CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mazbata törenini
televizyondan izlerken, "Çok mutluyum,
huzurluyum, duyguluyum.” dedi. Duygularını ifade ederken sesi titriyordu…
CHP, Millet ittifakı ile girdiği 31 Mart yerel seçimlerinde büyük bir
başarıya imza attı. Bu başarının baş mimarı tartışmasız CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’dur. Yıllardır uyguladığı strateji ve taktiklerle, ilmik, ilmik
dokuduğu ilişkilerle, izlediği politikalarla sonuca ulaştı.
31 Mart 2019 yerel seçimleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun,
politik kararlarının sonucunun alındığı bir seçim oldu. Bu düşünce Kılıçdaroğlu Doktrini olarak tarihe
geçti.
Kemal Kılıçdaroğlu, bu süreçte çok
eleştirildi, aldığı kararlar hep tartışma konusu oldu. Girdiği bütün seçimleri
kaybeden kişi ilan edilip, hem parti içinde hem de muhalefet tarafından adeta linç
edildi.
PEKİ KILIÇDAROĞLU DOKTRİNİ NASIL BAŞARIYA ULAŞTI?
Kılıçdaroğlu Dotrininin
Türkiye’de başarıya ulaşacağına inananlardan biriydim.
Anadolu’yu karış karış gezerken, onun bizlere verdiği inanç,
kararlılık ve yol göstericiliği, bugün Türkiye’nin önünü açtı.
Kemal Kılıçdaroğlu; 10 Ağustos 2014
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu MHP ile ortak aday
göstererek büyük bir risk aldı, ihanetle suçlandı. O gün Cumhurbaşlanlığı
seçimini kaybettik. Ancak bugün, 31 Mart seçimlerinde, MHP’lilerin büyük bir
bölümü, başta Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayları olmak
üzere; “Cumhur İttifakı” adaylarını değil, Millet İttifakı adaylarını
desteklediler.
Kemal Kılıçdaroğlu; 15
Haziran 2017’de Ankara Güvenpark’tan, İstanbul’a başlatılan adalet yürüyüşünde,
toplumun bütün kesimleriyle, 25 gün boyunca, kol kola, omuz omuza hak, hukuk, adalet
diyerek yürüdü.
Kemal Kılıçdaroğlu; 24 Haziran 2018 seçimlerinde, İYİ Partiye 15
Milletvekili gönderme cesaretini gösterdi. İYİ Partinin seçime girmesini
sağlayarak, demokrasinin önünü açtı. İYİ
Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile
“söz konusu vatansa gerisi teferruat” diyerek, Millet İttifakını
kurdu. Bu kararıyla, İYİ Partinin,
Saadet Partisinin ve Demokrat Partinin parlamentoda temsil edilmelerini, AKP’nin
TBMM’deki çoğunluğunu kaybetmesini, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
deyişiyle; “topal ördek” olmasını
sağladı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun; barış dilini kullanması, her siyasi
partinin TBMM’de temsil edilmesi gerektiği görüşünü savunması, CHP seçmeninin
ve toplumun farklı kesimlerinin, 24 Haziran seçimlerinde HDP’nin baraj altında
kalmaması için destek vermesinin yolunu açtı. HDP’nin barajı aşarak Meclise
girmesini sağladı. 31 Mart yerel seçimlerinde ise, Türkiye’nin dört bir yanında
halk sandıkta birleşti, HDP seçmeninin ezici çoğunluğu CHP adaylarını destekledi.
Kemal Kılıçdaroğlu; 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, çok
az siyasetçinin yapabileceği bir şeyi yaparak ezberleri bozdu. Genel
Başkanlıkta rakibi olan yol arkadaşı, Muharrem İnce’yi Cumhurbaşkanı adayı göstererek,
siyasete yeni bir anlayış kazandırdı.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun; 31 Mart yerel seçimlerinde başarı hikayesi
olan ilçe belediye başkanlarını aday göstermesi, hem sağdan, hem de soldan farklı
siyasal gelenekten gelenlerle birlikte politika belirlemesi, parti içinden çok ciddi
eleştirilerin gelmesine neden oldu.
Nasıl ki Mustafa Kemal Atatürk,
hakkında alınan idam kararına rağmen yolundan dönmedi; onun açtığı aydınlık yoldan
yürüyen Anadolu’nun Kemali de yolundan dönmedi. Kararlarının arkasında durdu,
iğneyle kuyu kazar gibi çalıştı. Tüm Türkiye’yi kucakladı. Barışı, kardeşliği,
huzuru, birlikte yaşamı savundu. Evrensel değerlere sahip çıktı. Bağımsız
yargıyı, insan haklarını, özgürlükleri rehber edindi. Örgütünü ve Millet
İttifakı sürecini, adeta bir orkestra şefi gibi, uyumlu bir şekilde yönetti
Merkez Yönetim Kurulumuz, Parti
Meclisimiz, Milletvekillerimiz, parti çalışanlarımız, üyelerimiz,
gönüllülerimiz Genel Başkanımızın yanında tek yürek oldu.
Kılıçdaroğlu Doktrini; 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde, İYİ Parti
ile kurulan Millet İttifakıyla birlikte aldığı sonuçlarla ete kemiğe büründü.
Bundan sonra yapılması gereken, topluma
verdiğimiz sözleri adım adınım yerine getirmektir. Ankara’da, İstanbul’da, Tekirdağ’da
Hatay’da, Antalya’da İzmir’de, Muğla’da Aydın’da Mersin’de Eskişehir’de Adana’da
ve Türkiye’nin dört bir yanında, Millet İttifakıyla kazandığımız belediyelerde
hizmet etme aşkıyla yanıp tutuşmamız gerek.
Şimdi halkın iktidarını kurma
zamanıdır. Bunu için örgütlenmeliyiz. Artık
sadece yukardan aşağıya dikey örgütlenmeyle değil, yatay örgütlenmeyle geniş
kitlelere ulaşmalıyız. Bir “halk sarmaşığı” gibi, Türkiye’nin dört bir yanına yayılmalıyız.
Her birimiz halk sarmaşığının bir dalı, bir çiçeği olmalıyız...
Toplumcu belediyecilik
anlayışının hayata geçirilmesinde, sadece CHP örgütlerinin yeterli olmadığını
görüyoruz. Bunun için de halk sarmaşığı
örgütlenme modelini uygulamaya sokmalıyız.
Belediyelerimizde sendikasız işçi
kalmamalıdır. Sendikaların yanında yer alarak, sendikal örgütlenmelerin önünü açmalıyız.
Demokratik Kitle Örgütlerinin çalışmalarını desteklemeliyiz, bu örgütlerde görev
alarak politik önderlik yapmalıyız.
31 Mart seçim sonuçları, hem
Türkiye hem de dünya emekçilerine moral verdi. Ortadoğu’da, Balkanlar’da,
Avrupa’da, Latin Amerika’da… emekçilerin umutlarını yeşertti.
31 Mart seçimleri, tek adam yönetimlerinin,
diktatörlük heveslilerinin, halkın kurduğu sandıklara gömülebileceğini; demokrasi
ve barış yolunun seçimlerdeki tercihlerimizle açılabildiğini gösterdi bizlere.
Kılıçdaroğlu Doktrini, Türkiye’nin kapatılmak istenen aydınlık yolunu
yeniden açtı…
Kılıçdaroğlu Doktrini; CHP’nin toplumun farklı kesimleriyle bağ kurmasını,
kucaklaşmasını, önyargıların büyük ölçüde yıkılmasını sağladı. CHP’nin kendini halka
anlatmasına fırsat yarattı. AKP’nin yürüttüğü ötekileştirici, ayrımcı
propaganda anlayışı bu sayede kırıldı.
Kılıçdaroğlu Doktrini, 31 Mart’tan sonra çok okunacak, çok
tartışılacaktır. Yerel seçimlerde olduğu gibi, genel seçimlerde de bizi iktidara
taşıyarak, gelecek nesillere rehber olacaktır.
Yıldırım Kaya
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Ankara Milletvekili
20 Nisan 2019