30 Nisan 2020 Perşembe

COVİD-19 SALGININA RAĞMEN LİG MAÇLARI OYNATILACAK MI?

Covid-19 Salgınına Rağmen Lig Maçları Oynatılacak mı?
Covid-19 salgını hayatın her alanını vurduğu gibi, sporu da vurdu. Dünyada ve Türkiye’de endüstriyel spor bitme noktasına geldi.

Türkiye’de ‘spor’ dediğimizde ilk akla gelen futbol oluyor. Futbolda da “Süper Lig” algılanıyor. Oysaki futbolun alt ligleri de, sporun tüm diğer branşları da, Covid-19 salgınından etkilenerek bitme noktasına geldi.

ENDÜSTRİYEL FUTBOLUN DURUMU
Covid-19 salgınından etkilenen Belçika’nın köklü futbol takımı Lokeren iflasını açıkladı. Almanya’da da 13-14 futbol takımının iflasını açıklayacağı konuşuluyor. Avrupa’da çok sayıda futbol kulübü varlığını sürdürebilmek için futbolcularından indirim talep etmeye başladı.

Türkiye’de de futbol kulüplerinin sağlam bir mali yapıya sahip olmadıklarını biliyoruz. Liglerin ertelenmesiyle birlikte; sponsorluk, maç günü, isim hakkı, yayın…vb. gelirler de kesildi. Geçmiş dönem ödemeleri yapılmayan bazı oyuncular da sözleşmelerini tek taraflı fesih etti.

Diğer yandan, yayıncı kuruluş da maçlar oynanmadığı için ödemeleri durdurdu. Aynı gerekçe ile oynanan son maçların ödemelerini de yapmadı.

Türkiye Futbol Federasyonu ve Kulüpler Birliği Vakfı ise bu konuda çözüm üretemedi. Süper Lig’e bir sonraki sezon yayıncı kuruluş bulamama korkusu, iki kurumun da elini kolunu bağlamışa benziyor. Ancak yayıncı kuruluş aramak yerine, devletin televizyonu TRT’nin spor kanallarının devreye sokulması nedense kimsenin aklına gelmiyor.

LİG MAÇLARI BAŞLAYACAK MI
Türkiye Futbol Federasyonunun tek çözüm önerisi ise ligleri başlatmak olmuştur! Liglerin yeniden başlama tarihi olarak da 12-13-14-15 Haziran işaret ediliyor. Hatta şartlar uygun olursa 5 Haziran Cuma günü de olabileceği konuşulmaktadır. Yer olarak da Antalya ve Alanya gösterilmektedir. Avrupa ülkelerinde dahi kesin tarih verilmemişken, bu açıklamalar endişe vericidir.

Endüstriyel futbolun eşittir para olduğu kabul gören bir görüştür. Ancak insanlığı tehdit eden Covid-19 salgını, paranın değerini sıfırlanmıştır… Çünkü en önemli hak, yaşam hakkıdır!

LİG MAÇLARI OYNANAMAZ
Biz TFF’nun planlarının aksine, lig maçlarının başlatılmasının cinayet olacağını söylüyoruz. Daha önce de lig maçlarının iptal edilmesi için uyarılarımızı yapmıştık. Ancak uyarılarımız geç dikkate alındığı için Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, çok sayıda futbolcu ve çalışan koronavirüse yakalandı.

Bugün de aynı çağrıyı yapıyoruz. Covid-19 salgın riski tamamen ortadan kalkmadan lig maçları oynanamaz. Prof. Dr. Burhan Uslu, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın da liglerin başlatılmasına itiraz eden açıklamalar yapmıştır.

TFF ekonomik nedenlere ligleri başlatma gayreti içine girmiştir. Ancak bu konuda, karar alıcı makamın TFF olmadığının altını çizmemiz gerek. Lig maçlarının oynanıp oynanmayacağına karar verecek olan tek yetkili kurum, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu’dur.

Spor kulüplerimiz, Covid-19 salgınından önce de parlak bir dönem yaşamıyordu. Gerekli tedbirler alınmazsa bundan sonraki dönemlerde de aynı sıkıntılar yaşanmaya devam edecek.

SPOR KULÜPLERİ VE FEDERASYONLARI YASASINI ÇIKARTALIM
Buradan Başta Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na TFF’ye ve tüm Spor Kulüplerimize bir çağrı yapmak istiyorum. Gelin bu zorlu süreci fırsata çevirelim. Spor Kulüpleri ve Federasyonları Çalıştayı'nda konuşulan “Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası”nı TBMM’den çıkartalım.

Sporun siyaset üstü olduğu bilinciyle; hem sporumuzu, hem sporcularımızı, hem profesyonel hem de amatör kulüplerimizi koruma altına alalım.

Biz CHP olarak, CHP Spor Kurulu olarak, “Spor Kulüpleri ve Federasyonları Yasası”nın çıkartılması için her türlü desteği vermeye hazırız.

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
Spor Kurulu Başkanı
30.04.2020

29 Nisan 2020 Çarşamba

LGS UYGUN BİR TARİHE ERTELENMELİDİR

LGS Uygun Bir Tarihe Ertelenmelidir
Bu yıl haziran ayında yapılacak olan, Liselere Geçiş Sistemi Merkezi Sınavı (LGS) ile İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Bursluluk Sınavı (İOKBS), Covid-19 salgınından dolayı herkesi endişenedirmeye başladı.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk sınavların ertelenip ertelenmeyeceğine, okulların ne zaman açılacağına ve telafi eğitimine ilişkin öğrencileri, velileri ve öğretmeleri tatmin edecek bir açıklama yapmadı.

