31 Mart 2017 Cuma

Aşkın ve Devrimin Çocuklarına /Arayış Dergisi Mart 2017 Sayı:1


Aşkın ve Devrimin Çocuklarına
Lise yıllarında kurulan yoldaşlık ömürlüktür. Nereye gidersen git hep peşinden gelir.  İlk aşk gibi unutulmaz, anne sevgisi gibi karşılıksızdır.

Devrimcilik;
“Mustafa Kemal Atatürk” olmaktır.
Vatanını, milletini, halkını sevmektir.
Onlar için hayatını hiçe saymaktır. 
Bağımsızlıktır…
Özgür vatandır.
Laik Cumhuriyettir.
Gerektiğinde “Ya istiklal ya ölüm” demektir.
Gerektiğinde ise  “Yurtta barış dünyada barış” diyebilmektir.

Devrimcilik;
Mahir, deniz, İbrahim…  gibi yoldaş olmaktır.
Ömrünü onun ömrüne feda etmektir.
Tam bağımsız Türkiye demektir.
Halkını koşulsuz sevmektir.
Güvendir…
Ser verip sır vermemektir.

Meraktır devrimcilik.
Felsefe okuma, sorgulama, gerçeği bulma çabasıdır.
Dünyayı anlamaya çalışmaktır.
Tarihini öğrenme isteğidir.

Kendini geliştirmektir devrimcilik.
Araştırmak, eleştirmektir.
Matematiği öğrenme çabasıdır
Bilime inanmaktır.

Devrimcilik;
Şiir yazmaktır Nazım gibi…
Edebiyatı, sanatı sevmektir.

İnsan haklarını savunmaktır devrimcilik.
İşkencenin insanlık suçu olduğunu haykırmaktır.
Eşitliğe inanmaktır.
Eşit koşullarda bir arada yaşamayı savunmaktır.
Ey özgürlük diyebilmektir.

Bugün geldiğimiz noktada,  devrimcilere çok büyük görevler düşmektedir.  “Laik Cumhuriyet Rejimi” tehlike altındadır.  AKP “Tek Adam Diktatörlüğü ”nü kurmak için, 100 yıllık parlamenter demokrasiyi rafa kaldırılmaktadır.

Bilimsel eğitimden her geçen gün biraz daha uzaklaşıyoruz. Üniversiteler Denizlerin, Mahirlerin okuduğu bilim yuvaları değil artık. Adeta birer medreseye dönüştürülmüş , “bir rektör bir mühür” anlayışıyla yönetiliyor.

Onlar kindar ve dindar gençler yetiştirmek istiyor.
“Kindar” ve sözde “Dindar” nesillerin insanlığa yaşattığı acıları görüyoruz. 
Kindarlık, devrimci gençlerin yüreğinde asla yer bulamaz.
Devrimcilerin yürekleri insan sevgisiyle dopdoludur.
Din, dil, ırk ayrımı yapmazlar…
Dünya onların yüreğinde rengarenktir.

“Laik Cumhuriyet” Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe emanetidir.  Atatürk, ''Cumhuriyeti biz kurduk, fakat sizler yaşatacaksınız.'' diyerek gençliğe büyük bir sorumluluk yüklemiştir.   

Sizler de aşkın ve devrimin çocuklarısınız… 
Gençlik şimdi değilse ne zaman ayağa kalkacak.
Gençlik bugün değilse ne zaman “Laik Cumhuriyete” sahip çıkacak.
  
 “Laik Cumhuriyet Rejimi”ni değiştirmek isteyenlere son sözümüz:

 Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?
Şaşarım!

Ya özgürlük!
Ya özgürlük!

Yıldırım Kaya
CHP Parti Meclisi Üyesi

Arayış Dergisi  Mart 2017 Sayı:1 yayınlanmıştır



1 yorum:

tallophyta dedi ki...

Yazmayayım dedim ama kendimi tutamadım
İnternette Ecevit'in Arayış Dergisi içeriğine ulaşmaya çalışırken bu blog ile karşılaştım. Anladığım kadarıyla CHP gençliği aynı isimle bir dergi çıkartıyor. Yazık ki gençliği ajite etme işi de dedeleri yaşında bir adama kalmış. Üstelik yazı, ajitasyonun referans noktası CHP'nin kendi "değerleri" değil "sizden bir yol olmaz" deyip arayışlarını başka mecralara taşımış Mahir, Deniz, ibo gibi KOMÜNİST lider olmuş. CHP'deki başarısızlığın kendini yeniden üretme eksikliğinin sebepleri bir kez daha malumum oldu.
İşte bu yüzden yazmayayım dedim ama kendimi tutamadım.
Kırk yaşına gelmiş lise ve üniversite yıllarında gençlik mücadelesi içinde söz söylemiş birisi olarak CHP'nin gençliğin devrimci mücadelesine ne kadar uzak olduğunu yakınen bilirim. Gerçekten Devrim lafı CHP'nin üzerine olmayan kötü bir kıyafet gibi duruyor.
Gerçekten komik oluyor. Ne bileyim altı ok, Atatürk'ün fıtri zekası falan deyin. Gençlere referans gösterdiğiniz isimler CHP'nin arka bahçesinde çiçek toplarken öldürülmedi. CHP safını emekten işçi sınıfından yana belirledi de bizim mi haberimiz yok. Yada CHP yüzünü kent soylu iyi giyimli hanımlardan beylerden çevirip baktığında yüzünü ekşittiği avama mı döndü.
İlk gençliğimde Celal Doğan'ın bir televizyon programında "kendinize gelin sosyal demokrasiden anladığımız bilimsel sosyalizm değil." mealinde söylediği bir söz geldi aklıma. Onun için avrupadaki muadilleriniz -ki muadil lafı da burada biraz iyimser kaçıyor- gibi sosyal hukuk devleti falan deyin. Kaldı ki sosyal hukuk devleti meselesi de sırf yükselen sosyalizmin popülaritesini baskılamak için icadolunmuş bi kavramdır ya bu ara o yalana bile hasret memleket.
Bu arada yanlış anlaşılmasın anladığım kadarıyla Sayın Yıldırım Kaya CHP'nin daha solda duran yöneticilerinden birisi sanırım ve bunu değerli görüyorum.
Dedim ya yazmayayım dedim ama kendimi tutamadım kırıp döktüysem affola.