31 Ağustos 2024 Cumartesi

CHP TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİLERİMİZ

CHP TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİLERİMİZ

Cumhuriyet Halk Partisi 20. Olağanüstü Kurultay delegelerinin, il ve ilçe başkanlarının tüzük değişiklikleri hakkında kendi görüş ve önerileri ile üyelerin görüşlerini alarak öneri oluşturmaları için tüzük komisyonunun taslağı 20 gün önce il ve ilçe örgütleri eliyle kurultay delegelerimize ulaştırılması gerekirdi.

Ancak zamanında kurultay delegelerine ulaştırılmayan taslak, sosyal medya aracılığı ile gayri resmi yollardan örgütümüz tarafından tartışılmaktadır.

Taslakta yer almayan ya da eksik olarak yer alan maddelere ilişkin görüşlerimi sizlere sunmak istedim.
Eleştiri, öneri ve katkılarınız için teşekkür ederim.

Saygılarımla

Yıldırım KAYA
36. Dönem CHP Genel Başkan Yardımcısı 
27.Dönem CHP Ankara Milletvekili

CHP Genel Merkezi tarafından oluşturulan tüzük komisyonunun taslağı,  örgütümüzün ve kamuoyunun beklentilerinin çok gerisindedir.

38. Olağan Kurultay’da Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel tarafından örgütümüze;

 “Namus ve şeref sözü veriyorum. Karar, güç, yetki örgütündür. Ön seçim için söz veriyorum. Sokak değişim istiyor. CHP’de bir büyük devrim istiyor, önseçimin teminatı olan bir Genel Başkan olacağım” sözü örgütte büyük bir beklenti yaratmıştır.

Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ‘’Karar, güç ve yetki örgütündür’’ sözüne uyulmalı;  amasız, fakatsız önseçim tüzüğümüzde yer almalıdır. 

Tüzük değişikliği, 20. Olağanüstü Kurultay’da bu taslak üzerinden tartışacaksa;

1- Önseçim, yargı gözetim ve denetiminde yapılmalı; parti içi güven ve adaylaşma aşamasındaki şeffaflık sağlanmalıdır. 

Taslakta yer alan örgüt denetimindeki önseçim tabiri, yasada düzenlenen önseçimden uzaklaşmakta olup, önseçimin yasal dayanağını ve güvencesini ortadan kaldırmaktadır. 

Önseçim amasız, fakatsız tüzükte yerini almalı; örgüt denetiminde eğilim yoklaması gibi yöntemler ise, merkez kontenjanının uygulanması esnasında veya %10 ve altında oy aldığımız seçim bölgelerinde uygulanabilir kılınmalıdır.  

Gerçek anlamda örgütün güçlenmesi, verilen sözün yerine getirilmesi, yargı gözetim ve denetiminde önseçim ile mümkün olacaktır. 

2- İl ve ilçe kongrelerinde çarşaf liste esas olmalı, blok liste düzenlemesi tamamıyla düzenlemeden çıkarılmalıdır.  Parti içi katılımcılığın, temsiliyetin arttırılması ve  gerçek anlamda demokratikleşmenin sağlanması için çarşaf liste alternatifsiz tüzükte yer almalıdır.
 
3- Üç dönem kuralı yine şarta bağlı kılınmış olup, sadece merkez atamasında geçerliliğini korumaktadır. 

Merkez ataması bir dönem ile sınırlı kalmalı, üç dönem kuralı ise koşulsuz olarak geriye dönük seçilmişleri de kapsayacak şekilde uygulanmalıdır. 

Üç dönem kuralından gerçek anlamda amaçlanan, örgütün yenilenmesi ve gençleşmesi ise geçmişe dönük uygulanmalı, örgüte vadedilen değişim ve gençleşmenin önü açılmalıdır. 
 
4- Genel Başkan kontenjanının %5’ten,  %15’e çıkarılması parti içi demokrasiye vurulacak en büyük darbedir.

Örgütün karar mekanizmasının dışına atılmasına ve seçilebilecek sıra adaylarının Genel Başkan kontenjanı ile belirlenmesine yol açacaktır. Bu uygulamanın gerçekleşmesi halinde, TBMM’de şöyle bir tablo ile karşı karşıya kalacağız. %15 kontenjan demek seçilebilecek yerden 90 Milletvekilini Genel Başkan belirleyecek demektir. Mevcut durumda 128 milletvekilimiz olduğuna göre, örgütümüzün belirleyeceği sayı sadece 38 kişi olacaktır.

 Tüzük değişikliğindeki ana amaç örgütü mü güçlendirmek, Genel Merkezi mi? 

Tüzük komisyonu örgütün temsilcilerinden oluşuyorsa ve gerçek anlamda bizleri temsil ediyorsa, bu düzenleme yeniden gözden geçirilmelidir.

Örgüte teslim olunacağını, katılımcılığı ve parti içi demokrasiyi tam anlamıyla etkin kılacağını vurgulayan Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in bu düzenlemeye karşı çıkmasını,  taslaktan çıkarılması için komisyona ve kurultay delegelerine çağrı yapmasını beklemekteyiz.

5- Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine ilişkin hiç bir önerinin bulunmaması demek, bu hakkın örgütün elinden alınması demektir. Örgütün demokratikleşme adına en büyük beklentisi, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi sürecinde fikrinin alınması ve örgüt eliyle tespit edilen adayın yasa gereği TBMM Grubuna sunulmasıdır. Cumhurbaşkanlığı adaylaşma sürecindeki sancıyı en aza indirecek, seçim kampanyasını emek ve halk ekseninde daha aktif şekilde yürütülmesini sağlayacak ana unsur, aday üzerinde partililerin ve toplumsal mutabakatın sağlanmasıdır. Bu nedenle, TBMM Grubu tarafından değerlendirilecek aday örgütün kantarına çıkmalı ve örgüt denetiminde yapılacak eğilim yoklaması ile önerilmelidir.
 

BİZİM ÖNERİLERİMİZ İSE GEREKÇELERİ İLE BİRLİKTE ŞÖYLEDİR

Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğü’nün 52’inci, 54’üncü, 55’inci maddelerinin aşağıda önerilen şekilde değiştirilmesi ve 41’inci, 51’inci maddelerine aşağıda yer verilen düzenlemelerin eklenmesi talebimizin, kurultay üyelerinin tartışmasına açılarak oylamaya sunulmasını öneriyoruz.
 
DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ 1
Tüzüğün 52’inci Maddesinin aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmesi önerilmektedir.

TBMM ÜYELİĞİ İÇİN ADAYLARIN SAPTANMASI 
Madde-52 
(1) TBMM üyeliği için adayların yargı gözetim ve denetiminde ön seçimle belirlenmesi esastır. Partinin son genel seçimlerinde %10 ve altında oy aldığı seçim çevreleri ile milletvekili sayısının 2 katı kadar aday bulunmayan seçim çevrelerinde Parti Meclisi eğilim yoklaması veya merkez yoklaması yöntemi ile aday belirlenmesine karar verebilir. 

(2) Parti Meclisi, önseçim ya da eğilim yoklaması yapılan bir seçim bölgesinde %5’i geçmemek kaydıyla merkez yoklaması ile aday belirleyebilir. Merkez yoklaması ile aday gösterilenler, seçim çevresi ayrımı yapılmaksızın, ikinci kez aynı yöntemle aday gösterilemezler. Ancak bu kural, bir yıldan fazla olmamak kaydıyla son seçimin yapıldığı tarihi izleyen 1 Ekim günü başlayacak yasama yılı tamamlanmadan seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde uygulanmaz.  

(3) Önseçim üye kütüğünde kayıtlı aktif üyelerin katılımı ile yargı yönetimi ve denetiminde yapılır. 

(4) Merkez yoklaması yöntemi uygulanarak belirlenecek adayların toplam sayısı, Genel Merkezce Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığına sunulan partinin gösterdiği milletvekili adaylarının %5’inden fazla olamaz. Partinin son genel seçimlerde %10’dan az oy aldığı seçim çevrelerinde gösterilen toplam milletvekili aday sayısı bu orana dahildir. Parti Meclisi bu %5 kotayı bir seçim çevresinin tümü için kullanamaz. Bir seçim çevresindeki adayların tamamı merkez yoklaması ile belirlenemez. Ön seçim yapılan seçim bölgelerinde, merkez adayları, 2’inci sıradan başlamak kaydı ile fermuar sistemi uygulanarak sıralamada yerini alır. Siyasi ittifak ihtiyacının ortaya çıkması halinde, ittifak adaylarının gösterileceği seçim çevrelerinde PARTİ MECLİSİ MERKEZ ADAYLIĞI İÇİN %10’U GEÇMEMEK KAYDIYLA YETERİ KADAR SIRA AYIRABİLECEKTİR. Merkez yoklaması ile belirlenen adayların adaylığı Parti Meclisi’nin kararı ile kesinleşir. Parti Meclisi’nin onaylamadığı adaylıklar düşer. 

(5) Önseçim ya da eğilim yoklamasına katılanlar, merkez adaylığı için başvuramazlar. Milletvekilleri üst üste 3 dönem seçilebilecek olup, bir dönem ara vermek kaydı ile yeniden aday olabilirler. 3 dönem kuralı Parti Meclisi tarafından geriye dönük olarak mevcut milletvekilleri için resen uygulanacak olup, iş bu düzenleme yürürlüğe girdiğinde 3. dönem görev yapan milletvekilleri bir dönem ara vermek kaydı ile yeniden ön seçime girme koşulu ile aday olabilirler.  

(6) Parti Meclisi, aday belirlerken cinsiyet kotası ve gençlik kotasını ilk sıradan başlamak kaydı ile fermuar sistemi İLE UYGULAYACAK OLUP AYRICA ENGELLİLERİN TBMM’DE TEMSİLİNE ÖZEN GÖSTERİR.

(7) Aday belirlenmesinde merkez yoklaması yapılmasına karar verilen yerlerde, eğilim yoklaması yöntemi de Parti Meclisi kararı ile uygulanabilir. 
(8) Aday olmak isteyen il ve ilçe başkanları ile yönetim kurulu üyeleri yasal süreler içinde görevlerinden istifa etmek zorundadır. 
 
GEREKÇE 1;
Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçek anlamda yenilenmesi, örgütün güçlenmesi, işlevselliğinin arttırılması, halkın güveninin tam anlamıyla sağlanması ile gerçekleşecektir. Bu doğrultuda adayların önseçim ile belirlenmesi önerisinde bulunulmuştur. 

Aday belirleme yöntemi, parti içi demokrasinin en önemli ölçütlerinden birisidir.  Ön seçim yönteminin esas kılınarak adayların belirlenmesi; parti üyelerine seçme hakkı tanınması parti içi demokrasinin daha etkin olmasını sağlayacağı gibi örgütsel yapıyı güçlendirecek ve AYRICA ADAY OLABİLME NOKTASINDA PARTİ İÇİ GÜVENİ ARTTIRACAKTIR. 

Ön seçim yönteminin esas kılınması örgüt tarafından tanınırlığı yüksek ve iletişimi güçlü adaylar ile seçim çalışması yapılmasına olanak tanıyacaktır. Örgüt ve halk tarafından desteklenen aday seçim çalışmalarında partimizin başarısını arttıracaktır. 

Adaylığın dönem kuralı ile sınırlandırılması parti içi demokrasiyi PEKİŞTİRİP, TEMSİLİ arttıracak. Seçilmişlerin otoriter kimliğe bürünmelerini engelleyerek emek, liyakat dengesinin parti içinde ve seçim çevresinde etkin olmasını sağlayacaktır. 

Düzenlemenin geriye yürürlüğünün beş, altı, yedi dönem milletvekilliği yapanlara uygulanmaması halinde bir kişi neredeyse elli yıl milletvekilliği yapmaktadır. Bu durumu partimize ve topluma anlatmak mümkün değildir. 