Sayın Ziya Selçuk, eğitime 31 Mayıs’a kadar EBA TV üzerinden uzaktan eğitim olarak devam edeceğini açıkladı. Bu şartlar altında sınavların yapılması da uygun olmayacaktır. 7 Haziran’da yapılacak olan LGS ile 6 Haziran’da yapılacak İOKBS sınavlarının eretelendiğinin de açıklanması gerekir.

Bizim açıklamalarımızdan ve soru önergemizden sonra, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, çocukların yaklaşık yüzde 20’sinin evinde internet bağlantısı bulunmadığı açıklanmıştır. Şu durumda 3 milyon 621 bin 772 öğrenci uzaktan eğitime internet üzerinden ulaşamamaktadır. Maalesef evinde televizyon olmayan öğrencilerin de olduğunu biliyoruz.

Uzaktan eğitimin devam ettiği bu süreçte, çocuklarımızın eğitimden geri kalmamaları için ivedilikle internet, bilgisayar ve televizyon ihtiyaçlarının karşılanması gerekir.

7 Haziran’da yapılacak olan, Liselere Geçiş Sistemi Merkezi Sınavına (LGS) girecek olan, 1 milyon 670 bin öğrencinin sınava giriş kayıtları otomatik olarak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapıldı. Şu ana kadar da Covid-19’dan kaynaklı sınavın erteleneceğine ilişkin bir açıklama yapılmadı.

Covid-19 tehdidini ve sınav sitresini birlikte düşünmemiz gerekir. Koşulların ağırlığı ve çocuklarımızın psikolojisi bu sınavı kaldıracak durumda değildir. Olumsuz koşullarda ve sitres altında yapılacak sınavlar gerçek amacına ulaşmayacaktır.

Sosyal mesafenin korunması gereken bir zamanda, milyonlarca insan sınavlar nedeniyle sokaklarda, ulaşım araçlarında, okullarda temas halinde olacaktır. Bu hareketlilik tüm toplumun sağlığımızı tehdit edecektir.

Telafi eğitimi, koşullar uygun olursa 2020 Eylül ayında başlayarak, cumartesi günleri de dahil edilerek ekim ayı sonuna kadar devam etmelidir.

Yeni eğitim öğretim yılında, ara dönem tatili bir haftaya indirilerek, diğer ara tatiller kaldırılmalıdır.

Özel koşullara uygun, daha radikal kararlar almalıyız. Bu nedenle çocuklarımızı rahatlatacak alternatifler üzerinde düşünülmesi, tartışılması gerekir.

Geldiğimiz süreçte olayın ciddiyetinin saray hükümetince yeterince kavranamadığını, halkı rehavete sürükleyecek açıklamaların yapıldığını görüyoruz.

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya SELÇUK’a açık çağırımızdır; siyasi baskılara boyun eğmeyin. Eğitime ilişkin kararlarda insiyatifi ele alın. Eğitim bilimci kimliğinizi kullanın. Eğitimin bileşenlerinin görüşlerini de alarakarak; Sağlık Bakanlığını ve Bilim Kurulunu bilgilendirin. İOKBS ve LGS sınavlarının ertelenerek, uygun bir tarihe alınmasına öncülük edin. Çocuklarımız, velilerimiz ve öğretmenlerimiz sizden bunu bekliyor.

Bilim, akıl ve irade siyasal baskılara feda edilmesin…

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
20.04.2020

28 Nisan 2020 Salı

SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA'YA AÇIK MEKTUP

SAYIN; FAHRETTİN KOCA
T.C. SAĞLIK BAKANI
Sağlık Bakanlığımızın Covid-19 salgını ile mücadelesini ve aldığı tedbirleri; bir vatandaş, bir Milletvekili ve CHP Genel Başkan Yardımcısı olarak çok yakından takip ediyorum.

Dünyayı tehdit eden Covid-19 salgını, ilk vakanın tespit edildiği 11 Mart 2020 tarihinden bu yana ülkemizi de tehdit etmektedir. Öncelikle şunu söylemeliyim ki çalışmalarınızı genel olarak başarılı buluyorum. Size, Sağlık Bakanlığımızın tüm emekçilerine ve Bilim Kurulu üyelerine özverili çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum.

Ancak, Covid-19 salgını ile mücadelede can alıcı bazı hatalar yapıldı. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurlunun inisiyatifi dışında gerçekleşen olayların bedelini maalesef toplum olarak ödemeye devam ediyoruz.

Sayın Bakan,
Covid-19 salgını nedeniyle uygulanmaya sokulan 65 yaş üstü sokağa çıkma yasağı, 30 büyükşehir ve Zonguldak il sınırları içerisinde sokağa çıkma yasağı ve şehirlerarası seyahat yasağı nedeniyle yüzbinlerce vatandaşımız memleketlerine gidemedi.

İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerimiz başta olmak üzere kış aylarında çocuklarının yanında kalan vatandaşlarımız da bu durumdan etkilenerek, Nisan ayında köylerine dönemedi.

Havaların ısındığı bu günlerde 65 yaş üstü vatandaşlarımızın sıcak dairelerde kapalı kalması, bir işkenceye dönüşecek; farklı sağlık sorunlarını da beraberinde getirecektir. 21 Mart’tan bu yana sokağa çıkamayan 65 yaş üstü vatandaşlarımızın, Covid-19 testlerinin yapılarak ve güvenlik önlemleri alınarak, memleketlerine dönme koşullarının sağlanmasında büyük fayda vardır.

Kış aylarında büyükşehirlere çalışmaya gelip, yaz aylarında memleketlerine ekip, biçmek için dönen vatandaşlarımız da mağduriyet yaşamaktadır. Köylerinde tarla, bağ, bahçe ekimi, dikimi, biçimi için memleketlerine gitmek istemektedirler. Bu vatandaşlarımızın da Covid-19 testlerinin yapılarak memleketlerine güven içinde gönderilmeye ihtiyaçları vardır.

Bildiğiniz gibi vatandaşlarımızın büyük bir bölümü, kışlık erzaklarını köylerinde yaptıkları üretimden karşılamaktadır. Bu nedenle vatandaşın köylerine dönerek tarla, bağ ve bahçelerini ekmesi; Karadeniz’de çay ve fındık hasadını yapması gerekir.

Taleplerin Bilim Kurulunca değerlendirilerek ülkemiz için en doğru kararın verileceğine inanıyorum.

Çalışmalarınızda başarılar ve sağlıklı günler dilerim…

Yıldırım KAYA
Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
28 Nisan 2020



27 Nisan 2020 Pazartesi

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİ MÜFTÜLÜKLERİN PROGRAMLARINI MI UYGULUYOR

Milli Eğitim Müdürlükleri Müftülüklerin Programlarını mı Uyguluyor
Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün "Eğitimde Ramazan Günlükleri" adı altında öğrencilerden hadis ve dua okudukları videolar ile ramazan faaliyetlerine ilişkin resimler talep ederek, yayınlamasını Meclis gündemine taşıdım. TBMM’ye verdiğim soru önergesi ile Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, “Milli Eğitim Müdürlükleri, Müftülüklerin programlarını mı uygulamaktadır?” diye sordum.

TBMM'ye verdiğim soru önergesi:
Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü, "Eğitimde Ramazan Günlükleri" kapsamında yayınlamak için öğrencilerden hadis ve dua okudukları videolar ile ramazan faaliyetlerine ilişkin resimler talep etmiştir.

Okul müdürlerinden; çocuklara “duamı okudum”, “hadisimi okudum”, “yemek duamı yaptım” konulu video ve resimler çektirerek, Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğüne göndermeleri istenmiştir.
Çocuklardan toplanan video ve resimlerin Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge sosyal medya hesaplarından ve Aydın Öğrenci Akademisi web sitesinden yayınlanacağı duyurulmuş; çocukların adı soyadı, ilçesi ve okullarının ayrıntılı şekilde yer alması da istenmiştir.

Bu bilgiler kapsamında;
1. Etkinlik Milli Eğitim Bakanlığı onayıyla mı yapılmaktadır?
2. Diğer illerimizde de benzer etkinlikler var mıdır?
3. Milli Eğitim Müdürlükleri, Müftülüklerin programlarını mı uygulamaktadır?
4. Çocukların özel görüntü ve resimlerinin bu şekilde yayınlanması doğru mudur?
5. Uygulama, Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesine aykırı değil midir?
6. Çocukların görüntü ve resimlerinin yayınlanması, ilerleyen yıllarda telafisi mümkün olmayan sorunlara neden olmaz mı?
7. Aydın İl Milli Eğitim Müdürlüğü, diğer dini inanç gruplarıyla ilgili de benzer etkinlikler yapmış mıdır?
8. Uygulama müfredatta yer almakta mıdır?
9. Uygulama laik, demokratik ve bilimsel eğitim ilkelerine uygun mudur?
10. Sorumlular hakkında soruşturma başlatılacak mıdır?





24 Nisan 2020 Cuma

YÜZYIL SONRA EĞİTİMDE GELDİĞİMİZ NOKTA

Yüzyıl Sonra Eğitimde Geldiğimiz Nokta
Yüzyıl önce Mustafa Kemal Atatürk savaş koşullarında; laik, demokratik, bilimsel eğitimin temellerini attı. Eğitim alanında çağının çok ilerisinde kararlar aldı. Bugün geldiğimiz noktada, onun koyduğu hedeflerin çok gerisindeyiz…
Yüzyıl önce Mustafa Kemal Atatürk;
TBMM’yi açarak, egemenliğimizi ilan etti. Dünyada bir ilki gerçekleştirerek, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”nı çocuklarımıza ve tüm dünya çocuklarına armağan etti.
• ”Baş Öğretmen” oldu, kara tahta önünde ders verdi.
• Tüm yurtta okuma-yazma seferberliği başlattı.
• Kimsesiz çocuklara kucak açtı.
• Eğitim sistemini birleştirdi.
• Modern, aydın, üretken, eşit, demokratik bir toplum olmanın adımlarını attı.
Bugün sizlerle, milli egemenliğimizin yüzüncü yılına yakışır eğitim verilerini paylaşmak isterdim. Ancak geldiğimiz nokta ne yüzüncü yıla, ne de 21. yüzyıla yakışıyor.

EGEMENLİĞİN YÜZÜNCÜ YILINDA HEDEFLEDİĞİMİZ EĞİTİM SEVİYESİNE ERİŞEMEDİK
Türkiye, özellikle de son on sekiz yılda; yedi Milli Eğitim Bakanıyla, beş sistem değişikliği yaparak; Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitimde gösterdiği hedeflerin çok gerisine savruldu.
• Yüzüncü yılda; öğretmensiz okullarımız var.
• Yüzüncü yılda; taşımalı eğitim devam ediyor.
• Yüzüncü yılda; ikili eğitim devam ediyor.
• Yüzüncü yılda; birleştirilmiş sınıflarımız var.
• Yüzüncü yılda; okulsuz köylerimiz var.
• Yüzüncü yılda; kütüphanesiz, laboratuvarız, spor salonsuz okullarımız var.
• Yüzüncü yılda; üniversitelerimiz bilimden, özgür düşünceden çok uzakta.
• Yüzüncü yılda; ücretli, sözleşmeli öğretmen ayrımı var.
• Yüzüncü yılda; paralı eğitim veriyoruz.
• Yüzüncü yılda; eğitim fakültelerini bitiren öğretmenlerimiz işsiz.
• Yüzüncü yılda; modern, aydın, üretken, eşit, demokratik bir eğitim yok!
• Yüzüncü yılda; 50 yıl önceki nitelikli eğitim sisteminin çok gerisindeyiz.
• Yüzüncü yılda; eğitimde uyguladığımız bir sistemimiz yok.
Bizim en büyük hazinemiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği aydınlık yoldur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak onun açtığı yolda, onun adımlarını takip ederek yürüdük… Onun gösterdiği hedeflere ulaşmak ve aşmak için yürüyüşümüz devam ediyor.

