için evdeki teknik donanımları tamamlanmalıdır.

Biliyorsunuz, FATİH Projesi kapsamında toplam 3,4 milyar lira harcama yapıldı. Dağıtılan 1 milyon 450 bin tabletten hiç biri de kullanılamadı. Eğer doğru yatırım yapılmış olsaydı bugünkü sorunları yaşamayacaktık.

• İhtiyaç sahibi öğrencilere, bu dönemde okumaları için, seviyelerine uygun kitap yardımı yapılmalıdır.

• Ara tatilde hiç kimsenin mağdur edilmeyeceğini açıklayan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, daha sonra “Yasal düzenlemeye ihtiyaç var” diyerek 19 Mart’ta Ücretli Öğretmenlere ve usta Öğreticilere ders ücretlerinin ödenemeyeceğine ilişkin okullara yazı gönderdi.

Bu konuda yaşanacak sorunlar konusunda da TBMM’ye bir soru önergesi vererek Milli Eğitim Bakanlığını uyardık. Gerekli yasal düzenlemenin yapılması için de yasa değişiklik teklifi verdik.

“Gelin hep birlikte bu düzenlemeyi TBMM’den geçirelim” dedik. Ancak uyarılarımız ve teklifimiz dikkate alınmadı.

Koronavirüs salgınından önce ücretli öğretmenlere de bütçeden pay ayrılmıştı. Yapılması gereken, ivedilikle yasal düzenlemenin yapılarak bütçeden ayrılan payın kendilerine verilmesidir.

AKP yönetimi, “Böylesine olağanüstü bir dönemde yasal düzenleme yapamıyoruz” diyorsa; o zaman ücretli öğretmenlere bütçeden ayrılan payın ödenmesine devam edilmelidir. Yasal düzenleme de uygun bir zamanda yapılmalıdır. Öğretmenlerimizin açlığa mahkul edilmesi kabul edilemez.

• Bu süreçte okul servisçileri de veliler de zor günler yaşıyor. Öğrenci velileri kullanmadıkları servisin ücretini ödemek istemiyor. Ancak sözleşmeler ve ihaleler sene başında yapıldığı için velilerin kullanmadıkları servislerin ücretlerini ödemeleri gerekiyor.

MEB’in, veli ve servisçileri mağdur etmeyecek bir çözümü ivedilikle hayata geçirmesi gerekmektedir.

• Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenler, kurumları tarafından ücretsiz izne çıkarıldıkları için maaşlarını alamıyor.

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinin vergi ve SGK ödemeleri konusunda destek sağlanarak, bu okullarda çalışan öğretmenlerimizin ücretlerinin ödenmesi için ortak bir çözüm bulmalıdır.

• Ülke genelinde 12 bin 809 özel okulda, 1 milyon 440 bin 577 öğrenci eğitim öğretim görüyor. Bu süreçte öğrencilerin okula gitmemesi nedeniyle veliler de okul taksitlerini ödemiyor. Taksitlerin ödenmemesi binlerce özel okulun ekonomik sıkıntı yaşamasına neden olacaktır.

Bu okullarımıza çalışan öğretmen ve diğer personelin ücretlerini alabilmesi için vergi, SGK ödemeleri vb. konularda kolaylık sağlanmalıdır.

2020-2021 eğitim öğretim yılında özel okullardan devlet okullarına bir yönelişin olma ihtimaline karşı da şimdiden tedbir alınmalıdır.

Devlet, sosyal devletin olma görevini yerine getirmediği için bu kurumlar ihtiyaçtan ortaya çıkmıştır. Esas olan devletin bunları yapmasıdır. Yapmadığına göre, bu kurumların sorunları sosyal devletin gereği çözülmelidir.

• Uzaktan eğitimle birlikte bilişim öğretmenlerine olan ihtiyacımız da maksimum seviyeye çıktı.

Canlı sınıf uygulamasının da başlatılacağı bir dönemde, EBA ile koordineli çalışma yürütülmesi için her okula en az bir bilişim öğretmeni atanmalıdır. Ek atamayla 20 bin bilişim öğretmeni atanarak eksiğimiz bir nebze de olsa karşılanmalıdır.

• Uzaktan eğitimin verildiği şu dönemde tüm okullar dezenfekte edilmeli, bakımları yapılmalıdır. Çocuklarımızın sağlığı için tuvaletlerindeki eksiklerin giderilmesine özen giderilmelidir.

• MEB müfredatına uygun olarak uzaktan eğitim çalışması birçok CHP’li belediye tarafından başarıyla uygulanmaktadır.

Özellikle LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrencilerimize Sarıyer Belediyesi tarafından kurulan Sarıyer Akademi tarafından eğitim verilmektedir. Sariyer Akademi bu eğitim hizmetini Türkiye genelinde verebilecek altyapıya sahiptir. internet ve bilgisayarı olan her öğrencicimize talep etmesi halinde bu eğitim hizmeti verilecektir.

• Koronavirüs salgınından dolayı halk devletten destek bekliyor, “Çalışırsak korona, çalışmazsak açız.” diyor. AKP Genel Başkanı ne yapıyor, bağış toplamak için halka IBAN numarası veriyor. Sosyal devleti öldürenler, halka IBAN numarası dağıttıyor. "Kendi yaranızı kendiniz sarın" diye.

CHP'li Belediye Başkanları ne yapıyor? Halka destek vermek, hesaplarına para yatırmak için halkın IBAN numarasını alıyor.

Belediyelerin halka verdiği desteğin, devleti yönetenler tarafından verilmemesinin nedenlerinin sorgulanması gerekir.

TÜRGEV-TÜGVA-ENSAR-İLİM YAYMA gibi sözde kuruluşların yurtlarının kullanımının Sağlık Bakanlığına devredilmesi sağlanmalıdır.

Kızılay'ı paravan olarak kullanıp toplanan bağışlara el koyan, ABD New York Manhattan’ın en pahalı semtinde yurt yaptıran (!) TURKEN; bağış toplamakta çok mahir olan TÜRGEV, TÜGVA, ENSAR vb… Banka hesaplarındaki paraları, sahip oldukları yurtları halkın hizmetine sunmalıdır. Halktan aldıklarını bu zor zamanda halka geri vermelidir.

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
31.03.2020



Hiç yorum yok: