28 Ekim 2020 Çarşamba
CUMHURİYETİN 97. YILINDA BAŞKENT ANKARA’DA OKULLARIN DERSLİK İHTİYACI ÇÖZÜLEMEMİŞ
16 Ekim 2020 Cuma
MUNZUR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. UBEYDE İPEK’E KİM DUR DİYECEK?
Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in usulsüz uygulamalarını TBMM Başkanlığına verdiğim iki ayrı soru önergesi ile Meclis’in gündemine taşıdım.
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, Milli Eğitim Bakanı Ziya SELÇUK tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 15.10.2020
Yıldırım KAYAÇeşitli basın organlarında, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Ubeyde İpek’in çok sayıda usulsüz atama ve işlem yaptığı iddiaları yer
almıştır.
Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in; 2018 yılında
kardeşi Seda İpek Gündüzalp için iki ayrı akademik kadro ilanı açtığı ve
kazanmasını sağladığı, doktora denkliği olmayan Şehmus Kurtuluş’u öğretim üyesi
olarak çalıştırdığı, yeğeni Elif Kılıç Sezer için Mühendislik Fakültesi
Elektrik/Elektronik Bölümünde araştırma görevlisi kadrosu açtığı, makam şoförü
Yunus Başarır'ı İletişim Fakültesine fakülte sekreteri olarak atadığı,
üniversitede doktorasını yapmış yıllardır kadro bekleyen çok sayıda akademisyen
olmasına rağmen görevlendirme ile öğretim elemanı getirdiği iddia edilmektedir.
İpek’in eski danışmanı Ahmet Zülfü Türkoğlu ve Bilgi İşlem Daire
Başkanı Cem Tekinoğlu hakkında taciz iddialarının bulunduğu, ilgili kişilerin 2
yıldır üniversiteye gelmedikleri ve maaş almaya devam ettikleri iddiaları da
mevcuttur.
YÖK’ün usulsüzlükleri tespit ettiği, ancak usulsüz uygulamaların
devam ettiği de iddialar arasındadır.
Bu bilgiler kapsamında;
1. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek’in, kardeşi Seda İpek Gündüzalp için iki ayrı akademik kadro açtığı ve kazanmasını sağladığı iddiaları doğru mudur? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?
2. Doktora denkliği olmayan Şehmus Kurtuluş’un Munzur Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalıştırıldığı iddiası doğru mudur? Doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?
3. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, yeğeni Elif Kılıç Sezer için Mühendislik Fakültesi Elektrik/Elektronik Bölümünde araştırma görevlisi kadrosu açmış mıdır? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?
4. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, makam şoförü Yunus Başarır'ı İletişim Fakültesine fakülte sekreteri olarak atanmış mıdır? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır
5. Usulsüz atamalarla göreve başlatılan kişiler görevlerine devam etmekte midir?
6. Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek'in görevlendirme ile öğretim elemanı getirdiği, doktorasını tamamlayıp yıllardır kadro bekleyen akademisyenleri beklettiği iddiaları doğru mudur?
7. Üniversitedeki tecavüz iddialarına ilişkin nasıl bir işlem yapılmıştır? İlgili kişilerin 2 yıldır üniversiteye gelmedikleri ancak maaş aldıkları iddiaları doğru mudur?
8. Başlatılan soruşturmaların Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek tarafından görevlendirilen, Fırat Üniversitesi’nden M.D. tarafından yürütüldüğü doğru mudur?
9. Tüm bu iddialar için açılan ya da sonuçlanan soruşturma var mıdır? Herhangi bir soruşturma başlatılmadıysa nedenleri nelerdir? Soruşturma başlatılacak mıdır?
TÜRKİYE
BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Anayasa’nın 98, TBMM
İçtüzüğü’nün 96 ve 99’uncu maddelerine uygun olarak, T.C. Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Fuat OKTAY tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim. 15.10.2020
Ankara Milletvekili
Çeşitli basın organlarında, Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Ubeyde İpek’in çok sayıda usulsüz atama ve işlem yaptığı iddiaları yer
almıştır.
Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek’in; 2018 yılında
kardeşi Seda İpek Gündüzalp için iki ayrı akademik kadro ilanı açtığı ve
kazanmasını sağladığı, doktora denkliği olmayan Şehmus Kurtuluş’u öğretim üyesi
olarak çalıştırdığı, yeğeni Elif Kılıç Sezer için Mühendislik Fakültesi
Elektrik/Elektronik Bölümünde araştırma görevlisi kadrosu açtığı, makam şoförü
Yunus Başarır'ı İletişim Fakültesine fakülte sekreteri olarak atadığı,
üniversitede doktorasını yapmış yıllardır kadro bekleyen çok sayıda akademisyen
olmasına rağmen görevlendirme ile öğretim elemanı getirdiği iddia edilmektedir.
İpek’in eski danışmanı Ahmet Zülfü Türkoğlu ve Bilgi İşlem Daire
Başkanı Cem Tekinoğlu hakkında taciz iddialarının bulunduğu, ilgili kişilerin 2
yıldır üniversiteye gelmedikleri ve maaş almaya devam ettikleri iddiaları da
mevcuttur.
YÖK’ün usulsüzlükleri tespit ettiği, ancak usulsüz uygulamaların
devam ettiği de iddialar arasındadır.
Bu bilgiler kapsamında;
1. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek’in, kardeşi Seda İpek Gündüzalp için iki ayrı akademik kadro açtığı ve kazanmasını sağladığı iddiaları doğru mudur? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?
2. Doktora denkliği olmayan Şehmus Kurtuluş’un Munzur Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalıştırıldığı iddiası doğru mudur? Doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?
3. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, yeğeni Elif Kılıç Sezer için Mühendislik Fakültesi Elektrik/Elektronik Bölümünde araştırma görevlisi kadrosu açmış mıdır? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır?
4. Munzur Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek, makam şoförü Yunus Başarır'ı İletişim Fakültesine fakülte sekreteri olarak atanmış mıdır? İddialar doğru ise nasıl bir işlem yapılmıştır
5. Usulsüz atamalarla göreve başlatılan kişiler görevlerine devam etmekte midir?
6. Munzur Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ubeyde İpek'in görevlendirme ile öğretim elemanı getirdiği, doktorasını tamamlayıp yıllardır kadro bekleyen akademisyenleri beklettiği iddiaları doğru mudur?
7. Üniversitedeki tecavüz iddialarına ilişkin nasıl bir işlem yapılmıştır? İlgili kişilerin 2 yıldır üniversiteye gelmedikleri ancak maaş aldıkları iddiaları doğru mudur?
8. Başlatılan soruşturmaların Rektör Prof. Dr. Ubeyde İpek tarafından görevlendirilen, Fırat Üniversitesi’nden M.D. tarafından yürütüldüğü doğru mudur?
9. Tüm bu iddialar için açılan ya da sonuçlanan soruşturma var mıdır? Herhangi bir soruşturma başlatılmadıysa nedenleri nelerdir? Soruşturma başlatılacak mıdır?
15 Ekim 2020 Perşembe
KAPALI KÖY OKULLARI AÇILSIN
AKP, TBMM’yi çalıştırmamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. 14 Ekim Çarşamba günü, TBMM Genel Kurulunda toplantı yeter sayısı sağlanamadığı için "Pandemi sürecinde eğitim sorunlarının araştırılması" konulu CHP grubunun araştırma önergesi görüşülemedi. TBMM Genel Kurulunda “Pandemi sürecinde eğitim sorunlarının araştırılmasına” ilişkin yapamadığım konuşmam.
TBMM ARAŞTIRMA ÖNERGESİ
"Pandemi
Sürecinde Eğitim Sorunlarının Araştırılması”
14 Ekim 2020
Sayın Başkan
Değerli Milletvekilleri
Bizleri Televizyonları Başında İzleyen
Sevgili Çocuklar
Sevgili Geçler
Değerli Öğretmenlerim
ve televizyonları başında bizleri
izleyen Değeri Vatandaşlarımız
Hepinizi Saygıyla Selamlıyorum.
•
Pandemi sürecinde eğitimde fırsat eşitsizliği derinleşerek had safhaya ulaştı.
Bilgisayarı, internet bağlantısı ve televizyonu olmayan öğrenciler uzaktan
eğitimden faydalanamıyor. Özellikle de kırsal kesimlerde, köylerde ve yoksul
semtlerde yaşayan öğrenciler uzaktan eğitimden faydalanamıyorlar.
•
Bilgisayarı ve internet bağlantısı olan öğrenciler de EBA’nın altyapı
yetersizliğinden dolayı uzaktan eğitimden yeterince yararlanamıyor.
•
Milli Eğitim Bakanlığı uzaktan eğitim için güçlü bir EBA alt yapısını
kuramadığı gibi, öğrencilerin bilgisayar, internet ve televizyon
ihtiyacını da karşılayamadı.
• Örgün eğitimdeki öğrencilerden 15 milyon 88 bin 592 devlet okullarında öğrenci var. Milli Eğitim Bakanlığının kurduğu EBA’nın kapasitesi ise 1 milyon öğrenciye hizmet verebilecek seviyede. Peki 14 milyon öğrenci ne olacak? Eğitimde fırsat eşitliği anlayışınız bu mu?
•
3 milyon 500 bin öğrencinin tableti yok. AK Parti Genel Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan 500 bin öğrenciye tablet dağıtacağını açıkladı. Peki 3 milyon
öğrenci ne olacak? Böyle sosyal devlet olur mu? Böyle devlet yönetilir mi?
Anayasaya aykırı bir durum? Anayasayı, yasaları tanımıyorsunuz! Biliyoruz…
“Okuma oranı arttıkça sizi afakanlar basıyor”
ama eğitimde fırsat eşitsizliğini görecek vicdanınız da mı yok?
•
12 Ekim’de tüm ilkokullar, 8 ve 12. sınıflar ile özel gereksinimli çocuklar yüz
yüze eğitime başladı, ancak okul müdürlerinden, öğretmenlerden, öğrencilerden
ve velilerden gelen bilgiler okulların yüz yüze eğitime uygun hale
getirilmediği yönünde.
•
Açılacak dediğiniz köy okullarının da kapatılan 20 bin köy okulu olmadığı,
pandemiden önce açık olan köy okulları olduğu anlaşıldı. Kapalı olan 20 bin köy
okulunun öğrencileri pandemi koşullarında taşımalı eğitime devam etmektedir.
Aydınlanmanın
ışığı olan eğitim, köylerde yapılmıyor, köylerimizi karanlığa terk ettiniz.
Köy
okullarını kimi tarikatların kurduğu derneklere kiraladınız, bu derneklerin
neler yaptığını da denetlemiyorsunuz.
· Ankara’da bile öğrenciler taşımalı eğitim
görüyor.
-Ankara Çubuk’ta 706 öğrenci, Kahramankazan’da
537 öğrenci, taşımalı eğitim görüyor.
Zaman
darlığından tamamını sayamıyorum…
Diğer
il ve ilçelerdeki tabloyu ayrıntılı olarak da kamuoyuyla paylaşacağım.
•
Türkiye genelinde toplam 727 bin 347 derslik vardır.
-Bu
dersliklerin 588 bini devlet okullarına aittir.
-Devlet
okullarındaki dersliklerdeki ortalama öğrenci sayısı 26’dır.
-Bu
sayı Bilim Kurulunun pandemi sürecinde yüz yüze eğitim için açıkladığı 15
öğrenci ortalamasının çok üstündedir.
-Pandemi
koşullarında ikili eğitim yapıldığında bile 200 binin üzerinde dersliğe ihtiyaç
var. Ama siz tek bir derslik dahi yapmadınız.
•
Derslik ihtiyacının bir bölümünü karşılamak için kapatılan 20 bin köy okulunun
yeniden açılması gerekmektedir. Böylece 60 ile 100 bin aralığında derslik
ihtiyacı karşılanmış olacaktır.
•
Yüz yüze eğitimin tam olarak başlamasıyla öğretmen açığı da artacaktır.
-Köy
okullarının açılmasıyla en az 40 bin öğretmen atanmalıdır
-54
bin 66 okulumuz var her birine bir teknoloji, bir de pandemi koşullarını takip
edecek öğretmen ataması yapılmalıdır.