TBMM’nin yüzüncü yılında Cumhuriyetimizin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve Türkiye halkına sözümüz olsun; eğitimin ve bilimin öncülüğünde laik, demokratik, özgür Türkiye’yi kuracağız. Sosyal devleti halkın hizmetine sunacağız.
• Okur-yazar oranımız yüzde yüz olacak.
• Öğretmensiz okulumuz kalmayacak.
• Taşımalı eğitim bitecek.
• Birleştirilmiş sınıflar kalmayacak.
• İkili eğitime son verilecek.
• Her okulda; kütüphane, laboratuvar, teknoloji sınıfı ve spor salonu olacak.
• Öğretmenlerimiz arasında her türlü ayrım bitecek.
• Öğretmenler Meslek Kanunu çıkartılacak.
• Öğretmenlerin örgütlenme haklarının önündeki engeller kaldırılacak. Grevli Toplu İş Sözleşmesi yapma hakkı sağlanacak.
• Öğrenciler ve öğretmenler; sorgulayan, araştıran, inceleyen ve özgür düşünen insanlar olacak.
• Eğitimin tüm aşamaları ücretsiz olacak.
• Okullarımızda laik, demokratik, bilimsel eğitim verilecek.
• Üniversitelerimiz özgürleşecek, birer bilim yuvasına dönüşecek.
Bizim Cumhuriyet devrimlerini gelecek kuşaklara geliştirerek taşıma sorumluluğumuz var.
Bu hedefimize ulaşmak için Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi hayata geçireceğiz. Türkiye’yi gelişmiş demokrasi ve özgürlükler ülkesi yapacağız.
Egemenliğimizin yüzüncü yılını koronavirüs salgını nedeniyle biraz buruk kutluyoruz. Okullarımızda, sokaklarda, parklarda hayalimizdeki kutlamaları gerçekleştiremiyoruz. Ama 83 milyon egemenlik coşkusu yaşıyor; yüreklerimizdeki yüzüncü yıl coşkusu hep aynı.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.
Nice yüz yıllara…
Halkımıza sözümüz olsun…
Cumhuriyeti demokrasi devrimi ile taçlandıracağız.

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
23 Nisan 2020

21 Nisan 2020 Salı

AMATÖR BRANŞLARIN KAPATILMASI SPORUMUZA ZARAR VERİR

Amatör Branşların Kapatılması Sporumuza Zarar Verir
Süper Lig’de mücadele eden kulüplerin amatör branşlara yatırımı kesmesi sporumuza telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacaktır.

Galatasaray 2. Başkanı Abdurrahim Albayrak’ın “Amatör şubeleri belli bir süre kapatmamız gerekebilir” ifadesi şanssız bir açıklama olmuştur.

Büyük kulüplerin bu yatırımı kesmesi halinde müessese takımlarının da yarışmacı ortamdan çekilme tehlikesi vardır. Koronavirüs süreci tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisini de sarstı. Büyük paraların döndüğü futbol dünyası da doğal olarak bu krizden etkileniyor. Ancak, futbolculara milyon Avrolar ödeyen kulüplerin, olimpiyat branşları dahil amatör spora olan yatırımı kesmesi kabul edilemez.

Unutulmasın ki, futbolun da öz kaynak düzeninin devamını, amatör şubelerden gelen sporcular oluşturmaktadır. Eğer kulüpler giderlerini azaltma adına fedakarlık yapacaksa, bu Batı ülkelerinde olduğu gibi profesyonel futboldan başlar. Bir profesyonel futbolcunun maaşının yarısı ile koca bir sezon idare eden amatör şubelerin kapatılması, sporumuzda derin tahribat yaratır.

Profesyonel futbolun yaşadığı zorlukları da görmezden gelmiyoruz; TFF başta olmak üzere tüm ilgili kurumları göreve davet ediyoruz. Profesyonel futbol sorunları yine profesyonel yapılanmada çözülebilir. Amatör branşları kapatmak yerine profesyonel futboldaki baş döndürücü rakamları yeni baştan gözden geçirerek çözümleyici formüller üretmek daha akılcı bir yaklaşım olur.

Gençlik ve Spor Bakanlığımıza da çağrıda bulunuyorum; üç büyükler başta olmak üzere olimpik branşları bulunan tüm kulüplere maddi destek sağlamak için konunun kororanivüsle ekonomik mücadele kapsamına alınması sağlanmalıdır.

18 Nisan 2020 Cumartesi

CUMHURBAŞKANLIĞI HEDİYE PAKETİ DAĞITANLAR VİRÜS KAPIP VİRÜS YAYIYOR

Cumhurbaşkanlığı Hediye Paketi Dağıtanlar Virüs Kapıp Virüs Yayıyor
Son günlerde okul müdürlerinden “imdat” çığlıkları yükselen telefonlar, mailler alıyorum. “Bize yardım edin, can güvenliğimiz büyük risk altında” diyorlar. “Sesimizi basına, televizyonlara duyurun; ama adımızı, okulumuzu açıklamayın” diye yalvarıyorlar.

Okul müdürlerinin verdiği bilgiye göre, okullarda çalışan memur ve yardımcı personel, cumartesi, pazar günleri "Cumhurbaşkanlığı Hediye Paketi" hazırlayıp, dağıtmakla görevlendirilmişler. Önce paketleri hazırlıyor, daha sonra da sokak sokak gezerek evlere dağıtımını yapıyorlar.

Uygulamaya isyan eden okul müdürleri, tüm bu işler yapılırken koruyucu eğitim verilmediğini, bilgilendirme yapılmadığını, gerekli tedbirlerin alınmadığını; maske ve eldiven dahi verilmediğini söylüyorlar.

Uygulamayla koronavirüsü hem birbirlerine hem de ailelerine bulaştırmaktadırlar. Dağıttıkları hediye paketleriyle de temasta bulundukları insanlara virüsü yaymakta ya da virüs kapmaktadırlar.

İnsanların yaşama tutunmak için mücadele ettiği bu zor günlerde, devletin memurunu parti propagandası yapmak için angarya işlerinizde kullanamazsınız! Vatandaşın can güvenliğini riske atamazsınız. Yapılan iş angaryadır, yaşama hakkına müdahaledir, suçtur!

Vatandaşın can güvenliğinden sorumlu olan yetkili kişi ve kurumların keyfi uygulamaları kabul edilemez.

Buradan tüm yetkililere ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a sesleniyorum. Bu keyfiyet ve tedbirsizlik herkesin can güvenliği tehdit etmekte, virüsü geniş kitlelere yaymaktadır. Gerekli tedbirler zaman kaybedilmeden alınmalı, uygulama derhal durdurulmalıdır.

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
18 Nisan 2020


17 Nisan 2020 Cuma

KÖY ENSTİTÜLERİ KAPATILMASAYDI

Köy Enstitüleri Kapatılmasaydı
Kuruluşunun 80. yılında “Köy Enstitüleri kapatılmasaydı, eğitim seviyemiz ne olurdu?” diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.

Bu soru hem can alıcı, hem de can yakıcı bir sorudur. Çünkü Köy Enstitülerinin kapatılması eğitim devrimlerinin yarım kalmasına neden olmuştur. Köy Enstitüleri kapatılmamış olsaydı, Cumhuriyetin eğitim devrimleri hedefine ulaşmış; Türkiye hayal bile edemeyeceğimiz gelişmişlik seviyesine çıkmış olacaktı.

Bu düşüncemizde yatan temel neden; Köy Enstitüleriyle az zamanda büyük işler başarmış ve çok yol kat etmiş olmamızdır. Köy Enstitüleri fikrinin günümüze ve geleceğimize ışık tutuyor olması da sorunun haklılığını ortaya koyuyor.

Köy Enstitüleri, Cumhurbaşkanı İnönü’nün talimatıyla kurulmuştur. Dönemin Milli Eğitim Bakanı efsane isim Hasan Ali Yücel’dir. Köy Enstitüleri’nin mimarı ise eğitim bilimci, İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’tur.

Cumhuriyetimizin eğitim devrimlerinin ilk temellerini atanlardan biri de 1935-1938 yılları arasında Millî Eğitim Bakanlığı yapan Saffet Arıkan’dır. Saffet Arıkan Mustafa Kemal Atatürk’le çalışmış ve Köy Enstitülerinin temeli olan “Köy Öğretmen Okulları”nı kurmuştur. Aynı zamanda 1935 yılında İlköğretim Genel Müdürlüğüne İsmail Hakkı Tonguç’u atayan kişidir.

İlkokul öğretmeni yetiştirmek amacıyla 17 Nisan 1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri, “Eğitim içinde üretim, üretim içinde eğitim” yapmıştır. Anadolu’nun en ücra köşesindeki köy çocuklarının okumasına fırsat vermiştir. Yetiştirdiği öğretmenler de yine Anadolu’nun en ücra köşelerine giderek aydınlanma hareketine öncülük etmişlerdir.

Ancak Köy Enstitüleri 1954 yılına gelindiğinde Demokrat Parti tarafından siyasi nedenlerle kapatılmıştır.

Güçlü devletlerin eğitim politikaları partiler üstüdür ve süreklidir. Ancak Türkiye’de bu kural dönem dönem göz ardı edilmiştir. Bunun sebebi de bir kısım siyasi partlerin Cumhuriyetimizin eğitim devrimlerine karşı gizli ajandaları olmasıdır. Üstü örtülü, dönem dönem de açık bir şekilde eğitim devrimlerine karşı mücadele edilmektedir. Köy Enstitüleri de bu hedef doğrultusunda kapatılmıştır.

O dönem Köy Enstitülerini kapatan anlayış, bugün de kanunla koruma altına alınmış olan 21 Köy Enstitüsü binasını yıkmak için çabalamaktadır. En son Konya Ereğli İvriz Köy Enstitüsü binaları boşaltılmıştır. Fikri varlığını yok etmek için kapatanlar, fiziki varlığını da ortadan kaldırmak için hala mücadele ediyor.

O gün köylerde başlayan eğitim mücadelesi, bugün de köy okulları kapatılarak tam tersi yönde devam ettiriliyor. Eğitimde yaşadığımız sorunun temel kaynağı da bu anlayıştır. Ancak bugüne kadar sürdürülen çabalar nafile çabalar olmuştur. Cumhuriyetin eğitim temelleri sağlam atılmıştır. Duvarlar hasar görse de temeli kimse yıkamaz.

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
17 Nisan 2020

14 Nisan 2020 Salı

KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ YETERSİZ MUHTARLAR ZOR DURUMDA

Koronavirüs Tedbirleri Yetersiz Muhtarlar Zor Durumda
Koronavirüs salgını nedeniyle işyeri kapanan, kepenk indiren, işsiz kalan ya da hiçbir geliri olmayan vatandaşlarımız; köy ve mahalle muhtarlıklarına giderek yardım talebinde bulunmaktadır. Diğer yandan fakirlik kağıdı almak isteyen vatandaşlarımızın da muhtarlıklara gelmesiyle; sağlık açısından büyük risk oluşturacak yığılmalar yaşanmaktadır.