AYRICA BİRÇOK SEÇİM ÇEVRESİNDE GEREK ÖRGÜTTE VE GEREKSE DE HALK NEZDİNDE YARATACAĞI HEYECAN VE DEĞİŞİM PARTİNİN BAŞARISININ DAHA DA ARTMASINA NEDEN OLACAK OLUP PARTİ İÇİ DÖNÜŞÜMÜN VE YENİLENMENİN SAĞLANMASI İÇİN ÜÇ DÖNEM KURALININ SIKI SIKIYA UYGULANMASI ESAS OLMALIDIR. 

Merkez adaylığı başvurusunun tüm seçim çevreleri bakımından bir kez yapılabilecek olması, adayın daha etkin ve verimli çalışmasına, halk ve örgüt ile bağlarını güçlü tutmasına, kendi seçim çevresinde halkın talep ve isteklerinin yani halk iradesinin yasama faaliyetlerine yansımasına katkı sağlayacaktır. 

Cinsiyet ve gençlik kotasının ilk sıradan başlamak kaydı ile fermuar sistemi ile uygulanabilirliğinin sağlanması eşit temsiliyetinin önünü açacaktır. Partiye gençlerin katılımını artıracak ve eşit temsil lafta kalmayacaktır. DEMOKRASİNİN VAZGEÇİLMEZ BİR KURALI OLARAK İŞLER HALE GETİRİLECEKTİR. 

Yapılacak düzenleme ile yeni kadroların yetişmesinin ve sorumluluk almasının önü açılacak, parti içi demokrasinin işlemesine ve yenilikçi fikirlerin gelişmesine fırsat tanınacaktır.

DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ 2
Tüzüğün 54’üncü maddesinin aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmesi önerilmektedir.

CUMHURBAŞKANI ADAYININ SAPTANMASI
Madde-54 
(1) Cumhurbaşkanı adayı tüm seçim çevrelerinde aynı gün ve saate yapılacak eğilim yoklaması sonucunda, en çok oyu alan adayın TBMM Grubu tarafından onaylanması ile belirlenir.

(2) Eğilim yoklamasında aday adayı olabilmek için 25.000 üyenin yazılı önerisi gerekir. Eğilim yoklaması, üye kütüğünde kayıtlı aktif üyelerin katılımıyla yapılır.

(3) Yöntemlerin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

GEREKÇE 2;
6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nda Cumhurbaşkanlığına aday gösterilmenin usul ve esasları belirtilmiştir. Yasaya göre TBMM’de grubu bulunan siyasi partiler aday gösterebilmektedir. TBMM grubuna tanınan bu yetkinin kullanılması öncesinde, CHP Genel Merkezi’nin gözetim ve denetiminde Türkiye’de aynı gün ve saat dilimi içerisinde tüm aktif üyelerin katılımıyla yapılacak eğilim yoklaması yoluyla en çok oyu alan adayın TBMM grubuna önerilmesi parti içi demokrasinin hakim kılınması anlamında kıymetli bir adım olacaktır. 

PARTİNİN YAZILI HUKUKUNU HAYAT GEÇİRMENİN ÖNÜNDE MEVCUT YASAYI ENGEL OLARAK GÖRMEMEK GEREKİR. PARTİ İÇİ DEMOKRASİ İÇİN YAZILI OLMAYAN ANCAK DEMOKRATİK YÖNTEMLER FİİLİ OLARAK UYGULANABİLMELİDİR.

(Parti içi demokrasinin katılımcı, eşitlikçi olmasının önünde, mevcut yasayı engel olarak görmek doğru bir yaklaşım değildir.)

Parti içi demokrasinin gerek halk nezdinde ve gerekse de örgüt nezdinde tartışılır kılınması ortadan kaldırılarak seçim öncesi partinin ve adayın yıpratılmasının önüne geçilmesi; seçim kampanyalarının emek ve halk ekseninde daha aktif bir şekilde yürütülmesi, aday üzerinde partililerin ve toplumsal mutabakatın sağlanması ve seçim çalışmalarının başarıya ulaşması amacıyla öneride bulunulmuştur.