•
Sayıştay’ın 2019 raporuna göre sadece 10 şehrimizde 138 bin öğretmen açığı var.
Öğretmen açığının nasıl bir boyuta ulaştığını artık siz hesaplayın…
-600
bin öğretmen atama bekliyor…
-Pandemi
koşullarında acil olarak 250 bin öğretmen ataması yapılmalıdır…
• Dağ gibi duran öğretmen sorunları
ivedilikle çözülmelidir
-360
engelli öğretmenin ataması yapılmalı
-Sözleşmeli
ve ücretli öğretmenleri kadroya alarak mağduriyeti kaldırılmalı
-Halk
Eğitindeki kursiyerlerin mağduriyetini giderilmeli
-Öğretmenlik
meslek kanun teklifimizi Meclis’e getirin, hep birlikte yasalaştıralım.
-Tüm
partilerin söz verdiği öğretmenlere 3600 ek göstergeyi verelim.
-2019
KPSS sistem değişikliği mağduru öğretmenlerimizin haklarını verelim.
· Okulların temizlik personeli ihtiyacını ivedilikle karşılayın.
• Türkiye uzaktan eğitim dramı yaşıyor
-Konya’da
bir öğretmen çiftin canlı ders verdiği sırada bebekleri balkondan düşerek
hayatını kaybetti.
-Kahramanmaraş’ta 50 yaşındaki edebiyat
öğretmeni Aziz Serin öğrencilerinin internete girmesi için çıktığı tepede kalp
krizi geçirerek hayatını kaybetti
-İstanbul'un Esenyurt’ta 8 yaşındaki
Çınar Mert, EBA’ya girmek için çıktığı çatıdan düşerek hayatını kaybetti.
-Hakkari Yüksekova da bir köyde
öğrenci, öğretmen ve veliler 3 km yol yürüyüp tepelere tırmanarak ders yapmaya
çalışıyor...
Bunlar eğitimde yaşadığımız acı
gerçeklerden sadece birkaçı…
Gördüğünüz
gibi eğitimde sorunlar saymakla bitmiyor.
İvedilikle yapılması gerekenler:
•
Milli Eğitim Bakanlığına en az 15 milyar ek bütçe verilmedikçe uzaktan ve yüz
yüze eğitim koşullarının hazırlanamayacağı gerçeği de ortada durmaktadır. Bu
nedenle Milli Eğitim Bakanlığına ivedilikle ek bütçe verilmelidir.
•
2002 yılında AKP iktidara geldiğinde eğitim yatırımlarına ayrılan pay 17,18
iken, 2020’de yüzde 4,65’e düştü. 2021 yılında eğitim yatırımlarına ayrılan pay
AKP’nin iktidara geldiği tarihteki seviyeye çekilerek en az 17,18 olmalıdır.
• Eğitim ihmale gelmez herkesin elini taşın altına koyması gerek. Tüm imkanlarımızı eğitim için ortaya koymalıyız.
• Pandemi sürecinde eğitim sorunlarını yakından incelemek için bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalıdır.
Yıldırım
KAYA
CHP Ankara
Milletvekili
14 Ekim 2020
5 Ekim 2020 Pazartesi
5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
3 Ekim 2020 Cumartesi
SAVAŞ POLİTİKASINDAN NEMALANANLAR HALKIN İRADESİNİ YOK SAYIYOR
Dün Ayhan Bilgen’in Belediye Başkanı seçilmesine hukuki engel olmadığına karar verenler, bugün altı yıl önce açılan bir davayla ilişkilendirerek tutuklayıp, yerine kayyum atadılar.
Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen "Gözaltı sürem bitene kadar kayyum
atanmamış olursa istifa edeceğim. Kars'ta kadın belediye başkanı ile yola devam
edilirse, sadece siyasal değil, toplumsal bir eşik aşılmış olur." demişti.
Ancak, Ayhan Bilgen tutuklanıp yerine kayyum atandı! Halkın
iradesini yok sayanlar, savaş politikasından nemalananlardır.
Yıldırım KAYA
CHP Ankara Milletvekili
3 Ekim 2020