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhtarlar aracılığıyla maske ve kolonya dağıtımı yapılacağı açıklamasından sonra, muhtarlıklardaki insan yoğunluğu daha da artmış, sağlık açısından tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.

Konuya ilişkin TBMM'ye İçişleri Bakanı Süleyman SOYLU tarafından yazılı olarak yanıtlanması için bir soru önergesi verdim.

Muhtarlarımızı seçim dönemlerinde saraya davet edip oy isteyen, nutuk atan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhtarlarımızın sorunlarıyla ilgilenmesini bekliyoruz.

TBMM’ye verdiğim soru önergesi:
Koronavirüs salgını nedeniyle çok sayıda işyeri kapatılmış, binlerce işçi işinden çıkartılmış, esnaf kepenk indirmiş, gündelik çalışanların da gelir kapıları tamamen kapanmıştır.

İşyeri kapanan, kepenk indiren, işsiz kalan, hiçbir geliri olmayan fakir ve dar gelirli vatandaşlar bu süreçte; köy ve mahalle muhtarlıklarına gelerek yardım talebinde bulunmaktadır.

Diğer yandan fakirlik kağıdı almak isteyen vatandaşlarımızın da muhtarlıklara gelmesiyle; muhtarlıklarda sağlık açısından büyük risk oluşturacak yığılmalar oluşmaktadır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da muhtarlar aracılığıyla maske ve kolonya dağıtımı yapılacağı açıklamasından sonra, muhtarlıklardaki insan yoğunluğu daha da artmış, sağlık açısından tehlikeli boyutlara ulaşmıştır.

Muhtarlarımız hem vatandaşın hem de kendi sağlıklarının risk altında olduğunu bildirmektedir
Bu bilgiler kapsamında;
1. Koronavirüs salgını nedeniyle, muhtarlıklar tarafından yürütülen yardım dağıtımı var mıdır?
2. Kolonya ve maske dağıtımı muhtarlar eliyle de yapılmakta mıdır?
3. Muhtarlar eliyle yürütülen yardım kampanyası yoksa Bakanlığınızca gerekli bilgilendirme ve açıklama yapılacak mıdır?
4. Muhtarlarımıza yoğun çalışmalarından dolayı ek bir ödeme yapılmakta mıdır?
5. Muhtarların koronavirüsten korunmaları için ek tedbirler alınmış mıdır?
6. Gerekli tedbirler alınmışsa, alınan tedbirler nelerdir?

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
14 Nisan 2020

12 Nisan 2020 Pazar

BİR ANNENİN İKİZ BEBEKLERİNE KAVUŞMA HİKAYESİ




Bir Annenin İkiz Bebeklerine Kavuşma Hikayesi
Kırşehir Kartalkaya köyünde sığır çobanlığı yapan Halime Yıldız, 9 çocuk annesi, ailesiyle birlikte köyde çobanlık yapıyor. Memleketi Şanlıurfa’dan Kırşehir’in Kartalkaya Köyü’ne iş için gelmişler. Halime iki ay önce doğum yapmak için memleketi Şanlıurfa’ya gidiyor. Erken doğum yapan Halime’nin ikiz bebekleri kuvöze alınıyor. Tedavinin uzun sürmesi nedeniyle Halime köydeki işlerinin başına dönmek zorunda kalıyor. Kövezdeki ikiz bebekler de bu arada sağlığına kavuşuyor. Hastaneden ikiz bebeklerini alabileceği haberi gelmesine geliyor ama Halime, koronavirüsün yarattığı olağanüstü durum nedeniyle bir türlü ikiz bebeklerine kavuşamıyor. Çünkü koronavirüs salgını nedeniyle şehirlerarası yolculuk yasaklanmıştır. Halime de Şanlıurfa’ya gidip bebeklerini alamıyor.

Halime’nin gözü yaşlı yardım talebinden sonra hemen Kırşehir Valimiz ve Şanlıurfa Valimiz ile görüşerek, Halime’nin ikiz bebeklerine kavuşması için yardımcı olmalarını rica ettim. Kırşehir Valimiz İbrahim Akın, Kartalkaya Köyü Muhtarı Hacı Ömer Kahraman’ı babayla birlikte Şanlıurfa’ya gönderdi. Şanlıurfa Valimiz Abdullah Erin gerekli tüm prosedürü tamamlatarak, ikiz bebeklerin babaya teslim edilmesini sağladı.

İkiz bebeklerimiz Şanlıurfa’dan yola çıktı.
Anne Halime Filiz ikiz bebeklerine kavuşmak için eli yüreğinde altı çocuğu ile birlikte ikizler Ali ve Ayşe bebekleri bekledi.

Ve nihayet Kartalkaya köyü muhtarı Öner Kahraman’ın kullandığı araç evin önünde durdu, Halime’nin ve kardeşlerin heyecanı ve mutluluğu bizleri de sardı. Halime ana ve kardeşler koşarak arabadan Ali ve Ayşe bebeği alarak sıcacık yuvalarına girdiler.

Kartalkaya köyünün nüfusu iki kişi ile arttı, sevinç, mutluluk herkesin hakkı işte Dayanışmanın sonucu…

İkiz bebeklerin anneleri, kardeşleri ile buluşmasında emeği geçen; Kırşehir Valimiz İbrahim Akın’a ve Şanlıurfa Valimiz Abdullah Erin’e ikiz bebeklerimizin getirilmesi için gösterdikleri çabadan dolayı tekrar teşekkür ediyorum. Ayrıca büyük bir fedakarlıkla 1400 km yolu kendi aracı İle getiren Kartalkaya köyü muhtarı Ömer Kahraman’a, Tüm doktorlarımıza, sağlık çalışanlarına, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Şanlıurfa il müdürlüğü çalışanlarına sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Dayanışmanın hep var olduğu bu toprakların daha nice yeni güzel günler görmesi dileğiyle.

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
12 Nisan 2020


9 Nisan 2020 Perşembe

TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU DİGİTÜRK’TEN TEMİNAT ALDI MI?

Türkiye Futbol Federasyonu Digitürk’ten Teminat Aldı mı?
Digitürk'ün spor kanalı Beinsports Türkiye Futbol Federasyonu'na bir mektup göndererek, ligler başlayana kadar kulüplere naklen yayın parası ödemeyeceğini bildirmesine ilişkin, TBMM’ye bir soru önergesi vererek konuyu Meclis gündemine taşıdım.

Soru Önergesi:
Koronavirüs salgını nedeniyle 19 Mart 2020 tarihinden itibaren lig maçları ertelendi. Bu karar sonucu müsabakaları canlı yayınlayan yayıncı kuruluş "Digiturk" de yayınlarına ara verdi.

Digitürk'ün spor kanalı Beinsports Türkiye Futbol Federasyonu'na bir mektup göndererek, ligler başlayana kadar kulüplere naklen yayın parası ödemeyeceğini bildirdi.

Bu karar sonucunda; oyuncuların, çalışanların ücretleri ile giderlerinin büyük bir kısmını bu gelirle karşılayan kulüpler ekonomik sıkıntıya girecektir.

İşçi ücretlerini ödeyemeyen kulüpler işçi çıkartma yoluna gidecek; Süper Lig’de oynayan düşük ücretli oyuncular da sürecin uzaması durumunda ekonomik sıkıntı yaşayacaktır. Bazı kulüplerimizin de iflası gündeme gelecektir.

Bu bilgiler kapsamında;
1. Türkiye Futbol Federasyonu tarafından bir teminat alınmış mıdır?
2. Teminat alınmamışsa neden alınmamıştır?
3. Yayıncı kuruluşun kalan ödeme tutarı ne kadar?
4. Aylık ödeme ve toplam ödeme ne kadar?
5. Bakanlığınızın bu konuda bir çalışması var mıdır?
6. Bakanlığınızın bir müdahalesi olacak mıdır?


6 Nisan 2020 Pazartesi

OKUL MÜDÜRLERİ YÖNLENDİRDİ ÖĞRETMENLERİN MAAŞLARINDAN 58,5 DOLAR KESİLDİ

Okul Müdürleri Yönlendirdi Öğretmenlerin Maaşlarından 58,5 Dolar Kesildi
Okul müdürleri tarafından öğretmenlerin Zoom Meeting programına yönlendirilerek uzaktan eğitim vermelerine ilişkin TBMM’ye, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk tarafından yanıtlanması için bir soru önergesi verdim.

Soru Önergesi:
Covid-19 salgını nedeniyle, Milli Eğitim Bakanlığımız Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ile uzaktan eğitim uygulamasına başlamıştır. Ancak çok sayıda okul müdürünün, öğretmenleri yurt dışı bağlantılı online ders yapma imkanı sağlayan Zoom Meeting programına yönlendirdiği iddia edilmektedir.

Türkiye genelinde binlerce öğretmenin, yönetici ve okul idarelerinin canlı ders baskısı nedeniyle Zoom Meeting programını kullandığı; programa bağlanan bazı öğretmenlerin maaşlarından 58,5 dolar kesinti yapıldığı da iddialar arasında yer almaktadır.

Sisteme giren öğretmenlerin hesap bilgileri ile öğrencilerin kişisel bilgilerinin de programı yöneten uluslararası şirketin eline geçtiği iddia edilmektedir.

Zoom Meeting üzerinden cinsel içerikli, ırkçı ve nefret söylemi içeren mesajlar yayınlandığı için şirket hakkında New York Başsavcılığı’nca soruşturma başlatıldığı haberleri de basında yer almıştır.

Bu bilgiler kapsamında;
1. Zoom Meeting programı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önerilen bir program mıdır?
2. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önerilmemişse; okul müdürleri, öğretmenlerimizi programı kullanmaya neden yönlendirmiştir?
3. Öğretmenlerimizin hesaplarından para kesildiği, hesap bilgilerinin ve öğrencilerin kişisel bilgilerinin ele geçirildiği doğru mudur?
4. Milli Eğitim Bakanlığının onay vermediği bir program okul müdürleri tarafından neden önerilmiştir?
5. Cinsel içerikli, ırkçı ve nefret söylemi içeren mesajlar yayınlanan programı öğretmenlerimize öneren okul müdürlerinin amacı nedir?
6. Milli Eğitim Bakanlığında, Milli Eğitim Bakanına rağmen iş yapan okul müdürleri mı vardır? Varsa bu kişiler görevlerine devam edecek midir?
7. İlgili okul müdürleri hakkında soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatılmamışsa neden başlatılmamıştır?

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
06.04.2020

5 Nisan 2020 Pazar

MAÇLAR ERTELENDİ DİGİTURK ABONELERİNDEN VERMEDİĞİ HİZMETİN ÜCRETİNİ ALACAK MI?

Maçlar ertelendi Digiturk abonelerinden vermediği hizmetin ücretini alacak mı?
Covid-19 salgını nedeniyle lig maçları ertelendi, müsabakaları canlı yayınlayan yayıncı kuruluş "Digiturk" de yayınlarına ara verdi. Konuya ilişkin TBMM’ye verdiğim soru önergesi ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na “Yayıncı kuruluş Digiturk liglerin süresiz ertelendiği bir dönemde, vermediği hizmetin ücretini talep etmeye devam edecek midir? diye sordum.

Soru Önergesi:
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu koronavirüs salgını nedeniyle 19 Mart 2020 tarihinden itibaren lig maçlarının ertelendiğini açıkladı. Bu karar sonucu müsabakaları canlı yayınlayan yayıncı kuruluş "Digiturk" de yayınlarına ara verdi.

Yüksek fiyat politikasıyla aboneleri tarafından eleştirilen Digiturk’te paket yayın fiyatları 19 TL'den başlayarak, 169 TL'ye kadar çıkmaktadır. Ticari işletmeler, eğlence yerleri, kahveler ve kafelerde ise yıllık abonelikler on binlerce lira ile faturalandırılmaktadır.

Bu bilgiler kapsamında;
1. Yayıncı kuruluş, liglerin süresiz ertelendiği bir dönemde, vermediği hizmetin ücretini talep etmeye devam edecek midir?
2. Ücret talep edilecekse, Bakanlığınızın bir müdahalesi olacak mıdır?
3. Yayıncı kuruluş maçların oynanmadığı süreçte; abonelerine koşulsuz üyelik iptali ya da indirim gibi kolaylıklar sunacak mıdır?
4. Kulüplere, müsabakaların oynanmadığı süreçte yayın haklarıyla ilgili ödemelere devam edilecek midir?
5. Kulüplere ödemelerde ertelenme ya da indirim yapılacaksa; bu uygulama diğer abonelere de yapılacak mıdır?


4 Nisan 2020 Cumartesi

FAALİYETİ DURDURULAN SÜRÜCÜ KURSLARINI VE ÇALIŞANLARININ MAĞDURİYETİNİ MİLLİ EĞİTİM BAKANINA SORDUM

Faaliyeti Durdurulan Sürücü Kursları ve Çalışanlarının Mağduriyetini Milli Eğitim Bakanına Sordum: 

TBMM’ye verdiğim soru önergesi:
Covid-19 salgını nedeniyle sürücü ve SRC kurslarının tüm faaliyetleri Milli Eğitim Bakanlığınca durdurulmuştur.

Türkiye çapında faaliyet gösteren 3777 sürücü kursu, 585 SRC kursu ve bu kurslarda çalışan yaklaşık 41.000 kişi mağdur durumdadır.

Sürücü kurslarının gelirleri kesildiği için kurs çalışanlarının ve ERC eğitimcilerinin ücretleri ödenememektedir. Kurs işletmecileri çalışanlarının ücretlerini ödeyemedikleri gibi vergilerini, SGK, banka ve benzeri borçlarını da ödemelerine imkan yoktur.

Bu bilgiler kapsamında;
1. Sürücü kursları ve SRC kurslarının vergileri ve SGK ödemeleri durdurulacak mıdır?
2. Özel ve devlet bankalarından aldıkları kredileri faizsiz ertelenecek midir?
3. Trafik Sigortası ve Kasko Sigortası vb. ödenmelerinde indirim ya da kolaylık sağlanacak mıdır?
4. Sürücü kursları ve SRC kurslarında çalışan ya da işten çıkartılan personelin ücreti ödenecek midir?
5. Kısa dönem çalışma ödeneğinden faydalanma şartlarında bir iyileştirme yapılacak mıdır?
6. Kira ödemelerinde kolaylık ya da destek sağlanacak mıdır?
7. Bakanlığınızın, Sürücü kursu ve SRC kurs işletmecisi esnafına ve çalışanlarına yönelik bir desteği ya da çalışması var mıdır?

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı

Ankara Milletvekili
03.04.2020

3 Nisan 2020 Cuma

SERVİS ARACI ESNAFI VE ÇALIŞANLARI ZOR DURUMDA

Servis Aracı Esnafı ve Çalışanları Zor Durumda
Covid-19 salgını nedeniyle zor günler geçiren; öğrenci ve personel taşıyan servis aracı işletmecisi esnafı ve çalışanlarını Meclis gündemine taşıdm.

Servis aracı işletmecisi esnafı ve çalışanlarının durumunu TBMM Başkanlığına, verdiğim soru önergeleriyle ilgili Bakanlıklar olan; “Milli Eğitim Bakanlığı”, “İçişleri Bakanlığı”, “Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı” ve “Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı”na ayrı ayrı sordum.

Soru önergesi:
Covid-19 salgını nedeniyle okullar ve işyerlerinin büyük bir bölümü kapanmıştır. Bu durum Türkiye genelinde 360.000 servis aracıyla öğrenci ve personel taşıyan servis aracı işletmecisi esnafı ve çalışanlarını da etkilemiştir.

İş düzenini bir yıl olarak planlayan okul servisi işleten esnaf ve çalışanları işsiz kalmıştır. Esnafın nisan ayından itibaren ücretleri, vergileri, SGK ve Bağkur borçlarını ödemelerine imkan yoktur. Diğer yandan özel ve devlet bankalarından aldıkları kredileri de ödemeleri mümkün değildir.

Bu bilgiler kapsamında;
1. Servis aracı sahibi esnafın vergileri, SGK ve Bağkur ödemeleri durdurulacak mıdır?
2. Özel ve devlet bankalarından aldıkları kredileri faizsiz ertelenecek midir?
3. Trafik Sigortası ve Kasko Sigortası vb. ödenmelerinde indirim ya da kolaylık sağlanacak mıdır?
4. Servis aracı muayene tarihleri ertelenecek midir?
5. Okul servis araçlarında çalışan ya da işten çıkartılan personelin ücreti ödenecek midir?
6. Bakanlığınızın, servis aracı işletmecisi esnafına ve çalışanlarına yönelik bir desteği ya da çalışması var mıdır?

Yıldırım KAYA
CHP Genel Başkan Yardımcısı

Ankara Milletvekili
03.04.2020